Ana muhalefet Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, hükümetin bittiğini ve uzatmaları oynadığını ileri sürerek, UBP ile bir koalisyonun şu an gündemlerinde olmadığını ancak hükümetin bozulması ve kapılarının çalınması halinde sorumluluktan kaçmayacaklarını söyledi.
Kıbrıs müzakerelerine de eleştiride bulunarak, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yeterli istişarede bulunmadığını savunan Denktaş, 2016’nın ikinci yarısında bir referandumun söz konusu olabileceğini kaydetti.
Denktaş, BRT’de konuk olduğu programda yaptığı konuşmada, son günlerin en çok tartışılan konularının başında gelen su konusuna böylesi bir şekilde tartıştırılmasının son derece yanlış olduğunu söyledi.
Ocak 2015’te varılan mutabakatın sonucu ortaya çıkardıkları ‘Su Yasa Tasarısı’nı Bakanlar Kurulu’na sunduklarını ancak görüştürülmediği için işlerin bu noktaya geldiğini belirten Denktaş, başlangıçtan çok geri bir noktada bulunulduğunu her iki partinin de kabul etmesi gerektiğini belirtti.
Su konusunda gelişen süreci, konunun muhataplarından değil de basından öğrendiklerine işaret eden Denktaş, Türkiye’den dönen heyetten talep ettikleri ancak parlamenterlerden önce basına sızan metnin pazartesi günü gerçekleşen Meclis Genel Kurulu’nda ellerine alabildiklerini söyledi. Denktaş, “Böylesi gayri ciddi bir yaklaşım kabul edilemez” dedi.
“HÜKÜMET UZATMALARI OYNUYOR”
Serdar Denktaş, su tartışmasının hükümetin sonu olur mu yönündeki soruyu yanıtında, “Bize göre hükümet çoktan bitti. Bu yeni bir gelişme değil. Yalnızca gördüğümüz uzatmaları oynadığıdır. Nereye kadar olacağını ise kendileri bilir. Ancak devam etseler dahi biliyoruz ki, mevcut koalisyonun halka verebileceği bir şey kalmadığıdır” dedi.
“ELBETTE SORUMLULUKTAN KAÇMAYIZ”
Serdar Denktaş, son günlerde çok sık dile gelen UBP-DPUG koalisyon senaryoları içinse, “mevcut hükümet şu anda hala devam ettiğine göre olası seçeneklerin gündeme geliyor ve tartışılıyor olması abesle iştigaldir. Dolayısıyla DPUG’nin gündeminde şu an için böyle bir konu yok. Ancak hükümet bozulur ve kapımız çalınırsa elbette o zaman oturur, değerlendiririz ve sorumluluktan kaçmayız” dedi.
Erken seçimin bugün için birinci öncelik olmadığına da dikkati çeken Denktaş, CTP-UBP koalisyonu bozulduğu takdirde meclis aritmetiğinde yeni hükümet modellerinin de mevcut olduğunu belirtti.
Denktaş ayrıca mevcut parlamentonun ‘Su konusu’ başta olmak üzere, ‘Kamu Reformu ve teşkilat yasalarının hazırlanması gibi yarım bırakılmış çalışmaları bitirmekle mükellef olduğunu da söyledi.
“UBP İLE DPUG’NİN BİRLEŞMESİ GÜNDEMİMİZDE YOK”
UBP ve DPUG’nin birleşmesi konusunda kurumsal yaklaşımlarını da ifade eden Denktaş, birleşme konusunda 2010’dan 2015’e kadar bir uğraş ve yoklama yapıldığını ancak başarılı olunmadığını, dolayısıyla bugün için böylesi bir konunun gündemlerinde dahi olmadığını belirtti.
“AMAÇ HALKI DEVLETTEN SOĞUTMAK VE …”
Siyasete ve siyasetçilere karşı son zamanlarda yersiz bir saldırı yapıldığına da dikkati çeken Denktaş, bunun bir toplum mühendisliği tarafından organize edildiğini düşündüklerini ve amacın halkı devletten soğutmak olduğunu savundu.
Kıbrıs konusundaki gelişmeleri de değerlendiren Serdar Denktaş, 2016 yılının ikinci yarısında bir referandumun söz konusu olabileceğini de kaydetti.
“MÜZAKERE SÜRECİNİ TAKİP KONUSUNDA AKINCI TARAFINDAN BİR ZAFİYET VAR”
Müzakere süreciyle ilgili öneri oluşturma konusunda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından bir zafiyetin söz konusu olduğunu da savunan Denktaş, ilk üç cumhurbaşkanının önemli konularda adım atmadan önce partileri bilgilendirdiğini ve görüşlerini aldığını ancak Akıncı’nın bu istişareyi yapmadığını söyledi.
Denktaş, şöyle devam etti:“Olması gereken görüşmelerde öneri sunmadan önce halkın değişik kesimlerini temsil eden siyasi partilerden de görüş almak ve öneriyi bu görüşlerin ışığında hazırlamaktır. Aksi takdirde siz kendi bildiğiniz önerileri yaparsınız ama referandumda onaylatmakta zorlanırsınız. Oysa hepimiz biliyoruz ki el elden üstündür. Madem öyle bu zafiyet neden? Üstelik Rum Kıbrıs konusunda tam birlikken”
“MÜZAKERELER NOKTASINDA TEHLİKE VE TEHDİT VAR!”
Serdar Denktaş, müzakere süreciyle ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Garantiler tehlike ve tehdit altında. Siyasi eşitlik, eşit egemenlik yok. Mülkiyet konusunda zaten daha bir sürü anlaşılmamış unsur varken üstüne birde her iki lider mutabık kalınan ortak konuları kendi pencerelerinden ele alarak farklı yansıtıyor daha şimdiden tehlike çanlarını duyar gibiyiz. Dolayısıyla biz gelişmeleri iyiye gidiş olarak görmüyoruz”.
(tak)