Mimarlar Odası devlet ve hükümet yetkililerine “deprem riskini fark edin ve siyaset üstü bir konu olarak ele alin!” çağrısında bulundu.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği (KTMMOB) Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner yazılı açıklamasında cumartesi gününe ada açıklarında yaşanan deprem şoku ile başladıklarını belirtti.
Olguner, Şubat 2023’te yaşanan deprem sonrası gündeme gelen ülkenin depreme hazır olup olmadığıyla ilgili soruların, önceki gün yaşanan depremlerle yeniden su yüzüne çıktığını ifade etti.
Olguner, KTMMOB altında kurulan Yapı Denetim Portalı’nın, kendi sistemi dahilinde yapılan binaların depreme karşı gücünü garanti altına alma hedefiyle hayata geçirildiğini kaydetti.
KTMMOB'nin Yapı Denetim Portalı’nı hayatta tutmak, bürokratik sorunları gidermek ve tüm belediyelere yayılmasını sağlamak için büyük bir çaba gösterdiğini kaydeden Olguner, “Ancak ruhsatsız ve yapı denetim sisteminden geçmeden yapımına başlanan yapılar dayanıklılık kontrolüne tabi tutulmamakta ve toplum sağlığını tehlikeye sokmaktadır. Bu noktada yerel yönetimlerin de binalarımızı depreme dayanıklı hale getirme konusunu ciddiyetle ele almalı ve bu konuda kararlılık göstermeleri çok önemlidir. Ancak belediyelerin kararlılığıyla sistemin karşılaştığı sorunlar giderilebilecek, raporlama işlemi hızlanacak ve bina sahiplerine binanın depreme karşı dayanıklı olduğunu beyan eden bina kimlikleri sunulabilecektir.” ifadelerini kullandı.
“1999 öncesi yapılan yapılar acilen elden geçirilmelidir”
Deprem hasarı riskini en yüksek oranda taşıyan yapıların 1999 öncesi inşa edilen yapılar olduğuna dikkat çeken Olguner, “Gölcük Depremi Türkiye'de ve KKTC'de deprem gerçeği ile yüzleşmemiz adına bir milat olmuştur. Bu tarihten itibaren yapı malzemeleri değişmiş, standartlar depreme göre güncellenmiş ve binaların taşıyıcı sistemlerinin asgari ihtiyaçları inşaat mühendisleri tarafından elden geçirilmiştir. Ancak eski yönetmelik uyarınca yapılan bu yapılar mutlaka İnşaat Mühendisleri tarafından testlere tabi tutulmalıdır” dedi.
"Eski binaların yeni binalardan daha sağlam olduğu" söyleminin gerçeği yansıtmadığını belirten Olguner, bu yapıların hazır beton, nervürlü demir, mütemadi temel gibi önemli yapı elemanları kullanılmadan yapıldığını kaydetti.
Olası bir deprem anında binaların dayanıklılıkların, inşaat mühendisleri tarafından test edilmesi gerektiğini dile getiren Olguner, devletin görevinin sadece okulların güçlendirilmesini sağlamak değil, aynı zamanda ülkedeki tüm binaların sağlamlığını kontrol edecek mekanizmaları hayata geçirmek olduğunu vurguladı.
Deprem tehlikesi taşıyan binaların yenilenmesi için imar teşviklerinin hayata geçmesi gerektiğini dile getiren Olguner, bu konuda çalışmaya hazır olduklarının altını çizdi.
Depreme karşı dayanıksızlığı tespit edilmiş olan binaların yıkılarak yeniden inşa edilmesini sağlayacak imar teşviklerinin imar planlarında belirlenmesiyle, olası bir deprem durumunda birçok vatandaşın hayatının kurtulacağını belirten Olguner, bu konudaki çalışmalarıyla Şehir Planlama Dairesi’ne sunacakları öneri rapor hazırlıklarının devam ettiğini kaydetti.
“Deprem riski gerçektir ve siyaset üstü bir konudur”
Depreme karşı önlem almanın hükümetin, muhalefet partilerinin, yerel yönetimlerin ve tüm kamu yöneticilerinin sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Olguner sözlerini şöyle tamamladı:
“Mimarlar Odası, kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek odası olarak Yapı Denetim Portalı ile yeni yapıları ve imar planı önerileri ile eski yapı stokundaki binalarımızı daha güvenli hale getirmek için yoğun çabalarına devam edecektir. Devleti yönetenler de bu konunun ciddiyetini fark etmeli, konuyu siyasetten arındırarak ele almalı ve bilim insanlarının sözlerine kulak vermelidir. Ülkemizde yaşayan her bireyin can güvenliğini korumak devletin en asli görevidir. Bu görevi her fırsatta ilgililere ve yetkililere hatırlatmaya devam edeceğiz!”