Fehime ALASYA
Son yıllarda sahillerde ve ülkemiz denizlerinde görülen zehirli denizanalarının vücuda temas etmesiyle bir yetişkin veya bir çocuğun deniz eğlencesi hastanede son buluyor.
Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu’nun oğluna denizanası temas etmesiyle hastaneye kaldırıldı, gözler bir kez daha bu zararlı canlılardan korunma yöntemlerine çevrildi.
Balon balığı, aslan balığı ve denizanalarının son 10 yıldır ülkede arttığını belirten Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, dikkatli olunması ve korunma yöntemlerinin öğrenilmesi gerektiğini belirtirken, yaklaşık iki hafta önce de Hayvancılık Dairesi tarafından konuya ilişkin açıklama yapılmıştı.
Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, denizanalarının gerek kıyıda gerekse denizde, halk tarafından naylon poşete benzetildiği ve bu nedenle kaçınılmadığını ifade ederek, temas haline girilmemesi gerektiği konusunda uyardı.
Özellikle çocukların bu konuda uyarılması gerektiğine değinen Atakan, en ıssız, en temiz yerlerde dahi yurdun birçok bölgesinde denizanası olabileceğine dikkat çekerek, bunun mevsimsel bir durum olduğunu anlattı.
ŞEHİR PLANCILARI ODASI BAŞKANI MERTER REFİKOĞLU:
“Denizanası kirli denizlerde olurmuş. Lanet olsun sizin temiz raporlu denizlerinize, lanet olsun sizin arıtmasız hotellerinize, lanet olsun sizin kanalizasyonsuz şehirlerinize...”
“Günde 3-4 kez bu vakalar yaşanıyormuş”
Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu’nun oğlunun vücuduna denizanası temas etmesiyle, deniz eğlenceleri hastanede son buldu. Yaşananları anlatan Refikoğlu, denizanalarının kirli denizlerde bulunduğunu iddia ederek isyan etti, bu canlılarla temas halinde neler yapılması gerektiğini sosyal medya hesabından paylaştı.
Ailesi ile hafta sonu geçirmek için Yenierenköy- Dipkarpaz arası bir tesise giden Refikoğlu, burada çocuğuna denizanası tarafından zarar verildiğini kaydetti. Yaşananları sosyal medya hesabından da paylaşan Refikoğlu, denizanalarının kirli denizlerde olduğunu iddia ederek, “Lanet olsun sizin temiz raporlu denizlerinize, lanet olsun sizin arıtmasız hotellerinize, lanet olsun sizin kanalizasyonsuz şehirlerinize...” diye isyan etti.
Yaşananları anlatan Refikoğlu, “Çocuk kendisini bir şeyin ısırdığını söyledi, bunun üzerine baktık ki çocuğun yüzünden sümüksü bir şey akıyordu. Çocuğun yüz, dudak ve gözlerinin anından şiştiğini fark ettik. Hemen en yakın sağlık ocağına gittik. Sağlık ocağında öğrendik ki bu vakalardan günde 3-4 kez yaşanıyormuş. Ambulans ile Mağusa Devlet Hastanesi’ne götürüldük.” dedi.
Refikoğlu ayrıca, denizanası ile temas durumunda ilk olarak neler yapılması gerektiğini belirten bir de bilgi verici not paylaşımında bulundu.
Burada ise; “Denizanası çarpması durumunda öncelikle sakin kalmaya çalışın. En önemli nokta olarak denizanası temas eden bölge asla tatlı su ile yıkanmamalıdır. Tatlı su deri üzerinde kalan denizanası parçalarının içindeki zehri açığa çıkararak daha fazla zarar verebilir. Tatlı su yerine temas edilen bölge, alkol, sirke ya da deniz suyu ile iyice yıkanmalıdır. Ayrıca temas eden bölgeyi, bir kredi kartı ya da benzeri bir cisimle temizlemek ve kum ile ovalamakta başka tercih edilecek yöntemlerdir. Ancak ilk çarpmanın şokunu atlattıktan sonra en yakın sağlık kuruluşuna gitmeniz ve bir an evvel uzman hekimlere muayene olmanızı tavsiye ederiz.” ifadelerine yer verildi.
