Lüsen IŞIK
Diyetisyenlik mesleğine İstanbul Acıbadem Hastanesi’nde başlayan Ayşe Hacıarif, operasyon geçirmiş hastalara beslenme tavsiyesi vermenin yanı sıra, bir hastane mutfağının nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda da deneyim edinmiş...
Türkiye’deki siyasi ve kültürel gerilimlerden dolayı Kıbrıs’a dönmeyi seçtiğini ifade eden Ayşe Hacıarif, mesleğini Renovium Klinik’te sürdürüyor...
Ayşe Hacıarif aslında ilk başta özel olarak aklında diyetisyenlik olmadığını, daha çok insan sağlığına faydasının dokunabileceği bir meslek seçmeye çalıştığını anlattı.
Hacıarif, “Lisedeyken hangi bölümü okumayı düşündüğüm zaman, toplumda sağlık anlamında kişilere nasıl destek olabilirim diye düşündüm aslında... Yani öyle hemen ben diyetisyen olacam bu benim hayati tutkumdur bir tek bu olmalı demedim. İnsan sağlığına faydalı olabilecek bir meslek seçmeye çalıştım, o yüzden diyetisyenlik okumayı tercih ettim. Doktor olmadan da insan hayatına faydam dokunabileceğim bir bölüm seçtim” ifadeleri ile diyetisyenliğe giden yolu aktardı...
“Ülkemizde kültürel olarak birçok sosyalleşme ve eğlence aktiviteleri hep yemek üzerine kurulu...”
Ülkemizde yemek kültürünün büyük ölçüde hakimiyetinin olduğunu belirten Ayşe Hacıarif, bunun onu mesleği icra etmesini engellemediğini söylüyor. “Ülkemiz de kültürel olarak birçok sosyalleşme ve eğlence aktivitelerini hep yemek üzerine kurulu. Tabi ki bu kişilerin sürdürülebilir beslenme alışkanlıkları edinmeye çalışırken biraz zorluyor ama benim açımdan yemeyi seven bir kültürüz diye mesleğimi icra etmem konusunda bir sıkıntı yok, zaten birey bana gelirken, beslenmesini düzeltmesini gerektiğini biliyor...”
Diyetin yasaklarla kısıtlandırılmış bir yaşam şekli olmadığına işaret eden Ayşe Hacıarif, diyete sağlıklı beslenme açısından bakmamız gerektiğini söylüyor.
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin yalnızca kalorisi düşük gıdalardan ibaret olmadığını belirten Ayşe Hacıarif, canımız ne isterse yiyebileceğimizi ama yalnızca bunu hangi aralıklarda ve miktarlarda yiyeceğimizin çok önemli olduğunu söylüyor.
“Duygusal ve mental halimiz yeme davranışlarımızı büyük ölçüde etkiliyor...”
Ayşe Hacıarif, bireyin düşünme biçime ile yemek yeme alışkanlığının bir kısır döngü olduğunu söylüyor.
“Kişinin mental durumu iyi değilse de sağlıklı beslenmemeye eğilimli olabilir. Bu duygusal sebeplerden dolayı kaynaklanıyor. Sağlıklı beslenmeyi teori de biliyorsundur ama bunu uygularken zorlanabileceğimiz yerler var. Duygu halimiz yeme davranışlarımızı büyük ölçüde etkiliyor. O yüzden bazen mental durumumuzun iyi olmaması beslenmemizi de kötü yönde etkiler. Bazen de iyi beslenmediğimiz için mental durumumuz iyi değildir.”
Buna ek olarak Hacıarif egzersiz ve spor yapma alışkanlığının da çok önemli olduğunu söylüyor: “Egzersiz ve beslenme aslında bir bütün aslında. Egzersiz yaptığımızda da vücudumuzda ki pozitif hormonlar stres hormonlarına karşı bir üstünlük sağlar. O yüzden spor yapmak sadece kilo kaybı anlamına gelmiyor, genel olarak sağlıklı olmanın çok büyük bir kısmını oluşturur egzersiz yapmak... Daha kaliteli yaşam için hem sağlıklı ve dengeli beslenmek hem de egzersiz yapmak gerekir.”