Haber: Afet İlban - Fotoğraf: Süleyman Önal (TAK)
Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi Başkanı Prof. Dr. Cavit Atalar, en önemli konunun halkın deprem riskini veya Kıbrıs’ın deprem gerçeğini tam olarak kabul etmemesi olduğunu belirterek, “Gerekirse halkı zorla inandıracağız. Neden zorla? Çünkü dünyada insan hayatından daha kıymetli hiçbir şey yoktur” vurgusu yaptı.
Deprem yönetmeliğinin güncellenmesi ve binaların, inşaat planına göre yapılması gerektiğini kaydeden Atalar, temeli sağlam olmayan binaların hafif sarsıntıdan bile etkilenebileceğini dikkat çekerek, “Yer seçimi lazım. Her yere bina yapmamalıyız” dedi.
Kıbrıs’ın kuzeyi ile güneyindeki deprem bölgelerinin farklı olduğunu ifade eden Atalar, “Aynı olması lazım. Deprem sınır tanımaz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi Başkanı, Yakın Doğu Üniversitesi Deprem ve Zemin Araştırma ve Değerlendirme Merkezi Başkanı, Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölüm Başkanı, Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Atalar, Kıbrıslı Türklerin de 49 kayıp verdiği Türkiye’deki 6 Şubat depreminin birinci yılında, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi’nin 30 Aralık 2021’de Cumhurbaşkanı tarafından kurulduğunu ve 31 Ocak 2022’de ilk toplantısını yaptığını dile getiren Atalar, bu süreç zarfında, Kıbrıs’ın depremselliğini, zemin özelliklerini, yapılarını ele aldıklarını belirtti. Özellikle Türkiye’de ve diğer ülkelerde yapılan çalışmaları da değerlendirdiklerini ifade eden Atalar, Türkiye’deki 6 Şubat depremi öncesinde çalışmalarını rapor halinde Cumhurbaşkanı’na ilettiklerini söyledi.
En az beş projenin yapılmasını kararlaştırdıklarını kaydeden Atalar, bunlardan bazılarını; “fay hatlarının belirlenmesi, mevcut binaların depreme dayanıklılığının gözden geçirilmesi ve mikrobölgeleme yapılması” olarak sıraladı.
“Mart ayında konferans yapılması planlanıyor”
Deprem Komitesi’nin, Cumhurbaşkanlığı’nda kurulan en geniş kapsamlı komite olduğunu ifade eden Cavit Atalar, 22 kişilik komitede, Kıbrıs’ın kuzeyindeki altı üniversiteden, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı beş odadan, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’ndan, Kızılay’dan temsilciler olduğunu kaydetti. Atalar, Türkiye’nin dünya çapındaki bilim insanlarından dört kişinin de komitede yer aldığını söyledi.
Mart ayında deprem konusunda bir konferans yapılmasının planlandığını açıklayan Atalar, konferansın tüm paydaşların katılımıyla, halka açık düzenleneceğini belirtti.
“En önemli konu halkın deprem riskini veya Kıbrıs’ın deprem gerçeğini tam olarak kabul etmemesi”
Ülkede en önemli konunun, halkın deprem riskini veya Kıbrıs’ın deprem gerçeğini tam olarak kabul etmemesi olduğunu vurgulayan Atalar, halkın, buna zorla inandırılması gerektiğinin altını çizdi.
Cavit Atalar, “Neden zorla? Çünkü dünyada insan hayatından daha kıymetli hiçbir şey yoktur” dedi. Dünyanın en fazla deprem olan ülkesinin Japonya olduğunu dile getiren Atalar, buna karşın büyüklüğüne ve şiddetine göre dünyada depremden en az can kaybı olan ülkenin de Japonya olduğuna dikkat çekerek, “Çünkü Japonya’daki bir mühendis yüzde yüz depreme dayanıklı yapılar yapar” dedi. Cavit Atalar, bunun Kıbrıs’ta da yapılması gerektiğini vurguladı.
“Deprem yönetmeliğimiz bir an önce değişmeli”
Ülkede zaman içerisinde deprem yönetmeliklerinin değiştiğini ifade eden Atalar, şu anda 2007 yönetmeliği uygulansa da bir an önce bu yönetmeliğin değiştirilmesi gerektiğini kaydederek, bunun üzerinde çalıştıklarını söyledi. Atalar, Türkiye’de 2018 yılında ilan edilen Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve Avrupa Birliği’nde uygulanan Eurocode-8 yönetmeliğini dikkate alarak, Kıbrıs’ın kuzeyindeki deprem yönetmeliğinin güncellenmesi gerektiğini belirtti.
Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs Rum tarafına deprem komitesi kurulması önerisinde bulunduğunu ve bu komitenin geçen yıl kurulduğunu ifade eden Atalar, komitede, Kıbrıs Türk ve Rum tarafından 6’şar kişi bulunduğunu kaydetti. Cavit Atalar, bugüne kadar iki toplantı yaptıklarını, yakında bir toplantı daha yapacaklarını dile getirdi.
“Kıbrıs’ta deprem bölgeleri aynı olmalı, deprem sınır tanımaz”
Ülkelerin deprem bölgeleri olduğuna değinen Atalar, Kıbrıs’ta, kuzey ve güneyin deprem bölgelerinin farklı olduğuna işaret ederek, “Aynı olması lazım. Deprem sınır tanımaz” dedi. Atalar, deprem bölgelerinin zemine, deprem dalgasına ve oluşan depremlerin odak noktalarının uzaklığına göre saptanması gerektiğini belirtti.
“Büyüklük mühim değildir, mühim olan şiddettir, yıkıcılıktır”
1953 yılında 8 saniye arayla meydana gelen 6 büyüklüğündeki çifte Baf depreminde 40 kişinin hayatını kaybettiğini, 100 kişinin yaralandığını, 158 köyde binaların yıkıldığını, 11 köyün haritadan silindiğini hatırlatan Atalar, “Büyüklük mühim değildir, mühim olan şiddettir, yıkıcılıktır. Çünkü deprem ne kadar büyükse öldürmez. Binalar öldürür, yapılar öldürür. Depreme dayanıklı yapılar yapmalıyız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantılarda, kamu binalarının, hastanelerin, tarihi yelerin bir an önce gözden geçirilmesi yönünde karar alındığını dile getiren Atalar, “Beton bir binanın ömrü çok iyi bakılırsa 100 yıl kadar olur, çok iyi bakılmazsa 50 yıl olur, 40 yıl olur” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Başbakan Ünal Üstel ile görüşerek, ilgili konuları ele aldığını belirten Atalar, Başbakanlık nezdinde bazı okulların güçlendirilmesi için protokollere imza atıldığını ve sürecin devam ettiğini söyledi.
“Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi olarak biz denetim yapmayız, ne yapılması gerektiğini söyleriz, gerekli temasları yaparız” diye konuşan Cavit Atalar, çalışmalarını, Cumhurbaşkanı’na sunduklarını ifade etti.
“Binalar, inşaat planına göre yapılmalı… Plan muhteşem ama uygulama yok”
Ülkede binaların, inşaat planına göre yapılması gerektiğini vurgulayan Atalar, “En büyük eksikliklerimizden biri de budur. Plan yapılır, muhteşem bir plan ama uygulama yok” şeklinde konuştu.
“Su binanın en büyük düşmanıdır”
“Sütundan boru geçirme uygulamasının büyük bir ihtimalle çoğu binada olduğunu” ifade eden Atalar, bunun büyük bir problem olduğuna dikkat çekti. “Sütun 20’ye 20 ise, çürümüşse, demir paslı ise tüm bunlara bakmak lazım” diyen Cavit Atalar, ülkede riskli binalar kadar sağlam binalar da olduğunu kaydetti.
