Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün basına ve Bakanlar Kurulu’na müzakerelerle ilgili bilgi verdi.
Basın-Yayın kuruluşlarına verilen kahvaltılı basın toplantısındaydık.
Yanında müzakerecisi Özdil Nami ve ekibi vardı.
Verilen bilgilerden ön plana çıkan konulardan biri görüşmelerde ilerlemenin olduğu, bunun da Kıbrıs Türk tarafının daha fazla üzerinde durduğu ‘Yönetim ve Güç Paylaşımı’ konusunda yoğunlaştığıydı.
Dönüşümlü Başkanlık konusunda Rum tarafının çekincesi sürüyor ancak bu sorunla ilgili görüşmeler de devam ediyor.
Başka bir konu mülkiyet konusu… Bugünlerde basında bazı spekülatif haberler veriliyor. Ancak mülkiyet konusunda taraflardan eşit sayıda temsilcinin bulunduğu bir komisyonun bu konudaki sorunları çözeceği konusunda anlaşma var.
Takas, tazminat, iade konularında kararı bu komisyon verecek. Eski mal sahibi ve şimdiki kullanıcısı hiçbir şekilde mağdur edilmeyecek. Komisyon eski mal sahibi veya kullanıcısı lehinde karar verirse diğer taraf kesinlikle uygun bir şekilde tazmin edilecek. Bu tazminat da tabii ki bulunacak bir fondan karşılanacak. Yani aleyhinde karar verilmesi durumunda bu yük, kullanıcının boynuna asılmayacak.
Konulardan biri de Rum basınında çıkan ‘verilecek köyler, bölgeler’ konusuydu. Cumhurbaşkanı Akıncı bu konuda net konuştu;
“Şu ana kadar toprakta yüzdelik, harita, köy adı, bölge adı masaya gelmedi. Garantiler konusu gibi bu konu da son aşamada gündeme gelecek.”
***
Basının bilgilendirilmesi önemliydi. Bundan sonra da bu toplantıların devam etmesi dileği Akıncı tarafından dile getirildi.
Önemli bir konu çünkü özellikle Kıbrıs sorunu, müzakereler konusunda bilgisizlik durumunda spekülatif haberlerin arttığı herkesin malumudur. Doğru bilgilerin ortada olmaması durumunda bu gibi haberlerin yani spekülatif haberlerin bazı kesimlerin düşünceleri ve çıkarları doğrultusunda üretildiği de çok gizli bir bilgi değil.
Dünkü basın toplantısında da bunun izleri vardı;
Herhangi pozitif bir gelişme karşısında ‘öküz altında buzağı’ arar gibi bazı görüşler ve sorular olumlu gelişmelerin önüne set çekme, altında olmayan bir şeyler arama, halkın kafasını karıştırma ve eskinin ideolojisi olan ‘bir çakıl taşı verilmez’ mantığından hareketle müzakerelerdeki olumlu gidişatı baltalamak gibi uğraşlar da ortada doğru bilgi olmamanın boşluğundan yararlanılan bir durumdur.
Doğru bilgi çoğaldıkça şimdi olduğu gibi speküle edilmiş haberler de belki bitmez ama en aza iner diye düşünüyorum.
***
Cumhurbaşkanlığı basın birimine de bir not: Dünkü gibi basın toplantılarına davet edilecek kişilerin gerçekten gazeteci olup olmadıklarına dikkat edilmesinde yarar varken Cumhurbaşkanlığı’nda revize edilmesi gereken bir gazeteci davet listesinin olduğu da anlaşılıyor.