Genç Köşe/İsmail BARBAROS
Bulunduğumuz ve doğduğumuz coğrafya kaderimizdir derler. Evet maalesef ki öyle! Yanı başımızda olan savaşlar, dirayetsiz, itaatkar ve omurgasız yönetim şekli, ekonomik ve mali politika eksikliği bizi dev enflasyon kedisinin pençeleri altındaki fareler olmaya zorluyor. Ülkemizde 2021 yılından beri yıllık enflasyon %50 seviyesinin altında değil. Buna bağlı olarak enflasyon, hayat pahalılığı, zam ve artan yaşama bedeli zincirleri arasında kalan birçok öğrencinin durumu kimsenin umurunda değil. Bu ülkede birçok kesim gerek hayat pahalılığı artışı, gerekse asgari ücret artışı ile bir şekilde belini doğrultmaya çalışıyor. Peki ya öğrencileri soran, gören var mı ?
Bu ülkede burslar asgari ücretli endeksli diyorlar. Ama sorun hangi asgari ücrete endeksli olduğudur. Burs miktarı senede sadece bir kez, mali yılbaşı olan ocak ayındaki aylık brüt asgari ücreti esas alınarak saptanıyor. Yıl içerisinde asgari ücret artış göstermesine rağmen bursların ücreti değişmiyor. Bu durum, alınan bursların özellikle senenin yarısından sonra komik rakamlar haline dönüşmesine ve öğrencilerinin okul ücretlerini ödemesini bırak, kişisel ihtiyaçlarını bile zar zor karşılamaya yetiyor. Bu duruma sebebiyet veren yasal mevzuat kesinlikle ve derhal değiştirilmelidir. Burslar güncel asgari ücrete endeksli hale getirilmeli ve yapılan her asgari ücret artışı sonucunda burs miktarları da artmalıdır.
Bunlara ek olarak, burslar her ayın son haftası içinde ödenir diyor yasamız. Bu espriye gülmemek mümkün değil! Bursların ödenmesi kimi zaman 1-2 ay gecikmekte ve zamanında yapılması gereken ödemeler çoğu zaman “teknik arızlar” sonucu aksamaktadır. Öte yandan, burs ödemelerinin denetlenmeside, tıpkı bir çok denetimsizlik gibi, basiretsiz hükümet tarafından yapılmamakta ve öğrenciler düzenli olarak mağdur edilmektedir.
Son olarak değinmeden geçemeyeceğim bir konu daha var. Düşünün ki, eğer siz devletten master (yüksek lisans) veya doktora yaparken burs alıyorsanız, eğitim gördüğünüz program çerçevesindeki ücretli akademik faaliyetler dışında herhangi bir işte çalışamazsınız. Bu durum sizin bursunuzun kesilmesine sebep olmaktadır. Bu hal, birçok yüksek lisans/doktora öğrencisinin “kaçak” yani sigorta yatırımı yapılmaksızın farklı yerlerde çalışmasına, “ekmek” kazanma, ekstra bir gelir, bir güvence yaratmasının önüne geçmektedir. Bu durum kabul edilebilir olmamakla beraber akıllara zarar bir gerçektir.
Bu yazdığım sorunları göz önünde bulundurarak tekrar sormak istiyorum; devletten burs alan öğrenciler evrodo mu?