Sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi talebinde bulundukları için işten çıkarılan CAS çalışanları 9 gündür Meclis önünde mücadele veriyor, hiçbir yetkili, hiçbir makam açıklama yapmıyor, duruma duyarlılık göstermiyor… 1.970 ile 2.100 TL arasında maaşlarla çalışırken işsiz kalan emekçilerin yaşam hikayeleri ise yürek burkuyor.
Didem Menteş
CAS’ın ilk personeli 33 yaşındaki Derkan Keser… 2009 yılından beri hizmet verdiği ekmek kapısından çıkarılmasına yanıyor. İşten çıkarılacağını bile bile anayasal hakkının peşinden gittiğini söylüyor. İşten çıkarılması ise kanser hastası olan annesinin tedavi sürecinin tamamlanmasının hemen ardından geliyor… “Annem kanser tedavisi gördüğü için izindeydim. Tedavisi bittikten sonra aradım ve işe dönmek istediğimi söyledim. 18 Aralık Pazar günü iş başı yaptım. 21 Aralık’ta işten durdurulduğumu öğrendim” diyor Keser... 2014 yılında 169 kişinin yine sokağa atıldığını, 50- 55 günlük bir mücadeleden sonra çalışanların özlük haklarından vazgeçerek maaşlarından 700 TL kesilmesini kabul ettiklerini, şirketi yaşatmaya çalıştıklarını anımsatıyor. O zaman hükümet edenlerin verdikleri sözleri tutması, şuan ki mevcut hükümette olanların da o dönem kendilerini ziyaret ederek söz verdiklerini ancak hiçbir sözün yerine getirilmediğini söylüyor Keser. 9 gün önce mevcut hükümetin kendilerini işten atarak yeni yıl hediyesi verdiklerini, 32 çalışanın mağdur edildiğini söylüyor. “Siyasiler yeni yılda aileleriyle güzel bir gece geçirecekler ama 32 çalışan, çoluk çocuğuna ekmek götüremeyecek, çocuklarının istediklerini yapamayacaklar. Bu vicdana sığar mı” diye sordu. Derkan Keser, istediklerinin sadece anayasal hakları olduğunu, toplu iş sözleşmesinin imzalanmasını, geleceklerinin iki dudak arasında olmaması…