CTP Milletvekili Doğuş Derya, son siyasi gelişmelerle ilgili güncel konuşmasında, hükümetin, “hukuk ihlali, nepotizm, şaibe, Anayasa iç tüzük ihlalleri yaptığını” söyleyerek, “Otokrasi kelimesi acaba yeterli olur mu bu yapılanları anlatmaya ama hükümet muktedir olmadığından bunun yerine acenta hükümeti demek uygun olacaktır” dedi.
Derya, hükümet edenlerin kendi kendilerine siyaset üretmediklerini, Türkiye’nin önerilerini uyguladıklarını, vatan millet din üçgeninde, duygu istismarı ve hamaset yapıldığını belirtti.
Gerçek sorunları konuşamamak adına suni gündemler yaratıldığını ileri süren Derya, Cumhurbaşkanının adanın kalıcı olarak bölünmesini istediğini, bunların konuşulmaması için farklı gündemler yaratıldığını ve “Saray” konusunun gündeme getirildiğini söyledi.
Seçimlere yapılan müdahalenin raporlandığını söyleyen Derya, bununla ilgili soruşturma başlatılması yerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı hazırlığı yapıldığını kaybetti.
Derya, köy yollarını Türkiye’den gelen şirketlerin yapması, hastane yapılacak arazinin devri, yoksullaştırma, devlet parası ile alınmış hellimlerin dağıtılması, toplu iş sözleşmesinin ortadan kaldırılması gibi konularda hükümete eleştirilerde bulundu.
Kutlu Adalı cinayetinin araştırılmasına yönelik komitenin kurulmasını engelleyenin UBP olduğunu savunan Derya, hükümetin, komitenin araştıracağı konulardan korktuğunu ve süreci oyaladıklarını söyledi.
Derya, Kıbrıs’ın 1990’larda Susurluk raporlarında yer aldığını, off shore bankalar, kara para aklama, insan ticareti gibi konularla gündeme gelmeye başladığını söyledi.
Doğuş Derya, KKTC’nin uluslararası denetim yapılacak bir konumda olmamasından dolayı Kıbrıs sorununun çözülmesinin istenmediğini belirtti.