“DJ’lik hak ettiği değeri görmeye başladı”

Şarkıların bestelenmesinden, kaydedilmesine, düzenlenmesinden, mixlenmesine kadar her aşamada çalışan prodüktörler günümüzde müzik endüstrüsünde çok önemli yere sahipler. Umut Özsoy çocukluğunda başlayan müzik hayallerini bugün çok ileri noktaya taşıdı.

Şarkıların bestelenmesinden, kaydedilmesine, düzenlenmesinden, mixlenmesine kadar pek çok aşamada çalışan prodüktörler günümüzde müzik endüstrüsünde çok önemli yere sahipler. Umut Özsoy çocukluğunda başlayan müzik hayallerini bugün çok ileri noktaya taşıdı.  Prodüktörlük ve DJ yaparak hayatını kazanan Özsoy, 4.5 milyon dinlenme ile yüzlerce farklı ülke insanına müziğiyle ulaşıyor. Müziğin evrenselliği ona ülke sınırlarını aşma şansı sunuyor. Ben bunları yazarken spotifyda onlarca kişi onu dinliyor. İlham verici kariyer hikayesini bizimle paylaşırken, mesleğe dair hiçbir şeyin gördündüğü kadar kolay olmadığına vurgu yapıyor.    

Umut’un çocuk yaşta müziğe olan ilgisi aslında uçsuz bucaksız hayal gücünün göstergesi gibiydi. Avize aparatlarından mikseri yaratmayı, kendine müzikte ufuk açmaya çalışırken, bunu başkalarıyla paylaşma isteği duymuş. Aslında şimdiki hayal gücü, üretiklerini bizlerle paylaşma arzusu o yılların tezahürü gibi…  

“Ortaokuldan bu yana müziğe karşı ilgim vardı. annemin avize dükkanı vardı. orada dimerleri teype bağlardım. Mikser havası yaratmaya çalışırdım. Daha sonra babam yurt dışına gittiğinde ondan Ministry of Sound’un falan CD’lerini istemeye başladım. Bu CD’leri kasetlere çeker arkadaşlarımla paylaşırdım. Daha sonra yılbaşı balolarında müzik yapmaya başladım. Kendimce teyp bağlardım. Tabii DJ’liğin ne anlama geldiğini bile bilmezdim. Teknoloji bile yoktu. Zaman içinde internetin de gelişiyle müziklerin nereden idirilebileceğini, DJ’liğin nasıl olduğunu öğrenmeye başladım. Böylece bunu meslek olarak yapmam gerektiğini de hissetmeye başladım. Extreme, Süpriz gibi popüler mekanlar vardı. hatırlarsınız. Oralarda gündüz partilerine gittiğimde DJ’ler olduğunu, birilerinin müzik yaptığını görmeye başladım. Lisenin bitmesiyle birlikte de kariyerim bu yönde ilerledi. Hayatımda hep müzik oldu. Sevindiğimde de müzik dinledim, üzüldüğümde de. Müzik hep içimdeydi.”

“Ministry of Sound’un CD’sini dinlerken orada çalmaya başladım”

Yavaş yavaş organizasyonla düzenlemeye, partiler yapmaya başlayan Umut sonunda müzikte bugünlere çok başarılı biçimde ulaştı. Sürecin nasıl işlediğini şöyle anlattı. Etkileyiciydi.

“Yaşça benden büyük DJ’lerden eğitim aldım. DJ Bora da bu kişilerden biridir. Üzerimde çok emeği vardır. 2017 yılında Amsterdam’a bir koleje müzik prodüksiyonluğu eğitimine gittim. Bu sürecin tamamlanmasıyla birlikte de İngiltere’ye yerleştim. Benim için müthiş deneyimdi. Ortaokulda, yirmi yıl önce Ministry of Sound’un CD’sini dinlerken, gün geldi orada çalmaya başladım. Pandemi ile birlikte Kıbrıs’a döndüm. Elbette orada aldığım eğitim, yaşadığım deneyimler bana çok şey kattı. Beni bugünlere taşıdı.”

Bugüne kadar sekiz şarkı yayınlayan Umut aranjesiyle, notasıyla tamamen kendisine ait bu eserlere imza atmayı başardı.  

“İlk parçamı menejerimle birlikte yapmıştım. Sözü de bize aitti. Uyuşturucu bağımlısı olan bir çocuğun hikayesini anlatan Bir Rüya İçin Ağıt filmine yazdığımız parçaydı. Güzel de bir aranje yaptık. Amerika’da Danny White isimli vokaliste de vokal okuttuk. Filmi bildiği için müziğimizden çok etkilenmişti. Bize çok anlam kattı. Sonuçta ilk şarkımız zor ama kolay erişilebilir oldu. Amsterdam’ın en iyi plak şirketinde, dünyanın en iyi on DJ yer aldığı şirkette şarkım çıktı. Benim için muazzam bir fırsattı. Benim o zaman dinlenmem bile yoktu. Sanırım o zaman 110 bin dinlenmişti. Benim çok hoşuma gitti. Arkasına Kıbrıslı sanatçı Eylem ve Lütfiye ile coverler yaptık. Farklı şeyler denedik. Daha sonra yine Amsterdam’da Sony’de, Türkiye’de çıkan şarkılarım oldu. Bunları yaşadıkça daha da fazla yüreklendim. Prodüksiyona yöneldim. Gerçekten bu çok ciddi olaydır.

Yaş olarak prodiksiyon işi için biraz geç kaldığını düşünen Umut oysa bana göre hala genç. Henüz 36 yaşında. Carl Jung dediği gibi “hayat gerçekten 40 yaşında başlar, insan o zamana kadar sadece araştırma yapar.”