BİLİNMESİ GEREKENLER:
- Mutlaka kaçının, temas etmeyin.
- Temas halinde, en etkili ilk yardımın sıcak su uygulaması.
- Etkilenen bölge, 20-40 dakika boyunca 43-45 derece sıcaklığındaki suya batırılmalı veya yıkanmalı.
- Suyun sıcaklığı derece ile kontrol edilemiyorsa "elin içinde tutulabildiği, tahammül edilebilen en yüksek sıcaklık" ölçü olarak kullanılabilir.
- Acı, şişlik, kaşıntı veya yanma devam ederse kişi, mutlaka en yakın sağlık merkezinde götürülmelidir.
“Arıtması olmayan tesisler var!”
Yenierenköy Belediye Başkanı Emrah Yeşilırmak’ın “Denizlerimiz temiz” açıklamasını gerçekçi bulmadığını belirten Refikoğlu, “Yenierenköy Belediye Başkanı Emrah Yeşilırmak daha önce bölgesinde böyle bir vakanın görülmediğini söylemiş. Biz demek ki birinciyiz sayın başkan, önleminizi aldınız mı? Yoksa bir kişiden bir şey olmaz mı? ya da biz yalan mı söylüyoruz? Sağlık ocağında, sokakta konuştuğumuz herkes durumdan şikayetçi, sağlık ocağındaki doktor, hemşire her gün 3-4 kişinin bu şikayet ile sağlık ocağına geldiğini söylüyor ancak sizin haberiniz yokmuş, daha önce hiç görülmemiş.
Sayın başkan bölgesinde arıtmasız tesis olmadığını söylemiş. Halk plajının üstündeki gecekondu karavanların, eski çıplaklar kampının, Malibu’nun, Balcı’nın vb. Tesislerinin arıtmasının olup olmadığını ve çalıştığını ve nereye aktığını lütfen açıklayın sayın başkan.
Siyasetin ne demek olduğunu öğreneceğim umarım bir gün ben de...” yorumunda da bulundu.
BALIKÇILAR BİRLİĞİ BAŞKANI KEMAL ATAKAN: “Adanın her noktasında tüm sularda olabilir. Her yıl gelip geçen ve yaşanan bir mevsimsel bir durumdur. İnsanların denizanalarından kaçınmaları gerek, bunlar gözle görülüyor, özellikle çocukları uyarmalıyız, genelde naylon poşettir deniliyor, insanlar aldanıp geri çekilmiyor, hâlbuki kaçmalılar”
Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan:
“Denizanalarından kaçınmalıyız”
Mutlak suretle denizanalarından kaçınılması gerektiğini ifade eden Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, açıklamasında şunları belirtti:
“Kirli sularda olur diye bir durum yok. Her yıl gelip geçen ve yaşanan bir mevsimsel bir durumdur. Özellikle çocukların çok canını yakar ama normalde kaşıntı ve şişlik verir.
Bundan 3 ay önce de denizanası vardı ama onlar yakmıyordu, şimdi gelenler yakıyor çünkü zehirli.
Ülke sularımız kirli değil, özellikle Karpaz’da hiç otel olmayan bölgelerde de denizanalarıyla karşılaşıyoruz.
İnsanların denizanalarından kaçınmaları gerek, bunlar gözle görülüyor, özellikle çocukları uyarmalıyız, genelde naylon poşettir deniliyor, insanlar aldanıp geri çekilmiyor. İnsanları uyarmalıyız, kaçmalılar.
Temas ahalinde hemen tuzlu su konulmalı ve hastaneye başvurulmalı. Halkı bu gibi olaylarda ne yapılması konusunda bakanlık bilgilendirmeli.”
“En çok Temmuz ayında görülür”
“Adanın her noktasında tüm sularda olabilir. Onlar da doğanın bir parçasıdır. Denizanaları hiç konuşulmadı, vaka olunca gündeme geldi.
Son yıllara çok sık görülmeye başlandı. Kızıldeniz’den gelen bir balıktır, tüketemiyoruz, eti de zehirli, hiçbir faydası yok.
Eti yenmez, tüketmeyin diye uyarıyoruz. Balon balığı, aslan balığı, denizanası son 10 yıldır arttı. O yüzden daha dikkatli olmalıyız. Kendimiz bu konuda bilgilenelim, kendimiz de korunma yöntemlerini öğrenelim.”
