“Denetimsizlik ve altyapı sorunlarına çözüm şart”

Mağusalılar, sistemin yetersizliğinden dert yandı, sorunların ise devlete olduğu kadar dış etkenlere de bağlı olduğunun altını çizdi.

Dila ŞİMŞEK

Mağusalılara göre, ülkeye dair en büyük sorunlar altyapı, ekonomi ve sağlık… Ekonomi sorununun dış etkenlere de bağlı olduğunu belirten Mağusalılar, “En azından çözebileceğimiz sorunların üstüne düşmeli, elimizden geleni yapmalıyız” dedi. Sağlık sektöründen oldukça şikayetçi olan Mağusalılar, hastanelerin ‘yetersizliğine’ vurgu yaparak “Hastaneye gittiğimizde saatlerce bekleyip sonuç alamıyoruz” dedi, ihtiyaç duyulan ilaçların eksikliğinden dert yandı.

Vatandaşlar, devlet dairelerindeki sıkıntılara değindi, devlet dairelerinde denetim ve yeni istihdamın şart olduğuna işaret ederek “Yeni yasalar düzenlenmeli, sistem değiştirilmeli” şeklinde konuştu. Kıbrıs Sorununa değinen yurttaşlar, geçiş noktalarının açılmasının olumlu bir adım olduğunu ancak daha belirgin ilerlemeler kaydedilmesi gerektiğini vurguladı.

YENİDÜZEN, Mağusa’da vatandaşlarla görüşerek, geçtiğimiz yıla ve hükümete yönelik sorular sordu.
Vatandaşlar, ekonomiden sağlığa, altyapıdan denetimsizliğe birçok konuda fikirlerini anlattı. Yurttaşlar, ülkenin kalkınması ve gelişmesi adına sistemin değişmesi, yeni yasalar oluşturulması ve altyapının onarılması gerektiğini ifade etti. “Olası bir seçimle iktidar değişse de sistem düzelmedikçe sorunlarımız giderilmez” diyen vatandaşlar, yürütme sisteminin yeniliğe ihtiyacı olduğunu kaydetti.

  1. Hükümetin ilk yılına yönelik düşünceniz nedir?
  2. Sizce mutlaka atılması gereken adım hangisidir?
  3. Ülkede en önemli sorun neyi görüyorsunuz?
  4. Ülkede gerçek bir dönüşüm sizce nasıl mümkün olur?
  5. Bir seçim olsa sonuç değişir mi?

 

Hüseyin Ünlü: “Bu ülkede vatandaşın en çok mağdur olduğu yerlerden birisi de devlet daireleridir”

“Ülkemizde ne yazık ki o kadar çok sorun var ki… Hangisinden bahsetsem bilemiyorum. Hayat pahalılığı aldı başını gitti. Ben hayvan yemi satıcısıyım, hayvancıların yaşadığı sorunları görüyorum, tanık oluyorum. Maliyet ve vergi altında eziliyorlar. Hammadde özel sektöre kaldı, herkes istediği gibi fiyat biçiyor. Ülkenin diğer bir sorunu ise, bilinçsiz yapılaşmadır. Her isteyene izin verildi, dere yataklarına inşalar yapıldı. Şiddetli bir yağmurda sel oluyor. Bunun dışında ise, devlet daireleri yeterli çalışmıyor. 20 yaşında çalışmaya başlayan bir memur, 60’ına kadar aynı işte kalıyor, ne bir denetim var, ne bir münhal açılışı. Bir evrak için devlet dairesine gittiğimde, ‘bilmiyorum, şuraya gidin’ diye beni yönlendiriyor, oraya gittiğimde aynı cevabı alıyorum. Bu ülkede vatandaşın en çok mağdur olduğu yerlerden birisi de devlet daireleridir. Çalışmayan, işini düzgünce yerine getirmeyen herkes denetlenerek işine son verilmeli, yerine istihdam yapılmalı. Başka türlü bu sorun çözülmez… Seçim olup iktidar değişse de, bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Çünkü bundan önceki partilerin de ülkeyi nasıl yönettiğine şahit olduk.”

Cengiz Yalnız: “Altyapı, özellikle Mağusa’da çok büyük bir sorun”

“Bir vatandaş olarak, ülkedeki hizmetlerden yararlandığımı söyleyemem. Çünkü hangi alana bakarsak bakalım, hep bir eksiklik görüyoruz. Örneğin altyapı, özellikle Mağusa’da çok büyük bir sorun. Yolların tadilata ihtiyacı var, bazı yolların tamiratı başlanmış ama bitirilmemiş… Şiddetli bir yağmur yağdığında dükkanımın önü su kaplı oluyor, müşteriler içeri gelemiyor biz dışarı çıkamıyoruz. En başta altyapı sorununa el atılmalı diye düşünüyorum. Ancak iktidardaki partinin değişip değişmemesi bunda ne kadar rol oynar emin değilim. Çünkü yerine gelecek partinin de bunu düzeltmek için çabalayacağını düşünmüyorum.”

Kamil Yıldırım: “Asıl önemli olan hükümette kim olduğu değil, ülkeyi kalkındırmak adına yapılan çalışmalardır”

“Ülkede, sağlık, ekonomi, altyapı, politika derken o kadar çok sorun var ki… Hangisine değinsem, diğeri eksik kalacak. Ülke olarak çok fazla eksiğimiz var, ancak gözlemlediğim kadarıyla bunları aşmak adına yeterli uğraş verilmiyor. Elimizdeki imkanların kısıtlı olduğunun farkındayım, ama bu düzelmek için hiçbir şey yapmayalım, oturup bekleyelim anlamına gelmiyor. Ülke olarak elimizde bulunan kaynakları, bir sektöre teşvik ve yardım ederken diğerini batırmadan yararlanmamız gerekiyor. İktidarda ise, bundan önce yıllarca diğer partiler de bulundu. Ancak gelinen sonuç ortada. Bu sebeple asıl önemli olan hükümette kim olduğu değil, ülkeyi kalkındırmak adına yapılan çalışmalardır.”

