‘Yemin’ sırasında çiçeği burnunda milletvekillerimizden Doğuş Derya, daha ilk oturumda Meclisi darmadağın etti. Önce gönlünden geçen kendi yemini okudu, sonra da 1983’ten kalma basma-kalıp yemin ile resmen milletvekilliğini tescilledi.
Statüko dışına taşan bu harekete statükocular çok kızdı. “Kim bu kız ?” diyenler de oldu, “Bir bu eksikti...” diyenler de....
Meclis duvarları dışında ise herkes kendince yorumladı Doğuş’un hareketini.
“Öyle değil şöyle yapmalıydı... “
“Şöyle yapsaydı daha uygun olurdu... “
“Hiç de doğru yapmadı... “
“Çok iyi yaptı... “
“Yuuuhhh Doğuş.... “
“Bravooo Doğuş v.s v.s. v.s.”
Bunlar bir yana. Olay, Meclis içinde veya Meclis dışından herkese bir ‘tokat’ gibi oldu. Yeni dönemde Meclis oturumlarının pek de sakin geçmeyeceğinin habercisi gibiydi Doğuş’un hareketi. Mesaj çok açıktı:
“Haberiniz ola eyyy statükocular... Yeni Meclis’te Doğuş Derya tek değil. Başka Doğuş’lar da var....”
“Haberiniz ola... Buralarda artık birşeyler değişmeli ve değişecek...”
“Haberiniz ola, buralarda artık her şeye kafa sallayan, her şeye parmak kaldıranlar dışında da birileri var.... “
“Haberiniz ola... Değişim rüzgarları bu binada da esmeye başlayacak.”
Mesajı alanlar aldı. Almayanlar ve anlamayanlar ise galiba biraz telaş içinde. Haksız da değiller.
Statüko yıkılıyor mu ne ?.....
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığ Sarayı
Geçtiğimiz günlerin, Güney’den gelen en ilginç haberlerinden biriydi.
Bir yurttaş istimlak edilen malının istimlak bedelini alamadığı için açtığı davayı kazanmış, mahkemeden, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na haciz emri çıkarttırmayı başarmıştı. Gazete haberlerine göre haciz memurları, mahkeme kararıyla, koltuk, sandalye, masa, televizyon, gaz ocağı, buzdolabı, klima v.s.’yi alıp götürmek üzere koskoca Kıbrıs Cumhuriyeti’nin koskoca Cumhurbaşlanlığı Saray’nın kapısına dayanmışlar....
İster istemez aklıma takılıverdi. Kuzey’de benzeri birşey olabilir miydi ?
Örneğin, bizim Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın TEK’e borcu olup olmadığını bilmiyorum; ama eğer olsaydı, mahkeme Saray için ‘haciz’ kararı verir miydi ? Verirseydi ne olurdu ?
Örneğin, elektrik parasını vermekten kaçınan Devlet Daireleri hatta Bakanlıklara ‘haciz” kararı çıkar mıydı ? Çıkarsaydı neler olurdu ?
Örneğin TEK’e ‘elektrik borcu’ olan BRT Kurumu’na ‘haciz’ kararı çıkar mıydı ? Çıkarsaydı neler olurdu ?
Kıbrıs’ın Ahşap Yüzleri
Heykel sanatçısı İsmail Işılsoy eserlerini sergiledi. Sanatçının “Kıbrıs’ın Ahşap Yüzleri” ismini verdiği sergi, hem çok başarılı hem de çok ilgi çekiciydi. Sergiyi gezenler hayranlıklarını gizleyemedi. Işılsoy’a tebrikler yağdı. Yağdı da, sanatçı, bir arkadaşın sorusu karşısında afallayıp kalıverdi. Soru şuydu:
-Sayın Işılsoy, bunlar Kıbrıs’ın ahşap yüzleri... Kıbrıs’ın ahşap ‘yüzsüzleri’ sergisi de açmayı düşünüyor musunuz ?