Dila ŞİMŞEK
Diyetisyen Emine Uluçay, sekiz senedir mesleğini severek yapıyor. Mesleğine ilk adım attığında, ülkemizde henüz yeni gelişen bir iş olduğunu belirten Uluçay, gelişen teknolojiyle dijital hayatın işini nasıl etkilediğini paylaşıyor.
“Sağlıklı beslenme ile ilgili kitap ve dergiler biriktirirdim, ama hiçbir zaman diyetisyen olmayı düşünmemiştim”
Genç diyetisyen Uluçay, çocukluğunda hep sağlıklı beslenmeye meraklı olduğunu ifade ediyor. "Lise“e okula giderken yanımda meyve götürdüğümde öğretmenlerim çok şaşırırdı, çünkü çocukların meyve ile beslenmesi pek yaygın değildi. Sağlıklı beslenme ile ilgili kitap ve dergiler biriktirirdim, ama hiçbir zaman diyetisyen olmayı düşünmemiştim. Aklımda deniz altı bilimleri okumak vardı. Ama Kıbrıs’ı çok sevdiğim ve burada yaşamak istediğim için, diyetisyenlikte karar kıldım” diye anlatmaya başlıyor.
“Sürdürülebilir beslenmeyi de hem kendim, hem de danışanlarım için daha iyi öğrenmek istiyorum. Bu, şu anki çevresel kriz için çok önemli…”
“Sosyal medyaya içerik üretmek ve oradaki danışanlarımla ilgilenmek zamanımın yarısını alıyor”
Uluçay, İngiltere’de ilk iki sene beslenme eğitimi aldığını, ancak bu bölümden mezun olursa Kıbrıs’ta diyetisyenlik yapamayacağını bilmediğini söylüyor. Bu nedenle iki senenin sonunda başka bir üniversiteye geçiş yaptığını ifade ediyor. “Geldiğimde ise bir spor salonunda yarı zamanlı çalıştıktan sonra, bir hastanede dört sene kadar çalışmaya başladım. İki toplumlu bir proje olan ‘PeacePlayers’da yer aldım ve basketbol oyuncularıyla çalıştım. Şimdi ise Cem Çerkez’in kliniğinde yarı zamanlı olarak çalışıyorum. Sosyal medya aracılığıyla da çevrimiçi olarak danışanlarıma yardımcı oluyorum. Sosyal medyaya içerik üretmek ve oradaki danışanlarımla ilgilenmek zamanımın yarısını alıyor” şeklinde konuşuyor.
Seneler önce, Instagram yeni yeni popüler olmaya başladığında hazırladığı yiyeceklerin fotoğraflarını paylaşmaya başladığını kaydeden Uluçay, buna hobi olarak başladığını ancak olumlu yanıtlar ve hızla büyüyen kitlesiyle ‘işe’ dönüştüğünü dile getiriyor.
“Bu nedenle diyet değil sağlıklı beslenme taraftarıyım”
Mesleğini çok severek yaptığını ifade eden Uluçay, insanlara yardım etmenin en büyük arzusu olduğunu söylüyor. “Beslenmenin psikolojiyi birebir etkilediği kanıtlanmış bir şey… Bu nedenle diyet değil sağlıklı beslenme taraftarıyım. İnsanlar da gittikçe beslenme bilinci edindi. Özellikle son dönemlerde birçok danışanım vejetaryenlik ve veganlık hakkında bilgi almak istiyor. Mesleki anlamda hedefim, sezgisel beslenme alanında uzmanlaşmak ve insanlara açlık tokluk duygularını dinleyerek beslenmeleriyle istedikleri kiloya ulaşabileceklerini ve bunu koruyabileceklerini öğretmeye çalışmak. Sürdürülebilir beslenmeyi de hem kendim, hem de danışanlarım için daha iyi öğrenmek istiyorum. Bu, şu anki çevresel kriz için çok önemli…”