Doğal gaz veya hidro karbon aranmadan ve bulunmadan önce Doğu Akdeniz’de hak talepleri yoktu veya çok baskın değildi.
Taa ki, doğal gaz bulunana kadar…
Neredeyse Doğu Akdeniz’de hak talep etmeyen kalmadı.
Yine Doğu Akdeniz’de anlaşıyor ki bu gelişmeye kadar ülkelerin yetki alanlarıyla ilgili çalışma da yapılmamış, uluslararası geçerliliği olan bir sözleşme de yapılmamış, herhangi bir hukuka da bölgeyle ilgili bir madde konmamış.
Sadece farklı ülkelerin ellerinde farklı haritalar olduğu ve bu haritaları birbirlerine kabul ettirmeye çalıştıkları anlaşılıyor.
O yüzden şimdi bölgede hak talep eden ülkelerin bir araya gelip bir anlaşma için çalışma yapmaları zorunlu görünüyor.
Ve tabii ki bu gelişmelerin temelinde Kıbrıs var.
Yaşanan gelişmeler Kıbrıs’la bağlantılı… Hak talepleri örneğin Türkiye ve Yunanistan’ın kendi kıta sahanlıkları dışında Kıbrıs’taki garantörlüklerine bağlanıyor…
Bu gelişmeler olurken Tatar ve Özersay her ne kadar da “yaptırmayız, ettirmeyiz, vermeyiz, alırız” deseler de onların sesini duyan yok.
KKTC’nin adı yok! çünkü dünya arenasında… Onun için de olmayan bir yerin Başbakanını ve Yardımcısını birilerinin duyması çok olası değil.
Tanınan Kıbrıs Cumhuriyeti her platformda yerini alırken, doğal gaz konusunda da haklarını ve taleplerini ortaya koyarken, Kıbrıs’ın kuzeyini Türkiye’nin söyleyeceği sözler, izleyeceği politikalar bağlıyor…
Zaten Ersin Tatar da “Federasyon isteyenlere en güzel cevabı Mevlüt Çavuşoğlu verdi” demedi mi!
Çünkü kendi sesinin olmadığını biliyor, başkaları bir şey söylesin o da onaylasın, o söylenenler üzerinde politika yapsın, uyarsa da Saray’a çıksın, ‘iki devletli çözüm’ istemeye ve tek duyulan sesin yeri olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın sesinin de kısılmasını istiyor.
Böylelikle kendi içimizde evcilik oynar, su verirlerse içeriz, elektrik verirlerse kullanırız, para da verirlerse dağıtıp hayatımızı devam ettiririz işte…
Tabii buna hayat denirse!
***
Öte yandan Türkiye’siz ‘Doğal Gaz Forumu’ kuruldu dün… Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs, İtalya ve Ürdün, Mısır ve İsrail kıyılarında bulunan doğal gazın Avrupa’ya ulaştırılmasını planlıyorlar ancak bu planlama deniz altından geçecek borularla olacağı için maliyetinin de fazla olacağı biliniyor.
Bu planda Avrupa’ya ulaşacak doğal gazın Türkiye üzerinden geçirilmesi gibi düşünceler bulunuyordu önceden ancak Doğu Akdeniz’deki gerilim bu boru hattında Türkiye’yi dışarıda bıraktı gibi görünüyor.