Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği UNHCR, 31 yaşındaki Suriyeli bir kadının eşi tarafından evi içerisinde ve çocuklarının gözü önünde öldürülmesinden ötürü üzüntülerini bildirdi ve “Derin şok içerisindeyiz” dedi. UNHCR tarafından yayımlanan bildiride, eşini öldüren adamın halen aranmakta olduğuna dikkat çekilerek çocukların da devlet korumasına alındığı belirtildi… UNHCR, göçmen kadınlar, özellikle cinsiyete dayalı şiddetle ve aile içi şiddetle karşı karşıya olanlara yönelik olarak devletin destek sistemindeki eksikliklerin etkili biçimde giderilmesi çağrısında bulundu.
Göçmen olmanın her zaman zorlu bir deneyim olduğu ifade edilen UNHCR açıklamasında, özellikle kadın göçmen olmanın iki katı daha büyük zorluklarla dolu olduğu, genellikle göçmenlik travmasına bir de aile içi şiddetin eklendiği belirtildi.
UNHCR açıklamasında, öldürülen Suriyeli kadınla ilk temaslarının bir buçuk yıl önce Koççinodrimitya’daki göçmen kabul merkezinde gerçekleştiğine dikkat çekerek, bu kadının beş çocuğuyla birlikte Lübnan’dan başka Suriyeli göçmenlerle birlikte bir tekneye bindiklerini, Kıbrıs’taki eşiyle bir araya gelmek üzere böyle yaptığını hatırlattı. Daha o günlerde kadının olası bir aile içi şiddet kurbanı olduğu yönünde belirtiler bulunduğunu ve bu nedenle ilgili yetkililere kadının korunması için başvuru yapıldığı hatırlatıldı. Bu arada bazı sivil toplum örgütleri de bu kadını desteklemek ve ona yardımcı olmak üzere harekete geçtiklerini, kadının sürekli olarak polise eşinin tacizlerini bildirdiğini, ölüm tehditleri alınca da 10 Ocak 2020’de polise bir sivil toplum örgütü avukatı aracılığıyla yazılı başvuruda bulunmuş olduğu hatırlatıldı. UNHCR açıklamasında, çok büyük risklere karşın, 48 saat polis gözetiminde tutulduktan sonra eşinin serbest bırakıldığı belirtilerek kadına şiddet kurbanlarına yönelik bir sığınağa taşınması için öneri yapıldığını ancak beş çocuğuyla orada yaşamanın zorluklarını göze alamayarak eşinden uzakta çocuklarıyla birlikte başka bir apartmanda yaşamak üzere yardım istediğini kaydetti.
- Sivil toplum örgütleri kadının sürekli olarak polise eşinin tacizlerini bildirdiğini, ölüm tehditleri alınca da 10 Ocak 2020’de polise bir avukat aracılığıyla yazılı başvuruda bulunmuş olduğu hatırlatıldı.
- Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği yaptığı açıklamada derin bir şok içerisinde oldukları belirtilerek, “Alınması gereken önlemler arasında böylesi kadınların hizmete ulaşabilmeleri için etkili sevk sistemlerinin oluşturulması, şiddet, sömürü ve tacize yanıt verecek ve bunları önleyecek uygun sistemlerin ortaya konması ve kadınların bu konularla ilgili programlarla ilgili bilgilendirilmesi bulunuyor” denildi.
- Cinayeti işleyen 42 yaşındaki şahsın Kıbrıs’ın kuzeyine kaçma ihtimaline karşı geçiş kapılarına da talimat verildiği belirtildi.
UNHCR açıklamasında şöyle denildi:
* Bu trajediden çıkarabileceğimiz bazı noktalar vardır… Öncelikle gelir gelmez, adaya varışlarında spesifik ihtiyaçlarına bakılarak derhal bunlara yanıt verilmeli ve uygun biçimde bu ihtiyaçlar karşılanmalı, bu sistematik biçimde yapılmalıdır.
* Kapsamlı danışmanlık için ihtiyaç vardır, bu danışmanlık kurbanın anlayabileceği bir dilde yapılmalıdır – göçmen kadınların karşı karşıya bulunduğu spesifik durumu dikkate alan bir danışmanık olmalıdır bu çünkü göçmen kadınlar sosyal koruma ya da sosyal destek ağından yoksun bir konumdadırlar.
* Bunun için standart prosedürler ortaya konuşmalı ve alternatif çözümler içeren spesifik bilgiler verilmelidir.
* Alınması gereken önlemler arasında böylesi kadınların hizmete ulaşabilmeleri için etkili sevk sistemlerinin oluşturulması, şiddet, sömürü ve tacize yanıt verecek ve bunları önleyecek uygun sistemlerin ortaya konması ve kadınların bu konularla ilgili programlarla ilgili bilgilendirilmesi bulunuyor. Göçmen ve mülteciler arasında cinsel ve cinsiyete dayalı şiddete yanıt verecek, bunu önleyecek bilgilerinin ve duyarlılıklarının arttırılmasını gerektiriyor. Böylesi riskler altında bulunan bazı göçmen kadınlar Ghada’nın sonu gibi bir sona maruz kalmamak maksadıyla sessiz kalıp şikayetlerini iletmeyebilirler.
* Neredeyse tüm global zorla yerinden edinilmiş olanlarda, cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet görülmekte, bu çok sık ortaya çıkmakta ve yerinden edinilmiş kadınlar ve kızlarla ailelerin yaşamlarının her yönünü etkilemektedir. Bu çeşitli biçimler alabilmekte, tecavüzden çatışma esnasında işkenceye, cinsel tacize, sömürüye ve aile içi şiddete dek çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır. Kadınlar ve kız çocukları ayrıca ayırımcılığa ve ırkçılığa da maruz kalmakta, özellikle tecavüze uğradıkları veya cinsel saldırıya uğradıkları biliniyorsa, bu ayırımcılık ve ırkçılık artmaktadır.
* UNHCR için göçmen kadınların ve kız çocuklarının korunması esas görev alanıdır ve örgütsel bir önceliktir. UNHCR bu konuda hükümetle yakın biçimde çalışarak eğitim ve istihdam konularındaki engelleri aşmalarına yardım etmek istemektedir, göçmen kadınların ve genç kızların hayatını iyileştirmek, fırsatlara ulaşmalarını sağlamak, çocuklarına ve ailelerine de yardımcı olarak onları güçlendirmek istemektedir.
Olay nasıl olmuştu?
TAK Ajansı’nın Rumca haber bülteninde önceki gün yer alan haberde olay şöyle özetlenmişti:
“Baf’ta 42 yaşındaki Suriye uyruklu şahsın, ayrılık aşamasında olduğu 31 yaşındaki karısını, çocuklarının gözleri önünde bıçaklayarak öldürdüğü bildirildi. Politis gazetesi, 42 yaşındaki adamın karısını mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla öldürdüğünü ve cinayeti işledikten sonra kayıplara karıştığını yazdı. Gazete, ailede 7 çocuk bulunduğunu; en büyük olan ikisinin Suriye’de yaşadığını, diğer 5 çocuktan üçünün de olay anında evde olduğunu kaydetti.
Haberde, 42 yaşındaki şahsın Kıbrıs’ın kuzeyine kaçma ihtimaline karşı geçiş kapılarına da talimat verildiği belirtildi.”
Çeviri ve düzenleme: Sevgül Uludağ