Haspolat Atıksu Arıtma Tesisi’nden kaynaklanan kirlilik ile ilgili olarak, Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Ünal Üstel, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Merkez Kaymakamı Salih Gökpınar ve Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer’in katıldığı geniş kapsamlı bir toplantı yapıldı ve bölgede denetim gerçekleştirdi.
Yapılan toplantı ve denetimin ardından Merkez Kaymakamlığı ve Çevre Koruma Dairesi tarafından yapılan açıklamalarda, Gazimağusa’ya Haspolat'tan atik su gittiği iddialarının doğru olmadığı, sorunun kaçak vidanjörlerin boşaltımları olduğu bildirildi.
Açıklamalarda, şu anda % 70 Rum kesiminden ve % 30 KKTC’den olmak üzere 27.000 m3 / Gün kentsel atık suyun Haspolat Arıtma Tesisine girmekte ve arıtılmakta olduğu belirtildi.
Açıklamada, Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı’na bağlı Çevre Koruma Dairesi teknik personeli tarafından Kurudere, Köprülü ve Güvercinlik Bölgesinden alınan su numunelerinin Devlet Laboratuvarı’na gönderildiği belirtilerek, gelecek hafta içinde söz konusu analiz sonuçlarını açıklanacağına da vurgu yapıldı.
Ayrıca Gazimağusa körfezine ulaşan suyun, basına yansıdığı şekilde yüksek derecede kirlilik riski taşımadığı da belirtildi.
Açıklamalarda şunlar kaydedildi:
“Yapılan denetimde, Haspolat arıtma tesisinde dereye akıtılan sudan kaynaklanan kirlilik olasılığı olmadığı tespit edildi. Köprü göletinin batı bölgesinde vidanjörlerden boşaltılan suyun toprakta açmış olduğu izlere rastlandı, köprü göletinden sızan 10 metre küplük suyun geri pompalanmasına başlandı ve kaçağın 24 Ocak 2013 tarihinde Su İşleri Dairesi personelinin çalışma başlatıp, ayni gün sorunun ortadan kalkacağı saptanmıştır.
Bölgede yaşanan en büyük sorunun kaçak vidanjörlerin yarattığı sorun olduğuna çalışmalara devam eden personelin bizzat rastladığı vidanjörler olduğu tespit edilmiştir.
Çevre Koruma Dairesi’nin teknik danışmanlığında bölgeye doğal arıtma tesisi kurulana kadar Vidanjör sularının dökülmesi uygun görülen yerler tespit edilmiştir. Gazimağusa Belediyesinin dereye yaptığı settin ise gereksiz bir girişim olduğu buradan Gazimağusaya akışın yapılmasında herhangi bir sakıncanın olmadığı Kaymakamlık ve Çevre Koruma Dairesi tarafından belirlenmiştir.”
MAĞUSA BELEDİYE BAŞKANI OKTAY KAYALP NE DEMİŞTİ?
“GAZİMAĞUSA’YI DAHA BÜYÜK BİR FELAKETE SÜRÜKLEMEK İÇİN AKIL ALMAZ İŞLER YAPILIYOR”
Kayalp yazılı açıklamasında, Haspolat’tan Gazimağusa yönüne gelen derelere kontrolsüz olarak bırakılan vidanjör atıkları, mezbaha atıkları ve eksik arıtılmış suların, normalde Köprü Barajı’na ulaştığını, ancak baraj alanının bir bölümünü özel şahıslara tarımsal arazi olarak kullandıran Gazimağusa Kaymakamlığı’nın bu alanların su altında kalmasını önlemek için baraj kapaklarını açık tuttuğunu ve kirli suların kente ulaşmasını sağlamak için güzergah üzerinde bulunan kanalların yapısını değiştirdiğini işaret etti.
Gazimağusa Kaymakamlığı’nın su kanallarının yapısını gelişigüzel müdahalelerle bozduğunu, çok tehlikeli atıklarla dolu suları doğrudan kentin denizlerine ve göllerine ulaştırdığını belirten Kayalp açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu girişimlerden sınırlarımız dahilindeki Çanakkale Gölü, Glapsides Plajı ve Yeniboğaziçi Belediyesi sınırlarında bulunan Silver Beach, tamiri mümkün olamayacak biçimde etkilenecektir.
Uzun bir süredir devam eden lağım suları konusunu çözmek yerine, Gazimağusa’yı daha büyük bir felakete sürüklemek için akıl almaz işler yapılmaktadır. Devlet, felaketin boyutlarını tırmandıracak şekilde, dere yataklarını temizlemek için ihaleye çıkarak lağımlı suyunun akışını hızlandırmaya çalışmaktadır. Amaç, bu atıkları adamızın en değerli kıyılarına ve göllerine ulaştırmaktır. Devlet birimlerinin bu duyarsızlığına karşı, Gazimağusa Belediyesi olarak kentimizi kirlilikten korumak amacıyla hiç arzu etmediğimiz halde, dere yatağının önünü keserek kritik bir müdahale yapmak zorunda kaldık. Tek amacımız Gazimağusa’yı korumaktır. Bunu defalarca açıklayarak ‘sorunu kaynağında çözün’ çağrısı yaptık. Ancak anlaşılan odur ki, bazı özel ve ayrıcalıklı kişilerin çıkarları, halkımızın genel çıkarlarından daha önemli sayılmaktadır”.