Koskoca ara bir devre geçti. Normalde bu dönemlerde futbol ailesi futbolu tartışıp, eksiklikler nedir, nerelerde yanlışlık yapıldı, geleceğe nasıl bakabiliriz gibi konuları gündem yapıp, bir sonraki sezon için öneri ve düşüncelerini paylaşır. Ne gariptir ki, futbolumuzda sorun yokmuş gibi hareket edilip, tartışma ortamı bile yaratmadan günlük beleş yaşamayı ve bağırmayı tercih eden yeni bir kültür yapısı oluşturulmuş.
Artık sorunları hepimiz biliyoruz. Tesisten çok öteye gittik. Tedavi, hem de radikal bir şekilde tedavi gerekiyor. Çoğumuz bu konuda hem fikiriz. Söylemden ziyade eylem zamanıdır. Bize değişiklik değil, devrim lazım. KTFF’nun dışta başalattığı devrimi, içte de başlatması artık zorunluluk haline gelmiştir.
Kıbrıs Türk futbolunun bugün içinde bulunduğu kaotik ortam, mevcut sorunlara bırakın çözüm bulmayı, aksine sorunlara yeni sorunlar ekliyor. Gerçekler saklanıyor. Saklandıkça, yanlış reçeteler yazılıp futboldaki kanseri yenmemiz imkansızlaşıyor. Yıllardır öncelikli sorunları tartışmaktan kaçtığımız için bugünkü kötü tablo önümüzde dev gibi duruyor.
Nedir bu sorunlar diye soran varsa, çok kısaca üzerinde durayım.
1990’lardan sonra giderek parasallaşıp, ticarileşen ve bunun sonucunda siyasilerin göz bebeği konumuna gelen kulüplerimiz kısa vadeli kullanılarak sıçrama tahtası olarak görülmüştür.
Kontrolsüz transfer politikaları hep bu dönemde başladı. Yeterli kulüp tesisi yokken, transfere dünya kadar para harcandı. Yapısal yatırım yapılmadığı için emeline ulaşıp kulüpten ayrılan başkan ve yöneticiler, kulübe büyük külfetler bıraktı. Bildiğiniz gibi tüm başkanlar paralı değil. Bazı başkanlar kulüp sevdalılarıdır. Ancak yeni dönemde kulüp sevdalısı olmak yeterli değil. Harcayacak “deli” veya “enayi” paranız da olması gerekir.
Tesis yok. Kulüp mali yapıları sanal alemin ürünü. Statlarımız eksik. Yağmurlu gün oldu mu, maçlar ertelensin diye haykırışlar başalar. Alt yapılarımız alaturka. Örgütlenme biçiminde Nuh’un dönemindeki dernekler yasasına göre kulüpler yönetiliyor. Hukuksal ve yönetsel yetersizliğimiz hat safada. Yeni gelir kaynakları yaratma konusunda sınıfta kalmışız. Kulüplerin geneli borç batağında olmasına rağmen transfere ve futbolcuya verilen ücretler kontrolsüz ve inanılmaz boyutta. KTFF hiç bir önlem almıyor. Bırakın almayı, ses bile çıkartmıyor. Sanki de denetimsizliği savunuyor.
Ben de soruyorum. Ey Kıbrıs Türk futbolunu yönetenler! Ey kulübler birliği! Hala daha ayni kafa ve ayni samimiyetsizlikle futbolu yönetip yönlendirmeye devam edecek misiniz? KTFF iktidarında bu devrimi gerçekleştirecek irade ve kararlılık yok mu? Ümit ederim sorulara cevap verecek bir muhattap bulurum.
İyi uyukular futbol ailesi.