Kültür Dairesi ‘Derneklere Yardım Tüzüğü’ tartışması… Eski Kültür Dairesi Müdürü Derviş Beyit’in açıklaması
• “Benim dönemimde bütçede kısıtlamaya gidildiği için doğrudur katkı miktarı 100 bin TL’ye düşürüldü. Buna karşılık dairenin başka bir kaleminde 100 bin TL lik bir artış yapıldı. Bu olayın ayrıntılarını Maliyedeki bütçe görüşmeleri sırasında orada olanlar bilir. Uzmanın yazısından bunu sanki ben yaptırmışım gibi bir ima var bu yanlıştır. “
• “Kısa bir dönem de olsa müdürlüğünü yaptığım Kültür Dairesi için duyarlılık gösterip yukarıda aktarmaya çalıştığım sebeple gazetedeki söyleşiden çok farklı anlamlar çıkararak susmamı isteyen uzmanı da bu art niyetli düşüncelerinden dolay şiddetle kınıyorum…”
• “Ayrıntıya girmeye gerek yok 2011 yılında uygulamada yaşanan birtakım sorunlar nedeni ile yine değişmesi gerektiği görüşündeyim. Tüzükler Anayasa değildir, en iyiye ulaşmak için değiştirilmesi gerekirse değiştirilir.”
Uzmanın görüşlerine cevabımdır;
2005 Yılında sözkonusu tüzüğün yürürlüğe girmesinden sonra doğrudur o komisyonda iki yıl görev yaptım. (2006 – 2006)
Bu iki yıllık süre içerisinde komisyonun her toplantısında özellikle projeleri değerlendirme yönteminden ve komisyonun oluşumundan rahatsızlık duymuştum. Bu arada belirteyim o dönemde benim başkanı olduğum dernek bu süre içerisinde hiçbir proje sunmadı.
Alınan kararların altına imza attığım da doğrudur. Bir komisyon üyesi olarak tüzük değiştirme yetkim yoktu. Duymuş olduğum rahatsızlıkları sözlü olarak o dönemin müdürüne de zaman zaman aktardım.
2009 Yılında daireye müdür olarak geldiğimde o yılın ikinci yarısı için projeler ayni tüzüğe göre değerlendirildi ve derneklere gereken katkı yapıldı.
2010 Yılının başlarında sanırım şubat sonu mart başı komisyon üyesi olduğum dönemde rahatsızlık duyduğum konuları bakana aktararak tüzüğün bazı maddelerinin yeniden düzenlenmesi için onay istedim.
Tüzükle ilgili çalışmayı bitirip bakanlığa sunduktan sonra bakanlık 21 Haziran 2010 tarihli KLD.0.00-2/2010 sayılı yazı ile savcılıktan görüş istedi.
Savcılık görüşü geldikten sonra değişiklik önergesi bakanlar kuruluna 4 Kasım 2010 tarihinde (TÇKB.0.00.4/94/14-10/2048 Önerge No: 326 –T) gitti.
30 Kasım 2010 tarihinde de değişti.
Önergenin bakanlar kurulunun gündemine getirilmesinin neden bu kadar geciktiğinin sorumlusu ben değilim.
Bu gecikme sonucu 2010 yılı için hiçbir projeyi kabul edemememizin nedeni budur. (Bu süreci uzman arkadaşla birlikte yaşadık unutmuş olmalı !!)
Ayrıntıya girmeye gerek yok 2011 yılında uygulamada yaşanan birtakım sorunlar nedeni ile yine değişmesi gerektiği görüşündeyim. Tüzükler Anayasa değildir, en iyiye ulaşmak için değiştirilmesi gerekirse değiştirilir.
300 binden 100 bine konusuna gelince;
Benim dönemimde bütçede kısıtlamaya gidildiği için doğrudur katkı miktarı 100 bin TL ye düşürüldü. Buna karşılık dairenin başka bir kaleminde 100 bin TL lik bir artış yapıldı. Bu olayın ayrıntılarını Maaliyedeki bütçe görüşmeleri sırasında orda olanlar bilir. Uzmanın yazısından bunu sanki ben yaptırmışım gibi bir ima var bu yanlıştır.
Fokllor derneklerine yapılan yardımın gayrı yasal olduğunu söylediğimi hatırlamıyorum. Yapılmasın da ASLA demedim. Sadece tüzüğün ADINA uygun olmadığını her zaman söyledim.
Gelelim TC ile kültür sanat işbirliği çerçevesinde ayrılan bütçeye, o kalemi sadece Kültür Dairesine ait olamadığı da doğrudur ancak proje bazında benim müdürlük yaptığım dönemde sunulup da uygun görülmeyen hiçbir proje olmamıştır.
Daire cari harcamaları için ise bütçeye konan miktar az olmakla birlikte kesinlikle yeterlidir.
24 Aralık tarihli Yenidüzen gazetesindeki söyleşide vurgulamak istediğim konu, daha önce Ayşe Güler’in Kültür Dairesi ile ilgili yazısında dairenin kadrolarının boş olması ve nerdeyse ordaki birtakım memurların özverili çalışmaları olmasa işlevsiz bir halde gelip, devamlılığı olan etkinlklerin bile yapılamayacağın vurgulanacağı yerde, müdür olmadığı için değerlendirme komisyonunun iş yapamayıp katkı talebi olan derneklere hizmet edememesinin vurgulanmasından duyduğum rahatsızlıktı.
Kısa bir dönem de olsa müdürlüğünü yaptığım Kültür Dairesi için duyarlılık gösterip yukarıda aktarmaya çalıştığım sebeple gazetedeki söyleşiden çok farklı anlamlar çıkararak susmamı isteyen uzmanı da bu art niyetli düşüncelerinden dolay şiddetle kınıyorum…
Derviş Beyit