HAYVANCILIK DAİRESİ UYARMIŞTI: “Zehirli olmalarından dolayı dokunulmamasında fayda vardır ancak temas halinde ağrının giderilmesi için en etkili ilkyardım, sıcak uygulamasıdır. Etkilenen bölgenin, 20-40 dakika boyunca 43-45 derece sıcaklığındaki suya batırılması vakaların çoğunda ağrıyı kontrol altına almak için yeterlidir.”
Hayvancılık Dairesi uyarmıştı:
“En etkili ilkyardım, sıcak uygulaması”
Geçtiğimiz haftalarda Hayvancılık Dairesi tarafından yapılan uyarıda, Kıbrıs’ın güneyindeki sahillerde denizanası görüldüğünü belirtilmiş, kuzeyde de rastlanabileceği gerekçesiyle konuyla ilgili uyarmıştı.
Bu canlılardan veya sahilde görülen ölülerinden uzak durulması gerektiği konusunda uyarıda bulunan Hayvancılık Dairesi zehirli olan “Pelagia noctiluca” türünün boylarının 10-15 cm olduğu ve renklerinin kırmızımsı sarıdan mora değiştiğini ifade ederek, “Rhopilema nomadica” türünün ise 10 yıldır balıkçıların ağında ve sahilde ölü olarak görüldüğü hatırlatılmıştı.
Yapılan açıklamada denizanası ile temas halinde en etkili ilk yardımın sıcak su uygulaması olduğu belirtilmişti.
Ağrının hafifletilmesi için en az 20 dakika, 45 derece sıcaklıktaki suya batırılması veya yıkanması gerektiği belirtilmişti.
Hayvancılık Dairesi tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti:
Kıbrıs’ın güneyinde doğu sahilinde, Pelagia noctiluca türü denizanası görülmesi nedeniyle ülkemizde çıkan haberler doğrultusunda halkımızı denizanaları konusunda bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki bilgileri paylaşıyoruz.
Mantar şeklindeki vücudundan sarkan 8 adet küçük ve ağız çevresinde bulunan 4 adet büyük tentaküller (esnek ve hareketli uzantılar) ile hoş bir görüntü oluşturan 10-15 cm. boyundaki Pelagia noctiluca, zehirli ve tehlikeli bir denizanasıdır. Rengi kırmızımsı sarıdan mora doğru değişebilir. Tentakül etrafında bulunan yakıcı kapsüller ile temas edildiğinde, vücutta acıya yol açabilir. Bu tentaküller, 50 cm uzunluğa kadar olabildiğinden denizanasından uzak durmak gerekmektedir,
Son 10 yılda, Nisan aylarında gerek balıkçılarımızın ağlarında gerekse kumsalda ölü olarak sıklıkla görülen Rhopilema nomadica türü denizanalarını da hatırlatmakta fayda vardır. Dış görünüşü ile bir çana benzeyen bu türün vücudunun kenarlarında uzantılar bulunmaz. Yakıcı kapsüller, ağız kolları üzerinde ve şemsiyenin çevresinde bulunurlar. Denizlerimize Süveyş Kanalı’ndan geçerek gelen bu tür, planktonlarla beslenir. Rhopilema nomadica hem eşeyli hem de eşeysiz olarak çoğalabildiği için oldukça yüksek üreme potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla kısa sürede ve özellikle ilkbahar ve yaz aylarında daha fazla görülür.
Zehirli olmalarından dolayı dokunulmamasında fayda vardır ancak kaza sonucu temas halinde ağrının giderilmesi için en etkili ilkyardım, sıcak uygulamasıdır.
Etkilenen bölgenin, 20-40 dakika boyunca 43-45 derece santigrad sıcaklığındaki suya batırılması vakaların çoğunda ağrıyı kontrol altına almak için yeterlidir.
Suyun sıcaklığı derece ile kontrol edilemiyorsa "elin içinde tutulabildiği, tahammül edilebilen en yüksek sıcaklık" ölçü olarak kullanılabilir.
Acı, şişlik, kaşıntı veya yanma devam ederse kişi, mutlaka en yakın sağlık merkezinde götürülmelidir.