Suriye hükümeti, Doğu Halep'teki muhalif savaşçıların ve ailelerinin tahliyesinin durdurulduğunu açıkladı. Şam yönetimi muhalifleri anlaşmanın koşullarını ihlal etmekle suçladı.
Suriye Devlet Televizyonu'ne konuşan Suriyeli bir yetkili, tahliye sürecinde "engellemeler" yaşandığını söyledi. Yetkili, muhalif savaşçıların tahliye sırasında ellerindeki tutsakları da beraberlerinde götürmek istediğini ve bunun da varılan anlaşmaya aykırı olduğunu vurguladı.
Reuters haber ajansı da bölgedeki muhabirinin tahliye konvoyunun güzergahı üzerinde dört patlama sesi duyduğunu bildirdi.
En az 6 bin kişi tahliye edildi
Anadolu Ajansı (AA), Türkiye ve Rusya'nın arabuluculuğunda sağlanan anlaşma kapsamında, sabah saatleri itibariyle Doğu Halep'ten ayrılarak silahlı muhalif grupların kontrolü altındaki İdlib'e ulaşan tahliye konvoyu sayısının üç; tahliye edilen kişi sayısının da 7 bin 500 olduğunu bildirdi. AA, tahliye edilenler arasında hem sivillerin hem de savaşçıların olduğunu belirtti.
Rusya Savunma Bakanlığı ise 6 binden fazla kişinin tahliye edildiğini ve bunların 3 bin kadarının savaşçı, 300'ünün de yaralı olduğunu açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Doğu Halep'te tahminen 40 bini sivil olmak üzere 50 bin kişinin daha tahliye edilmeyi beklediğini duyurdu.
İlk tahliyelere Perşembe sabah saatlerinde başlandı ancak üzerine açılan ateş nedeniyle konvoy geri dönmek zorunda kaldı.
Bunun üzerine başta Türkiye olmak üzere yürütülen diplomatik görüşmeler sonucunda ateşkes yeniden sağlandı ve tahliyeye devam edildi.
Suriyeli muhalif gruplar, açılan ateşten dolayı İran destekli Şii milis grupları suçladı.
Tahliyenin tamamlanmasıyla birlikte, Halep kentinin tamamı yeniden Suriye hükümetinin yönetimine geçmiş olacak.
'Türkiye, Suriye'de kamp kuracak'
Reuters haber ajansına konuşan üst düzey bir Türk yetkili, sınırın Suriye tarafında tahliye edilenlerin barınması için bir kamp kurulacağını söyledi. Yetkili ayrıca, Türkiye'nin yaralı ve hastaları almaya devam edeceğini de vurguladı.
Habere göre, kamp için sınıra yaklaşık 3,5 kilometre mesafede iki olası bölge belirlendi. Kampın 80 bin kişilik kapasitesi olması planlanıyor.
Türk yetkililer, kampa Doğu Halep'ten gelmesi beklenen kişi sayısının 30 ile 35 bin civarı olduğunu da ifade ediyor.
İngiltere de Suriyelilere temiz su ve gıdayı içeren 25 milyon dolarlık (yaklaşık 90 milyon Türk Lirası) ek yardım yapacağını açıkladı.
Tahliyenin tamamlanmasıyla birlikte, 2012 yılından bu yana doğusu silahlı muhalif grupların kontrolü altında olan Halep kentinin tamamı yeniden Suriye hükümetinin yönetimine geçmiş olacak.
Suriye ordusu, karadan Şii milisler ve Lübnan Hizbullahı, havadan da Rusya'nın desteğiyle Temmuz ayında 2012 yılından bu yana muhaliflerin elinde bulunan Doğu Halep'i kuşatmıştı.
Kasım ayında büyük bir taarruza başlayan Suriye ordusu, bu hafta içerisinde kentin yüzde 98'ini ele geçirmiş ve kuşatılan bölgelere yönelik insani kaygılar artmıştı. Bu nedenle Türkiye ve Rusya bölgede kalanların tahliyesi için bir plan üzerine çalışmaya başlamıştı.
Varılan anlaşma kapsamında, tahliyelerin 20 otobüslük konvoyların halinde yapılması ve birkaç gün sürmesi öngörülüyor.
Türk yetkililer ve uluslararası yardım kuruluşlarının açıklamalarına göre, tahliyenin üç aşamada yapılması ve ilk etapta hasta ve yaralıların, ikinci etapta korumasız kişilerin, son olarak da savaşçıların çıkarılması planlanıyor.
Tahliye için ilan edilen ateşkesin bozulmaması için konvoylara yol boyunca Rus askerleri eşlik ediyor. Rusya ayrıca konvoyları insansız hava araçları ile havadan takip ediyor.
Trump: Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge kurulacak
ABD'nin 45. başkanı seçilen Donald Trump Suriye'de "güvenli bölge" kurulacağı sözünü yineledi. 'Suriye'de olan bitenin çok üzücü olduğunu' belirten Trump, güvenli bölgenin bir kısmının Körfez ülkelerinden gelen parayla kurulacağını da sözlerine ekledi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise Suriye'nin müzakere masasına dönüp dönmeyeceğinin henüz belirsiz olduğunu ifade etti.
Kerry, "Geriye kalan tek soru, Rusya destekli Suriye rejiminin Cenevre'de yapıcı müzakerelere katılmaya ve halkın katliama uğramasına son vermeye istekli olup olmadığı" diye konuştu.