Ercan Havalimanı içerisindeki hangar binası ile ilgili basında çıkan iddialara Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu’ndan sonra Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı da yanıt vererek, devletin zarara uğratıldığı iddialarının gerçek dışı olduğunu vurguladı.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Ercan Havalimanı özelleştirmesi süreci içerisinde yüklenici firmaya yapılması gereken yer tesliminde, yerleşke içerisinde yer alan özel bir şirkete ait hangarın durumunun çözülememesi nedeni ile gecikme yaşandığı ve sorunların teşkil ettiği kaydedildi.
“Süreç içerisinde bu hangar, idari bir karar ile yıkılmıştır.”denilen açıklamada, hangar işletmecisi konumunda olan özel şirketin yıkım işlemine karşılık bir hukuk süreci başlatıp, ara emri aldığı belirtildi.
İlgili hukuki sürecin uzamaması ve Ercan Havalimanı inşaatının sekteye uğramaması adına, dönemin idaresi, ilgili şirkete yıkılan hangarın yerine yeni bir hangar yeri vermeyi ve yapım maliyetinin bir bölümünü şirkete ödemeyi taahhüt ettiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
“Bu çerçevede, 21 Haziran 2017 tarihinde ilgili şirket ile KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı arasında bir protokol imza edilmiştir. Bu protokol kapsamında yapılacak olan hangarın 4,bin 43 metrekarelik bölümüne ait yapım bedelinin ilgili şirkete ödenmesi taahhüt edilmiştir.
Bahse konu protokolde herhangi bir yatırım bedeli veya rakamı belirtilmemiştir. Protokolde, söz konusu hangar projesi ile ilgili KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına bağlı Planlama ve İnşaat Dairesi tarafından maliyet hesaplamasının (keşfinin) yapılacağı ifadesi yer almaktadır.
Bu çerçevede Bakanlığımıza bağlı teknik daireler olan Sivil Havacılık Dairesi ve Planlama ve İnşaat Dairesine ilgili şirket tarafından avam proje sunulmuştur. Bakanlığımıza sunulan avam proje, Türkiye Cumhuriyeti Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünden gelen raporlar doğrultusunda, uygun bulunmuştur. Uygun bulunan projeye ait maliyet hesaplaması, Planlama ve İnşaat Dairesi tarafından yürürlükte olan birim fiyatlarına göre kontrol edilmiş ve bu çerçevede uygun olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
Bakanlığımıza bağlı Planlama ve İnşaat Dairesinin bahse konu protokol içerisindeki yükümlülüğü bu onaylar ile sınırlı olup, idari karar makamı Bakanlığımız ve/veya Planlama ve İnşaat Dairesi değildir. Dolayısıyla, Dairenin verdiği “keşif raporunun güncel birim fiyatlarına uygunluğu” değerlendirmesi devleti herhangi bir taahhüt altına sokmadığı gibi, sunulan projenin birim fiyatlarına uygunluğunun denetlenmesi ile sınırlıdır.
21 Haziran 2017 tarihinde imza edilen protokol çerçevesinde sunulan projenin toplam maliyeti ile ilgili Planlama ve İnşaat Dairesi tarafından yapılan değerlendirme, şirkete ödenecek tutarı veya devletin ödeyeceği meblağı değil, projenin teknik detaylarına göre yapılan yapım maliyeti ile sınırlı kalmıştır.
Bu konuda idare henüz bir son karara varmadığı gibi, bugün ilgili basın organında yer aldığı şekli ile devletin ‘zarara uğratılmış olduğu iddiası’ gerçek dışıdır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”