Devletteki ek mesai rakamları düzenli olarak artıyor. Maliye Bakanlığı yetkililerinden öğrendiğimize göre, 2024 bütçesine 1,8 Milyar TL konmasına rağmen, bu rakamın, yılsonuna kadar 2,4 Milyar TL civarında olması beklenmektedir. Belki de geçecektir.
2025 bütçesinde ise, bu rakamın çok üstünde bir ödenek ayrılacaktır.Muhtemelen 3 milyar TL’nin üstünde bir rakam ile karşılaşacağız. Ek mesailere, bu büyüklükte kaynak ayrılması, tedbir alınması için alarm zillerini çalmaktadır.
Bu rakamlar, yükselen enflasyon oranları ve artan maaşlar düşünüldüğü zaman, başka tedbirler alınmazsa yeterli olmayacaktır. Görüldüğü üzere, ek mesai rakamları yıllar içinde katlanarak gidiyor. Yıllardır bu sorun devam ediyor.
Ek mesai rakamlarını azaltmak için, ek mesainin yoğun olduğu yerlere, kadrolu istihdam yapılmalı ve verimli çalışabilecek vardiya sistemi uygulanmalıdır.
Ülkemiz, bu büyüklükte ek mesai tutarını ödeyecek kadar zengin bir devlet değildir. Ek mesai çalıştırırsanız, elbette ödeyeceksiniz. Çalışanların, ek mesai alanların, bunda suçu yoktur.Suçu olan, gerekli tedbirleri almayan Hükümettir.
Devlette, yoğun olarak ek mesai yapılan yerler bellidir. Özellikle, Sağlık Bakanlığında, Maliye Bakanlığı’nın dairelerinde ve Polis Teşkilatında daha çok ek mesai oluyor. Ayrıca, birçok devlet dairesi ve kurumunda da ek mesai yapılıyor.
Son 5 yılda, geçici işçi ve sözleşmeli olarak, sınavsız, münhalsiz binlerce kişi Devlet’ de işe alındı. Bunların yerine, yoğun olarak ek mesai yapılan yerlere kadrolu insanlar alınsa ve verimli çalışacak vardiyalı sisteme geçilse, hem gençler kadrolu iş sahibi olacak, hem de devlet bu kadar ek mesai ödemeyecektir.
Ayrıca, Kamu’da çalışanlar arasında, ek mesailer, gelir adaletini de bozmaktadır. Buradaki esas sorun, hükümetlerin bu tedbirleri almamasıdır.
Öte yandan, Devlet bütçesinde, kamu borçlarının faiz giderlerine 1 milyar TL ayrılırken, ek mesailer için yaklaşık 3 katı kaynak ayrılıyorsa, bu bir anomalidir.Faiz ödemelerine daha çok kaynak ayrılmalıdır.
Devletin, Ticari bir bankaya olan milyarlarca TL borçları için, bu faiz giderleri bütçeye konmaktadır. Ayrıca, devletin İhtiyat Sandığı’na da milyarlarca TL borcu bulunmaktadır ve oraya da bir plan dahilinde ödemeler başlamalıdır.
Kamu borçları, hem bu kurumları, hem de ekonomimizi olumsuz etkilemektedir.Kamu borçlarının azaltılması, tüm hükümetlerin temel görevlerinden biri olmalıdır.
Bu bağlamda, ek mesai rakamlarının azaltılması, devletin iç borç ödemeleri için ayıracağı faiz miktarlarını ve diğer hizmetlerdeki kaynakları da artıracaktır.
Öte yandan, Ekonomi ve Enerji bakanlığı’na bütçeden ayrılan yaklaşık 400 milyon TL, bütçeden aldığı pay da yüzde 0.3 dür ve yetersizdir. Bu bütçe ile, Ticaret ve Sanayi sektörlerinin ihtiyaçları ve destekleri nasıl sağlanacaktır? Şirketler mukayyitliği ve Serbest Bölge’nin gereksinimleri için yeterli kaynak ayrılabilecek mi?
Sanayi bölgeleri altyapı harcamaların yetersiz kalması, sanayicilere yapılan teşvik ve hibe destek programlarının yeteri kadar uygulanmaması sektörde sıkıntılar yaratacaktır. İmalat sanayinin büyümesinde gerileme olduğu taktirde, üretim, istihdam ve ihracat rakamlarında gerileme görülebilecektir.
Öte yandan, öncü sektör turizmin, bağlı bulunduğu bütçe de yetersizdir. Turizm için hükümet bütçenin sadece yüzde 1.42’sini ayırmış durumdadır. Bu da yaklaşık 1.9 milyar TL’ye denk geliyor. Bütçenin büyük bir bölümü zaten personel gideridir. Turizm için kullanılabilecek bir miktar kaynak, fonlardan sağlanmaktadır. O da yetersizdir.
Üstelik, ülkenin cari işlemler dengesine ve döviz ihtiyacına turizm gelirleri önemli katkıda bulunmaktadır. Bu Turizm bütçesi ile, ülke tanıtımına, çevre temizliğine ve kültürel faaliyetlere yeteri kadar kaynak ayrılamaz.
Sonuç olarak, ek mesai rakamlarından ve diğer alanlardan yapılacak tasarrufla, Ülkenin kıt kaynaklarının, doğru zamanda doğru yerlere harcanması, halkın, hakkı olan hizmetleri layıkıyla alabilmesini sağlanacaktır.
Bu bağlamda, yatırıma, üretime, istihdam artışına, sağlıkta ilaç, eğitim’de okullara yapılacak harcamaların, insanlarımızın refahının artması ve kaliteli hizmet alması için kaynak ayrılabilecektir.
Hükümetin esas görevlerinin başında, halka hizmet götürecek, refahını ve satın alma gücünü artıracak, fakirleşmeyi azaltacak alanlara kaynak yaratmak olmalıdır.
Bu nedenle, ek mesailerin azaltılması, gereksiz ve partizan istihdamlardan ve bürokrat atamalarından kaçınılması, izaz ikram, yurt dışı seyahat v.b gereksiz harcamaların azaltılması şarttır.
İnanın ki, bu konuları devamlı söylemekten yorulduk. Fakat, yetkililerin bir kulağından girip, diğer kulağından çıkmaktadır.İkaz ve önerilerimiz dikkate alınmadığı için de, ülkedeki sorunlar katmerlenerek büyümekte, halkın refahı gerilemekte ve günden güne borçları artmaktadır.