Ayşe Güler
Saldırının ardından YENİDÜZEN’e konuşan CTP Milletvekili Doğuş Derya, yaşananları ‘provokasyon’ olarak değerlendirdi.
Şu anda devam eden 4’lü koalisyon görüşmelerini sekteye uğratmak, Serdar Denktaş’ın üzerinde baskı kurmak amacı ile hareket edildiğini dile getiren Derya, “Bunların UBP’nin organize işi olduğunu düşünüyorum” dedi. Derya, Meclis kürsüsünden inerken katip koltuğunda oturan Bertan Zaroğlu’nun yüzüne kağıt attığını söyleyerek, bu konuda Meclis Başkanı Angolemli’nin gerekli disiplin soruşturmasını yapacağını düşündüğünü ifade etti.
Meclis dışındaki eylemlerde kendisinin aleyhine söylenen hakaretlerle ilgili avukatları ile görüşeceğini de dile getiren Derya, görüntüler ve orada sarf edilen sözlere göre gerekirse polise şikayette bulunacağını açıkladı.
“Olayların büyümesi için UBP ilçelerinden mesaj atıldı…”
Derya, “Bugün(dün) olan olayların büyümesi için dün(Önceki gün) UBP ilçelerinden mesaj atıldı. UBP milletvekillerinin dışarıya çıkması da bunun bir parçasıydı” şeklinde konuştu.
Derya, şöyle devam etti: Söylenmemiş şeyleri, söylemiş gibi haber yapan bazı internet gazetelerinin hedef gösterme konusunda oldukça maharetli olduğunu düşünüyorum. Ben, bir yazarın ‘Kanla beslenen iktidarlar, barış yapmayı beceremezler’ şeklindeki yazısını paylaştım. Bu sözün saptırılıp, haber yapıldı. Benim üzerimden rant sağlamaya çalışanların hesabı hükümet görüşmeleridir. Savasa karşi olmak evrensel bir duruştur, dünyanın her yerinde savaş olduğu zaman bunun getirdiği güç ilişkileri dolayısıyla savaştan faydalanan insanlar vardır. Böyle beslenen iktidarlar, evet barış yapamaz… Bu, dünyanın geneli ile ilgili felsefi bir sözdür.
“Meclis locasındaki güvenlik zafiyeti bilinçli olabilir "
Meclis locasına hiç kimsenin bayrakla girmesinin mümkün olmadığını, bu konudaki güvenlik zafiyetinin bilinçli olabileceğini de vurgulayan Derya, “Meclis locasında her zaman ciddi güvenlik önlemleri alınır. Kimse bayrakla Meclis locasına giremez. Dolayısıyla güvenlik zafiyetinin de bilinçli olabileceğini düşünüyorum.” dedi. Derya, “Meclis’in çatısına çıkmak ne demek?” diye de sorarak, gazetelerden vekillere kadar ifade özgürlüğünü baskı altına almaya çalışan bir yaklaşımın söz konusu olduğunu belirtti. Yaşananları ‘faşizm’ olarak değerlendiren Derya, bu nedenle Meclis yemini ettikten sonra hakaretlerin ve küfürlerin devam etmesi nedeniyle ‘Faşizme karşı omuz omuza’ dediğini söyledi.
Zaroğlu'ndan şiddet!
Derya, Meclis kürsüsünden inerken katip koltuğunda oturan Bertan Zaroğlu’nun yüzüne kağıt attığını söyleyerek, bu konuda Meclis Başkanı Angolemli’nin gerekli disiplin soruşturmasını yapacağını düşündüğünü ifade etti.
“Kürsüden indikten sonra, hakaretlerle insanlara sürekli fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulayan bir kişi, oturduğu yerden, katip koltuğundan yüzüme kağıt attı” diyen Derya, bu anların Meclis görüntülerinin de yer aldığını belirtti.
Derya, bu hareketi ‘haddini bilmezlik’ olarak yorumlayarak, “Gereken kınama cezasının verileceğini düşünüyorum” dedi.
“Görüntüler ve orada sarf edilen sözlere göre gerekirse polise şikayette bulunacağım”
Öte yandan Derya, Meclis dışındaki eylemlerde kendisinin aleyhine söylenen hakaretlerle ilgili avukatları ile görüşeceğini, görüntüler ve orada sarf edilen sözlere göre polise şikayette bulunmayı değerlendireceklerini açıkladı.
Söz konusu görüntüleri avukatları ile birlikte izleyeceğini belirten Derya, “Soruşturma açılması ya da şikayette bulunması gereken bir husus varsa yapacağım, geri adım atmayacağım” dedi.
Derya sözlerini şöyle tamamladı: Ülkemizi bilinçli şekilde germeye çalışan gruplara fırsat vermemek gerekiyor. Sağduyulu ve kararlı bir şekilde mücadelemizi devam ettireceğiz. Dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yaparak kendine siyasi rant sağlamaya çalışan çevrelere karşı insan hakları ve barış dili ile konuşmaya devam edeceğiz.
FOTOĞRAF: Burçin Aybars