Erdal Çetin: “Hastaneye gittiğimizde, saatlerce bekleyip sonuç elde edemiyoruz”

“KKTC’nin her konuda sıkıntısı var. Ancak benim için en büyük sorun, sağlık sektöründe. Mağusa Devlet Hastanesi’ne gittiğimizde, saatlerce bekleyip sonuç elde edemiyoruz. Ne bakan var, ne umursayan. Acile hasta geliyor, kimse o hasta nasıl, ne kadar bekleyecek diye endişelenmiyor. Bilgilendirme yapılmıyor. Hastane eczasına gidiyoruz ilaç yok. Acil hemşire veya doktorları neyimiz olduğunu, ne yapmamız gerektiğini anlatmıyor. Şanslıysak bir iğne yapıp gönderiyorlar o kadar. Bu a, verilen tüm vergilere rağmen yine para ile. Sağlık sigortamız olduğu halde, hastaneye para ödüyoruz. Bazıları bunu cüzi bir miktar bulabilir, ancak herkesin her an cebinde böyle bir bütçesi bulunmayabilir. Hastaneye düzenli gelmek mecburiyetinde olabilir… Yani aslında, iktidarda kim olduğu fark etmeksizin, sağlık sektörü gibi önemli bir alanda ilerleme kaydedilmedikçe, hiçbir şey değişmeyecektir.”

Yılmaz İmre: “KKTC’nin tanınmayan bir ülke olmasının verdiği olumsuz etkiler var”

“Ülkedeki en büyük sorun ekonomi ve dolayısıyla da işsizliktir. Tabii ki, KKTC’nin tanınmayan bir ülke olmasının verdiği olumsuz etkiler var. Bu sebeple sorunlarımız ülke olarak daha fazla artıyor. Özellikle ekonomi, dış ülkelere bağlı ilerlediği için bazen iktidarın eli kolu bağlı olabiliyor. Kısıtlı imkanlarla elden gelenin en iyisi yapılmaya çalışıyor. Ekonominin canlanması ve istihdamın artması adına bazı politikalar geliştirilerek, acilen uygulamaya geçirilmeli. Otuz beş senedir burada yaşıyorum. Bana göre, şu an hükümetin başına kim gelirse gelsin, bu sorun çözülmez. Çünkü bahsettiğim gibi, dışa bağımlı bir ülkeyiz. TL değeri dövizde nasıl ilerliyorsa bizim ekonomimiz de ona göre şekillenir.”

İbrahim Kaptan Gedik: “KKTC’nin en büyük sorunu, Kıbrıs Sorunudur”

“Açıkçası kendi adıma, devletin elinden geleni yaptığını düşünüyorum. Ekonomi ve altyapı ülkemizde her ne kadar sıkıntılı olsa da, birden değişebilecek basit konular olmadığını kabul etmek gerekir. Bunları çözmek zaman alacaktır. KKTC’nin en büyük sorunu ise, Kıbrıs Sorunudur. Kıbrıs Sorunu bir sonuca bağlanmadıkça, problemlerimizi aza indirmek mümkün olmayacak. Geçtiğimiz aylarda Mağusa’da Derinya, Lefke’de Aplıç geçiş noktalarının açılması bizlere bu konuda ümit verdi ve olumlu etkilerini gördük. Daha hızlı ilerleme kaydetmeyi dilerim. Şu anki iktidarın değişip değişmemesinin süreci değiştireceğini düşünmüyorum.”

Salih Sungur: “Sorunlar daha çok dış etkenlere, sisteme ve yasalara bağlı”

“Geçen her sene, şartlarımız daha da kötüye gidiyor. Ekonomi tabii ki çok büyük bir problem, hayat pahalılığı herkesi zora soktu. Ancak bu sadece bizim ülkemize değil, tanınmayan bir ülkenin getirdiği etkenlere dayalı. Tek sorunu ülkeye ve yetkililere yüklemek ne kadar doğru bilemiyorum, çünkü onların da imkanları kısıtlı. Sorunların seçimle değişeceğini düşünmüyorum. Bence sorunlar daha çok dış etkenlere, sisteme ve yasalara bağlı. ”

Mehmet Bektaş: “Ekonomi çok kötü, hayat pahalı, işsizlik arttı…”

“Çok iyi bir yıl geçtiğini düşünmüyorum. Aldığımız hizmetleri kıyaslayamıyorum çünkü hizmet almıyoruz. Özellikle sağlık sektöründe vatandaş olarak çok sorun yaşıyoruz, mağdur oluyoruz. Sağlık sıfır, altyapı sıfır. Hastaneye gidiyoruz, tansiyon ve şeker hastalarının ilaçları yok. Basit ağrı kesiciler yok. Bunları çözmek adına gerekli protokollerin imzalanması gerekir. Biz maalesef ki bağımlı bir ülkeyiz, bu sebeple de dış ülkelerle anlaşma yaparak yardım almamız gerekir. Ekonomi çok kötü, hayat pahalı, işsizlik arttı… Ancak tüm bunların, iktidar değişse de değişmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü içinde bulunduğumuz sistem sorunlu.”

 

 

 

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri