4 kişinin alınacağı münhal için 90 mimar ve mühendis müracaat etti !
Girne Belediyesi’nde yaşandı bu, yurt geneli değil yani...
Ülkede ‘işsizliğin’ geldiği boyutu anlatmaya yeter mi?
Yetmez, elbette!..
***
Usanmayacağım yazmaktan.
Kamuda ‘maaşı ve emekliliği’ garantiye aldıktan sonra ‘ikinci iş’ için piyasaya açılan her bir ‘zanlı’, onlarca işsizin fırsatını çalıyor, ‘hakkına’ tecavüz ediyor, yasa ve vicdan tanımaz bir aç gözlülükle...
Buna ‘seyirci’ kalanlar ‘ortak’ oluyor, bu suça, aymazlığa, kuralsızlığa…
***
‘Göç Yasası’ için yeniden ayaklanma var.
Haklılar.
Böyle bir ‘ayrımcılık’ olamaz.
Ve zamanında bu yasaya karşı çıkanlar eğer bugün görevdeyse, ‘muhalefet’te başka ‘hükümet’te daha başka davranamaz.
‘İkiyüzlülük’tür bunun adı, özetle...
***
Yine yazdım, tekrardan kaçınmayayım.
‘Üst’ baremlerde ‘maaşı’ memleket ortalaması üzerinde gezinenlerden tasarruf şarttır, eğer ‘kaynaklar’ artırılamıyorsa...
Ve ‘ek mesai’ savurganlığına ‘dur’ denmelidir mutlaka...
Bir de daha etkin ‘vergi politikaları’ ile bu ayıbı ortadan kaldırmak mümkündür.
***
Bir diğer ‘ikiyüzlülüğü’ de samimiyetle söylemeliyiz...
Alt maaşla yapılan istihdamların tümü ‘‘Göç Yasası’ndan sonradır doğalında...
Ve bu insanlarımız, aslında, alacakları maaşı biliyordu, işe başlarken.
Üstelik kimileri de ‘işsiz’ değildi (!)
Özel sektördeki işlerini bırakarak,
- hatta kimileri daha yüksek maaşı – devlet işine koştular, bile bile!..
Hele de çalıştığı işini bırakarak, ‘ihtiyaç’tan değil ‘fırsatçılık’tan ve hatta ‘bu maaşa da razı bir halde’ kamuya koşanların ve o günlerde hiçbir eyleme katılmadan, etliye sütlüye dokunmadan yatanların feryatlarını da samimi bulmuyorum doğrusu...
Yine de anlayabiliyorum.
Çünkü ne ‘gelecek güvencesi’ var kamu dışında, ne de öylesi bir rahatlık.
Bu yasanın ‘ayıp’ ve ‘ayrımcılık’ olduğu gerçeği değişmiyor elbette...
***
Hani diyoruz ya, “Bu sefalet ücretiyle çalışılmaz” diye.
O ücrete yıllardır çalışan on binler, çalışmaya her an hazır bir o kadar da insan var.
Derdin büyüğü de bu zaten.