Sözde bölgede istihdam sağlayacağı vaatleri ile, Dip Karpaz'da köyün içinde “Çapulcular, Rumcular, Dinsizler, Ateistler geliyor” diye anons yaptırmışlar...
Yaptırırlar...!
Dertleri din değil !
Din adı altında sahneledikleri ;
Medeniyetler ittifakı, dinler arası hoşgörü, diyalog kavramlarını silâh haline getirmek...
İşte bu silahı Dip Karpaz'da kullanmışlardır...
ADAM SMİTH ve ÜNLÜ DOKTRİNİ
AKP ve UBP hükümetinin kıblesi bellidir;
"Adam Smith"...
Adam Smith'in tek bir doktrini vardır.
O da;
Kendi çıkarları peşinde olmanın toplumun genel refahını sağlayacağı görüşüdür.
Adam Smith'in ünlü tezi "Ulusların Zenginliği " ile savunduğu anlayış budur.
ÖZELLEŞTİRME
Bu yüzdendir ki;
Önce, Kıbrıs Sorunu tamamen “Denk Bütçe” düzeyine indirilip;
Sonrasında, Piyasa Ekonomisyle birlikte, Özelleştirme süreçleri başlatıldı...
Peki;
Türkiye'de o kadar özelleştirme yapıldı da ne oldu?
Bunu bütçe açığını baz alarak irdelersek;
AKP iktidarı ile geçen 9 yılda, yani 2003-2011 döneminde bütçe toplam olarak 225 milyar TL açık verdi...
Aynı dönemde, özelleştirmeden 48.2 milyar TL gelir elde edildi.
Bu gelirlerin 38.9 milyar TL’si Hazine’ye aktarılırken;
Kalan kısmı da, yani 9.3 milyar TL, özelleştirilen kurumlara ilişkin borç veya sermaye transferi ve özelleştirmelerden kaynaklı işten çıkarılan personele ilişkin ödemeler olarak harcandı.
Sonuç?!
Özelleştirme ile;
Bütçe açığı, toplamda 263.6 milyar TL olması gerekirken, 224.7 milyar TL’ye geriledi...
Yani bütçe açığına 38.9 milyar bir katkısı oldu bu özelleştirmelerin..!
Ve bunun adı da "Ekonomik Başarı" oldu..!
Kısacası;
Özelleştirme, bütçe açığını sadece yüzde 14.8 küçülttü..!
Bugün Türkiye'de bütçe açığı yine başa bela..!
KİM BESLENİYOR ?!..
Şu faktörü hep göz ardı ediyoruz:
"Kara kaşımız kara gözümüz" için mi özelleştirme adı altında sözde ülke dışından sermaye gelecek ?!
Piyasa ekonimisinde, yeniliklerin Özel ve Toplumsal getirisi belirgin bir şekilde birbirinden farklıdır.
Özel sektör (ki ülkemizde özelleştirmelerde adı geçen özel sektör, sözde yabancı sektör diye adlandırılan ve ağırlıkla da TC ve KKTC hegemonyasına yakın bir özel sektördür), doğal olarak kendisi için uygun fikrin (öncelikli olarak) topluma genel getirisi ile değil, kendisi için ne kadar değere sahip olduğuyla ilgilenir.
KURULAN ORTAKLIK KİME KARŞI ?
Peki ama;
Bu iş nereye gidiyor yâhu ?!..
Ortada dine yön verme çabaları var (ilahiyat kolejleri, imam-hatip bölümleri, resmi iftar sofraları, resmi hacılar, dinsizler!,...)...!
Kıbrıs'lı Türklere karşı bir kimlik bildirimi var (Rumcu, Ateist, çapulcu, dinsiz)...!
Motivasyon olarak da, bariz bir nefret var..!
Din ve Nefret ile oluşturduğunuz bu ortaklık kime karşı kurulmuştur ?!..
Yoksa;
Sizin "kazan/kazan" ,"win/win" dediğiniz model bu mu ?!..