“Su, binanın en büyük düşmanıdır” vurgusu yapan Atalar, su nedeniyle binaların depreme dayanıklılığının azaldığının altını çizdi.
“Kıbrıs çapında bir proje yapılmalı”
Her iki tarafın da mevcut binalarının riskinin azaltılması için Kıbrıs çapında bir proje yapılması önerisinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi Başkanı Prof. Dr. Cavit Atalar, proje ile Kıbrıs çapında binaların ve zeminin denetlenmesi gerektiğini kaydetti. Binaların altındaki zeminin sert mi, yumuşak mı olduğuna mutlaka bakılması gerektiğini belirten Atalar, “Yumuşak zeminler, deprem dalgalarının kuvvetini artırır” dedi.
“Eski ve yeni bütün dere yatakları yumuşak zemindir”
Eski ve yeni bütün dere yataklarının yumuşak zemin olduğuna dikkat çeken Atalar, “Bilhassa dere hâlâ akıyorsa oraya, mesela Tuzla gibi… Zemin taşıma gücü denen bir rakam vardır. Bir zemin tamamıyla suya doygunsa rakam yarıya iner” diyerek, temeli sağlam olmayan bu tip binaların hafif sarsıntıdan bile etkilenebileceğini anlattı.
“’Deprem, zemin, yapı’ üçlüsüne mutlaka bakılmalı”
“Sonuç olarak Kıbrıs’ta en büyük sorunumuz depreme dayanıklı yapıların yapılması, mevcut binaların da güçlendirilmesi veya yeniden yapılmasıdır” diyen Atalar, “Deprem, zemin, yapı” üçlüsüne mutlaka bakılması gerektiğini söyledi.
“Yer seçimi lazım. Her yere bina yapmamalıyız”
“Yer seçimi lazım. Her yere bina yapmamalıyız” uyarısında bulunan Cavit Atalar, yumuşak zemine inşa edilecek binanın sağlam olması için sert zemine göre daha yüksek maliyet gerektirdiğine dikkat çekti.
“Son 130 yılda en büyük depremimiz 1996 yılında olan depremdir”
“Son 130 yılda en büyük depremimiz 1996 yılında olan depremdir” diyen Atalar, 6.9 büyüklüğündeki depremde, Limasol’da 8 bin, Baf’ta 3 bin, Lefkoşa ve Larnaka’da bin evin zarar gördüğünü, iki kişinin ise hayatını kaybettiğini belirtti. Yıkıcılık, büyüklük, derinlik, uzaklık ve sürenin çok önemli olduğunu ifade eden Atalar, 1996 yılından sonraki en büyük depremin 11 Ocak 2022, saat 03.07’de, Lefkoşa’nın 135 km batısında olduğunu kaydetti. 6.4 büyüklüğündeki depremde, 400 km uzaktaki Mısır’da 4 katlı bir apartman yıkıldığını, 3 kişinin hayatını kaybettiğini, bir kişinin yaralandığını söyledi.
“MTA, Kıbrıs’ta 3 tane proje yürüttü… Rapor yakında çıkacak”
Depremlerin plakaların sınırlarında oluştuğunu dile getiren Prof. Dr. Cavit Atalar, dünyadaki 21 tane plakadan, 7 tanesinin büyük, 14 tanesinin ise küçük olduğunu ifade etti. Türkiye’deki Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) geçen yıl Kıbrıs’ta 3 tane proje yürüttüğünü kaydeden Atalar, diri fay hattı araştırması için çukurlar açıldığını belirtti. Atalar, MTA’nın, diri fay hattı ve tsunami hakkındaki çalışmalarının raporunun yakında çıkacağını kaydetti. Cavit Atalar, Türkiye’deki Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın da, KKTC için çalışmalar yaptığını da sözlerine ekledi.