Disco’dan Rap’a…

Vietnam savaşı’nın bitmesi, vatandaşlık, kadın ve LGBTQ hakları yönünde ilerlemeye gidilmesiyle bir kutlama, özgürlük dönemi haline gelen 70’ler, bu coşku ve renklilik Disco ile müziğe de yansır.

Ali Denizkan

Yıl:  Aralık 1977  

Yer: Amerika

John Travolta’nın başrolunü oynadığı “Saturday Night Fever” filmi beyaz perdede!

Film, Brooklyn’de yaşayan, kendini dönemin popüler dans kulüplerine atan bir gencin öyküsünü ele almakta.İşlenen konu dönem Amerikasını tam tamına yansıtıyor.

Peki konusu pek özel olmayan bir film nasıl olur da bir ekol haline gelir ve 70’lerin sonunu tam anlamıyla şekillendirir dersiniz?  

Bu soruyu cevaplamadan önce sizi 1970’lerin ortasında ses duyuran sonlarında ise zirveye ulaşıp, Temmuz 1979 tarihinde büyük bir protestoyla imha edilen Disco türü hakkında biraz bilgilendirmek isterim.

Disco devri özgürleştirilmiş, her milliyetten, ırktan ve düşünceden insanların bir araya gelmesini sağlayan büyük eğlence dönemi olarak adlandırılır. Çok çeşitli-ritmik Disco türü, 60’ların sonunda New York’da ortaya çıkar. Vietnam savaşı’nın bitmesi, vatandaşlık, kadın ve LGBTQ hakları yönünde ilerlemeye gidilmesiyle bir kutlama, özgürlük dönemi haline gelen 70’ler, bu coşku ve renklilik Disco ile müziğe de yansır ve 70’lerin ortasında Disco türü Amerika’nın büyük şehirlerine de yayılmaya başlar.

Daha çok siyahi, latin ve İtalyan köklerinden oluşan Disco, KC And The Sunshine Band‘in beyaz ırk’tan solist barındırması ve Bee Gees gibi beyaz ırk üyelerden oluşan grupların ilk kez siyahi türde müzik yapmasıyla Disco türü daha da sağlamlaşır ve herkesin olur.

Tabii, eğlence ve kutlama modası, gece hayatı ve dans kulüplerine önem kazandırır. Radyo yerine artık diskotekler müziği popülerleştirirken DJ’ler radyo jokeylerinden daha fazla rağbet görmeye başlar. Eğlence o kadar ön plana çıkar ki piyasaya çıkan şarkılar uzun, enstürmental aralara yer veriyor, dönem şarkılarından dans figürleri ortaya çıkmaya başlıyordu.

İnsanlar ürettikçe partiliyor, partiledikçe de üretiyordu anlayacağınız.

Şimdi altyapıyı oluşturduysak gelelim Saturday Night Fever filminin süksesine…

 Film,70’ler Amerikası’nı yansıttığı için film değil de belgesel kategorisine konulursa daha doğru olur aslında. Filmin albümü halkın dönem diskoteklerinde dansettiği müzikleri barındırdığı için 70’leri/Discoyu şekillendiren bir film haline gelir, Bee Gees de bu film için yazdığı Staying Alive gibi şarkılarla efsaneleşir ve LP sadece herkesin koleksiyonunda yerini almakla kalmaz, Disco türünü herşeyiyle tüm dünyaya yaymış olur. Ne şanslıyım ki bu albümün bana yengemden geçmesi de bunun bir ispatı.

Yıl: 1979

Yer: Comiskey Park, Chicago, İllinois.

Dönemin radyo jokeylerinden Steve Dahl Disco’nun temellerini ve felsefesini sevmez ve Rod Stewart’ın  Do You Think I’m Sexy şarkısını kendince yorumlayarak tepkisini göstermeye başlar. 12 Temmuz günü  bini aşkın yandaşıyla yüzlerce Disco plağını imha eder. Irkçı ve seksist bir ayaklanmayla o günü Disco imha Gecesi olarak tarihe geçirir. Bu olaydan sonra Disco, yerini The Sugar Hill Gang’in 16 Eylül’de yayınladığı, temelinde Disco parçaları olan Rapper's Delight isimli Rap tarzına bırakır.

Düşünsenize; Steve Dahl’ın ayaklanmasının Rap tarzının ortaya çıkmasına öncü olacağını kim bilebilirdi.

 

Dergiler Haberleri