“Şuanda dünyada 17, 18 yaşında olan çocuklar bu prokramları o kadar iyi kullanıyor ki. Onlar tamamen teknoloji içine doğan yeni nesiller. Geçen hafta bir parçam daha yayınlandı. Bazen bir saate innaılmaz parçalar çıkar. Bazen aylarca hiç bir şey üretemem. Aslında çok uğraşmak gereken, her gün vakit ayrılması gereken, kasvetli bir iş prdüksiyon işi. Bazen kulağınız bile şişer artık. Güzel olan bile, sürekli dinlediğiniz için artık kötü duyulmaya başlar. Son çıkardığım şarkıyı aslında 2021’de bitirmiş ama hiç beğenmemiştim. Bir kenarda duruyordu. Bugün dinlediğimde şarkıyı çok beğendim. Plak şirketine gönderdim. Onlar da çok beğendi. Böylece üç yıl önce bitirdiğim şarkıyı geçen hafta yayınlamış oldum. Müzikteki ilham konusu aslında ruh haline, uykuna hatta yediğin yemeğe dahi bağlı. Bazen kapı gıcırtısından bile melodi yakalarken, bazen aylarca hiç bir şey yapamazsın. Üzerine bir şey koyamasın. Bazen yeni çıkan bir şarkı, bazen çaldığınız mekan oradaki insanların enerjisi bile sizde bir şeyler canlandırabilir.”

Yenilikleri takip etmek, kendini güncellemek kuşkusuz her meslek için gerekli. Ancak DJ’lik için daha da önemli sanırım…

“Mesleğimizde yeni çıkan her şeyi takip ederiz. Bu benim için de geçerli 2009 yılında yaptığım sound bambaşkaydı, 2014 yılında bambaşka. Dolayısıyla kimse aynı kalmıyor. Soundlar da sürekli değişiyor. Zaman zaman belli başlı trendler oluyor. Yıllarca tekno müzik poplülerdi. Şimdi görsel led ışıklar, sahneler, teknoloji ile birleşince çok daha ileriye taşındı. Artık dünya müzik ile görüntüyü birleştirecek teknolojik imkanlara erişti. Tekno müzik olduğu yerden çok öteye geçti. Daha önce elektronik dans müzik bunu başarmıştı. O zamanki teknoloji ile teknoyu geçerek EDM müzik çıktı. Biz de yaptık. Sürekli değişim olur. Trendler değişir. Biz de onları takip etmek zorundayız. Yenilikleri takip etmediğim sürece kendimi ileriye taşıyamam.”

“Her gün gelinebilecek mekanda her şeyi çalmak durumundayız”

Elbette Umut sadece prodüksiyon ile hayat bulan bir DJ değil, canlı performanslar da sunuyor. Defalarca kendisini Cage Club’da dinledik, onunla birlikte eğlendik. Her zaman merak ettiğim bir detayı fırsatı bulmuşken sormak istiyorum. Dj çalınacak her parçayı, her görseli, her ışığı, her bir detayı önceden belirliyor, kurguluyor mu, yoksa akışa göre, anın enerjisiyle mi geceyi sürdürüyordu? Umut gülümsüyor…

“Çoğu insan sanıyor ki biz önceden her şeyi kurguluyoruz. Öyle değil tabii yurt dışında veya festivallerde kompozisyonu olan etkinliklerde kesinlikle hazırlık yapıyorum. Çünkü oradaki senkronu başka türlü yakalayamam. Konser gibi düşünün. Yüzbinlerce insanın katıldığı festiivallerde görsel ve işitseli aynı anda senkron kaçmadan aynı saniyede ayarlamak için önceden hazırlık yapmak kaçınılmazdır. Benim performans setimin üzerine ayrıca bir video hazırlanmalı, o an orada oynatılmalıdır. Çalınacak içerikler de değişmez, değişemez. Imkansız .DJ önceden play list hazırlar bunu ışıkları yapacak kişiyle paylaşır, o da bir hazırlık yapar. Canlı çalınır ama her şey önceden bilinir. Kıbrıs’ta maalesef böyle bir şey mümkün değil. Bir clubda çalarken, hep belli bir müzik tarzında geceyi sürdürmüyoruz. Türkçe’de çalıyoruz, elektronik müzik de çalıyoruz, oldies, trans R&B’de çalıyoruz. Bir gece de on iki farklı tarz müzik çaldığımız oluyor. Önceden hazırlık yapmak imkansız. Sadece giriş için önceden bir hazırlık yaparım. 5-6 dakikalık bir senkron, hava fişekler, ışıklar bellidir. Ama devamı tamamen benim ve dinleyicilerin performansıyla gece devam eder. Sadece bir arşiv hazırlıyorum. Herkesin her gün gelebileceği mekanda biz de her şeyi çalmak durumundayız. Çok olay da yaşadığım oluyor. Cage Club’ın açılış gecesinde teknik bir sıkıntı da yaşadım. Aletlerin uyuşmazlığı ile USB’ler okumadı. Kırk saniye var girişin bitmesine ama zamanla kazanılan bir tecrübe ile anı kurtarıyoruz. Birbirleri ardına parçaları eşleştirmek, parçanın bir kısmını seçmek tekrar vermek, altına başka müzikler eklemek. İnsanlar maalesef bu işi dışarıdan bakınca çok kolay sanıyor ama öyle göründüğü gibi kolay bir işimiz yok. Günümüzde artık DJ’lik daha çok biliniyor, hak ettiği değeri görmeye başladı. Benimseniyor.”

Röportaj Haberleri