“Dolandırıldık!”

Altı yıl önce aldığı kırsal kesim arsalarına halen daha bir çivi bile çakamayan Dikmenliler, isyan bayrağını çekti

Fehime ALASYA

2011 yılında UBP Hükümeti tarafında Dikmen’de dağıtılan kırsal 129 parsel kesim arsası halen daha altyapı bekliyor. Elektrik, su ve yolu olmadığı için arsalara bir çivi bile çakamayan gençler, yıllardır hükümet kapısını aşındırmış durumda. Tarladan farkı olmayan kırsal kesim arsaları, alım gücü düşük gençlerin ortada kalmasına neden oldu.  

Basında sık sık yer alan ‘Kırsal kesim arsası dağıtımı’ haberlerini takip eden Dikmenliler, “arsa dağıttıkları gençliğe bunu reva görüyorlarsa hiç dağıtmasınlar daha iyi” diyerek hükümeti eleştirdi.

Yıllar önce köydeki kırsal kesim arsalarında hak kazanan Dikmenli gençler, bugün evli ve çoluk çocuğa karışmış durumda. Kimisi çocukları olmasına rağmen halen daha ayrı eve çıkamayıp annesiyle kalıyor, kimisi aylık bin TL’den başlayan ev kirası ödüyor, kimisi ise ekonomik gücü olmadığı için aile hanesinin yanına derme çatma üç odalı göz yapmış, orada çocuğuyla yaşam sürüyor.

“Yeni çocuğum oldu ve her ay bin TL kira ödüyorum” diyen Mehmet Kuni, “39 yaşındayım ve halen daha bir evim yok” diyen ve üç göz odalı yardımcı evde çocuğuyla yaşam süren Nevgül Aslantaş ve “Altı yıldır kira veriyoruz. Normal bir ülkede yaşasaydık mahkemeye giderdik, bu altı yıllık kiralarla evi bitirir, arsa borcunu öderdik” diyerek içinde bulunduğumuz düzene sitem eden Emine Kandaz, bu gençlerden sadece birkaçı…

Kimisi bir evi olmadığı için yuva kuramamış, kimisi de kurduğu yuvasını ekonomik zora düştüğü için bozmuş…

2011 yılında dağıtılan arsalarda yol yok, 2015’te dağıtılanlarda ise gençler ev bitirip yerleşiyor…

2011 yılında verilen Kırsal kesim arsalarının ardından 2015 yılında yeniden arsa dağıtıldığını hatırlatan Dikmenliler, dağıtılan bu 40 kusur arsanın altyapısının tamamlanmış olduğunu belirtti.

2014 Yılında dağıtılan kırsal kesim arsalarına birçok gencin ev başladığı belirtilirken, birkaç kişinin de o evlerde yaşamaya başladığı ifade edildi.

Köyde yeniden kırsal kesim arsası alımı için kayıt alınmaya başladığını belirten Dikmenliler, bu arsa dağıtımında olay çıkaracaklarının sinyallerini verdi.

“89 tanesinin açık törenle köylüye verildi, diğerleri gizli kapılar ardında dağıtıldı”

YENİDÜZEN’e konuşan mağdur gençler, “Mademki kullanamayacaktık ne verdiler? Kendimle alay edilmiş gibi hissediyorum” hükümet tarafından dolandırıldığını iddia etti.

2011 yılında aldıkları kırsal kesim arsalarına bel bağlayan birçok Dikmenli genç, köyde dağıtılan 129 kırsal kesim arsasından sadece 89 tanesinin açık törenle köylüye verildiğini ileri sürerek, geriye kalan parsellerin, gizli kapılar ardında dağıtıldığını ileri sürdü.

Örgütlenip eylem yapma hazırlığında olan Dikmenliler, bu yüzden birçok kırsal kesim hak sahibine ulaşamadığını ifade etti. 

Partizanlık bezdirdi…

Kırsal kesim arsası dağıtımında partizanlık yapıldığını ileri süren gençler, “100 dönüm malı olan insanlara yeniden kırsal kesim arsası yapılmasın. Bir iğnesi olmayanlara kırsal kesim verilmez, babasının 100 dönüm arsası olana yer verilir, sonra dönüp ihtiyacı olmadığı için satarlar. Bu arsaları dağıtırken hiçbir şekilde araştırılmıyor. Kadın kolları gibi yerel örgütler toplanıp arsa dağıtıyorlar. Partizanlık ve siyasiler bu işin içinde, hiçbir adil durumu yoktur...” diyerek yaşananları anlattı.


Mağdur olan Dikmenliler ne dedi?

Dikmenli öfke içerisinde

Mehmet Kuni:
“Bizden alınan bu 732 STG’yi altyapı için kullanılacak denildi ama hiçbir şey yapmadılar. Ne yol var ne elektrik ne su, oraya yapsak yapsak gecekondu yapabiliriz”

“2011 yılında bu arsa bana verildi. Bir yıl geçmeden bize ön ödeme yapmadığımız halde arsaların elimizden alınacağına dair yazı yolladılar, gidip 732 Sterling yatırdık. Sadece peşinatı ödedim. Parselizasyon yapılmadan ödemelere başlamamıza gerek yok dediler. Hiçbir şey yapamadım, ev de yapamadım. Evliyim ve boğaz da kirada kalıyorum, yeni çocuğum oldu, aylık bin TL ev kirası ödüyorum.

