“Külliye” inşaatında yasaları çiğneyen hükümet şimdi yasaları kendine uydurmak istiyor.
“Devlete ait projeler ile uluslararası anlaşmalar veya bunlara dayanan protokoller uyarınca yapılacak projelerde” yasal denetim, kontrol, vize süreçleri ortadan kaldırılmak isteniyor.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası için “değişiklik” önerisi verildi.
Hem de yasası değiştirilmek istenen örgüte hiç sorulmadan…
Bir inşaatı siz yapacaksanız eğer “vize” şart!
Kontrol, denetim, uygunluk, yasallık aranacak.
Meslek örgütünün uzmanlığına başvurulacak.
Binayı siz değil de Türkiye yapacaksa eğer vizeye gerek yok.
Yasal olması da gerekmiyor o zaman…
Öneri bu!
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Tunç Adanır’ın ifadesiyle, devlet, kendini var eden ne varsa reddediyor. Ya da aslında “Devlet kendini inkar ediyor.”
“Biz, 1960’tan beri bu toprakların mimarı, mühendisi ve şehir plancısıyız. Peki, siz kimsiniz?” diye soran Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Başkanı Tunç Adanır’la gelişmeleri konuştum.
Bu yasa tasarısı nereden çıktı?
“Hiç bilgimiz olmadı. Bizim yasamıza, bize hiç danışmadan, tek kelime konuşmadan değişiklik öneriyorlar. Karşı karşıya olduğumuz zihniyet nedeniyle kimi sıkıntılarımız vardı ama doğrusu böylesi bir adımı beklemiyorduk. Nasıl bir yol izleniyor, biz de anlamıyoruz.”
Bu değişiklik “Külliye” inşaatı için mi?
“Bu proje Planlama İnşaat Dairesi üzerinden de ilerleyebilirdi, yine de yapılabilirdi. Niçin yapılmadı, biz de bilmiyoruz. Yalnızca Külliye inşaatına yönelik olduğunu düşünmüyoruz. Daha TOKİ gelecek sosyal konut yapacak. Hastane yapılacak. Mühendis ve Mimar Odaları’nın vize yetkisini elinden almakla kalmıyor, devletin kendi kurumunu da devre dışı bırakıyorlar. Acil Durum Hastanesi’ni de böyle vizesiz yapmışlardı. Yeni Cezaevi’nde dört vizeden ikisi alındı.”
Yasa önerisini sunanlarla görüşmediniz mi?
“Kiminle görüşelim? Mimar bir vekil olsa anlayacağım. Öneriyi verenlerin mühendislikle, meslekle ilgisi yok. Bizi aramadılar bile… Özdemir Berova, kendisi de geçmişte bir meslek örgütünün başkanlığını yaptı. Bu öneriyi sunan vekil ve partiler aslında kendilerini reddediyorlar. Bu ülkenin mevzuat ve yasalarının, yurt dışından gelen bir projede ortadan kaldırılmasını istiyorlar.”
Kimseyle mi görüşmediniz?
“Milletvekili Sadık Gardiyanoğlu üyemizdir, görüştüm, karşı olduğunu söyledi. Meclis’te nasıl bir tavır izleyecek, merak ediyoruz. Çalışma Bakanı Taçoy’u aradık, bilgisi ve haberi olmadığını söyledi.”
“Bu ülke, kurumları ve meslek örgütleriyle saf dışı bırakılmak isteniyor”
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Tunç Adanır özellikle altını çiziyor:
“Ülkenin sosyal, kültürel ve fiziksel yapısını bilen insanlar bu projeleri yapmalıdır.”
İşin bir başka boyutu daha var.
Projeler dört farklı disiplin tarafından vizelendiği zaman bu binaların sorumluluğu da alınıyor.
“Dışarıdan dayatılan ve denetlenmeyen binalarda herhangi bir sıkıntı yaşandığı zaman gün gelecek bir sorumlu bulamayacağız” diyor Adanır…
Meslek örgütlerimiz Türkiye’nin yatırımlarına ya da iki ülke arasında protokollere karşı mı?
“Ne münasebet… Niye karşı olalım. Tüm dünyada ikili protokoller vardır. Ama isminden de görüldüğü gibi bu protokollerde iki taraf olur. İki devlet arasında protokol olur, adı üstünde, iki devlet olur. Her devlet kendi uzmanları, meslek örgütleri, teknik insanları, hukukçuları ile masada olur. Siz kendi değerlerini korumazsanız bu işler olmaz. Hükümet, bu ülkeyi, bu devleti var eden ne varsa reddediyor. Kendi yasalarını, tüzüklerini, mevzuatlarını reddediyor. Meslek örgütlerini ve teknik insanlarını reddediyor. Bu ülke, kurumları ve meslek örgütleriyle saf dışı bırakılmak isteniyor.”
“Direneceğiz! Yanımızda olunuz”
“Şimdi ne yapacaksınız” diyorum, Tunç Adanır’a…
“Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz, bu ülkeye sahip çıkmak isteyen insanlar yanımızda olsunlar” sözleriyle yanıt veriyor.
“Bir ülkenin vekili, bakanı, siyasetçisi kendi meslek örgütlerini dışarıda bırakıyorsa, kendi halkını dışarıda bırakıyordur, işin aslı kendi kendini dışarıda bırakıyor” diyerek önemli bir mesaj gönderiyor.
Şu gerçeğin de altını çiziyor.
“Ne yapılırsa yapılsın bir kabullenme oldu. Nasılsa birileri bağırır, çağırır ama günün sonunda istediğimizi yaparız pratiğinin öne çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Bunun üzerine oynuyorlar. Bu kabullenmeyi kullanıyorlar.”
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları’nın eylem planı nedir?
“Yönetim kuruluyla toplandık. Yarına (Perşembe) çok geniş bir kitle toplantısı kararı aldık. Tüm eski başkanlar, oda yönetimlerini çağırdık. Birlikte karar almak istiyoruz. Direneceğiz. Bu örgüt 1962’den bugüne vardır. 4 bin 500’ün üzerinde üyeye sahibiz; kamu kurumlarındaki teknik kadrolar dahil tüm mühendis, mimarlar üyemizdir. Hep birlikte karar alacağız. Umarım bu yanlış adımdan vazgeçilir.”