Kırsal kesim arsası içine yapmayı düşündüğüm evin bina ruhsatlarını çıkardım, evimin projesini çizdirdim ama şehir planlama dairesi ve kara yolları bana yol nereden geçecek göstermiyor ve beni başlarından atıyorlar. Her gittiğimde altı ay sonra yapılacak dendi. Hükümet değişti, müsteşar değişti derken hala yapılacak… Bütçe ayrılmıştır derler ama... Bizden alınan bu 732 STG’yi altyapı için kullanılacak denildi ama hiçbir şey yapmadılar. Ne yol var ne elektrik ne su, oraya yapsak yapsak gecekondu yapabiliriz.”

Nevgül Aslantaş:
“Mademki kullanamayacaktık ne verdiler? Hükümet tarafından dolandırıldık, kendimle alay edilmiş gibi hissediyorum”

“Evliyim ve annemin babamın evinin yanına yaptığımız geçici ilave odalarda yaşıyoruz. 39 yaşındayım ve halen daha bir evim yok. Bu arsaları aldığımızdan beridir ev yapacağız hayaliyle bekliyoruz. Her sorduğumuzda baştan savdılar, bütçe yok dediler... Mademki kullanamayacaktık ne verdiler? Hükümet tarafından dolandırıldık, kendimle alay edilmiş gibi hissediyorum”

Emine Kandaz:
“Bu gençler yarım dönüm arsa alamazken, torpillilere 200 dönüm arsa verebiliyorlar. Altı yıldır kira veriyoruz. Normal bir ülkede yaşasaydık mahkemeye giderdik, bu altı aylık kiralarla ev bitirir borcu öderdik”

“En başta evimiz olduğunu, akabinde Dikmenli olmadığımızı da söylediler, sonra bunları ispatladık ve hak kazandık. Ben de kirada kalıyorum, buradayım, hiçbir şekilde Dikmen hudutlarından çıkmadım. Hangi hükümet gelse çözüm bulmuyorlar. Bizim gibi 130 kişi vardır, biz hala bekliyoruz. Şimdiye üçüncü evi yapardık. Kira ödemekten mahvolduk... Dikmen Belediye Başkanı ve Gürkan Kara’nın arası açıkmış ve bu zıtlaşmadan dolayı altyapıları yapmıyorlarmış. Bize zorla ikinci plana alındığımızı ve en kısa zamanda bunların tamamlanacağını söylediler. Bize, tehditle para alıyorlar, altyapıda kullanılacak diyorlar ama yine de açılmıyor. Bu gençler yarım dönüm arsa alamazken, torpillilere 200 dönüm arsa verebiliyorlar. Altı yıldır kira veriyoruz. Normal bir ülkede yaşasaydık mahkemeye giderdik, bu altı aylık kiralarla ev bitirir borcu öderdik.”

Mahmut Ünal:
“Bu gençlikle alay ediyorlar, tüm bunlar seçim yatırımı”

“Ben de bu mağdurlar içerisindeyim. Zamanında bize bu arsayı verdiğinde 2.700 stg idi. O zamanın dövizi ile bu zamanın dövizi aynı mı? Buradan bile kaybımız var. Evliyim ve iki yaşında bir kızım var, annemin yanında kalıyorum, bir çocuk daha yapmak isterim ama başka odam yok, çocuk yapamıyoruz. Kaldığım ev yatak odası, mutfak ve salondan ibaret... Bu gençlikle alay ediyorlar, tüm bunlar seçim yatırımı. Verilirken düzenlenen töreni görünce her şey hazırdır hemen gireceğiz sandık. Altyapı bile yapılmadı. Gidip sorduk, hep açılacak, halledeceğiz dediler, hep bir oyalama, hep bir geçiştirme... Biz 2011’de arsa aldık, 2015’de yine arsa dağıtıldı, herkes ev yaptı bitirdi, şimdi önümüzdeki ay içinde yeniden dağıtılacak, başvuru alıyorlar. Bu olur iş değil.

100 dönüm malı olan insanlara yeniden kırsal kesim arsası yapılmasın. Bir iğnesi olmayanlara kırsal kesim verilmez, babasının 100 dönüm arsası olana yer verilir, sonra dönüp ihtiyacı olmadığı için satarlar. Bu arsaları dağıtırken hiçbir şekilde araştırılmıyor. Kadın kolları gibi yerel örgütler toplanıp arsa dağıtıyorlar. Partizanlık ve siyasiler bu işin içinde, hiçbir adil durumu yoktur...”

Mehmet Ateş:
“32 yaşındayım ve hala ailemle kalıyorum. Devlet nasıl bu gençlerin kendi topraklarına kök salmasını istiyor anlamıyorum...”

“Ben de 2.800 stg, 2011 yılında aldıydık. Evliydim ayrıldım. Kiradaydım, bütçem zora düştü, sıkıntılı günler yaşadım, günün sonunda evliliğimizden de olduk... İlk zamanlar bu arsalar dağıtılacağında adımızı listeden sildiler bile. Bizi sildiler fakat Beşparmak'tan arsa alanlar oldu, Arapköy'den Lefkoşa'dan alanlar oldu... Köy gençliği itiraz edince bu sefer listeden bazı yabancıları sildiler ve bizi yazdılar. Fakat yine de çok fazla yabancı hak sahibi oldu. Hakkımızı aramaya çalışıyoruz, toplanıp örgütlenmek istiyoruz ama 130 kişinin 10-15 tanesini tanıyoruz, diğerlerini çağırıp örgütlenemiyoruz. 32 yaşındayım ve hala ailemle kalıyorum. Devlet nasıl bu gençlerin kendi topraklarına kök salmasını istiyor anlamıyorum...”

Alaaddin Kahraman:
“Gerekirse gidip eylem yapın diye de akıl verdiler…”

“Ben de 2011 yılında kırsal kesim arsası aldım, 700 kusur stg ödedik, 38 yaşındayım evliyim ve iki kızım var. Ailemle kalıyorum. Bize Gürkan Kara ve Yüksel Çelebi arasında bir husumet olduğunu, bu yüzden sorunun çözülmediğini söyleyip, gerekirse gidip eylem yapın diye de akıl verdiler. Bir taraf CTP, diğer taraf UBP, resmen acısını halktan çıkarıyorlar. İnsanlar siyasete ve siyasetçiye küstü. Artık eski siyasetçileri gömelim, bu durum düzelsin. Halen daha partizanlık ve siyaset her alanda var. Bir avukat ile görüşüp hükümeti dava edeceğiz.”

Deniz Dilkentli:
“Zamanında bize bu arsaları ahım şahım, şamatalı bir törenle verdiler, flaşları patlatıp gittiler, hepsi bu, sonrasında hiçbir şey yok...”

“Bekârım fakat geleceğimi düşündüğüm için başka arsa alıp ev yapmak zorunda kaldım. Zamanında bize bu arsaları ahım şahım, şamatalı bir törenle verdiler, flaşları patlatıp gittiler, hepsi bu, sonrasında hiçbir şey yok... Her sorduğumuzda yapacayık dediler ama hiçbir şey yapmadılar... 130 kişi 700 stg verdi, 91 bin stg yapar toplam. Zaten altyapıyı yapsa, taksit taksit herkesten alacak, zarara girmeyecek ki... Dümdüz tarla, nasıl ev yapılır ki... Ben bekârım ama evli arkadaşlar var, orda burada aileleriyle yaşıyorlar, onları artık mağdur etmesinler. Bize törende basın önünde arsa veren o bakanlar gelsin, bize bu yaşananları anlatsın”


Dikmen Belediyesi Başkanı Yüksel Çelebi:

"2011 yılında haykırmıştım, bakın yanılmadım! Bu yapılan insanlık suçudur"

YENİDÜZEN’e konuşan Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, bu yapılanların insanlık suçu olduğunu ifade etti. Geçmiş zamandan örnekler vererek anımsatmalar yapan Çelebi, konuya ilişkin sert ifadeler kullandı.

Çelebi açıklamasında, kırsal kesim arsası dağıtımına son derece olumlu baktıklarının altını çizerek, bunun partizanlık ile yapılmaması gerektiğinin üzerinde durdu.

“İnsanlarımızla alay etmesinler”

Çelebi’nin ifadeleri devamla şöyle:

“1 Ocak 2011 yılında da dağıtılan kırsal kesim arsalarının arsa değil, tarla olduğunu dile getirmiş, geleceği ön görerek, yanılacağımı umut etmiştim fakat yanılmadım… O yıl söylediklerimin hala arkasındayım.

Herkese yetecek kadar arsa var, hak sahibi olabilecek kriterlere uygun tüm gençlere arsalar dağıtılsın. Ama arsa olarak, günü geçiştirerek, kandırmak için değil. Geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması gerekir diye düşünüyorum.

2011 yılında haykırmıştım, bakın yanılmadım! İnsanlarımızla alay etmesinler. Yeni arsalar verilecekmiş, kayıtlar başlamış, hangi yüzle gelip yeni arsa dağıtacaklarını bilemiyorum. Halka hizmetin önü kesilmemeli, insanları, özellikle gençleri ciddiye almalı, bu yapılan bence, insanlık suçudur ve bunu şiddetle kınıyorum.

Siyasi kimlik biryana bırakılsın, iç işleri bakanlığı bizimle irtibata geçsin, işimizi yapalım, herkese yetecek kadar arsamız var. Siyaseti bir yana bırakalım. Gençlere bir harita bir de belge verdiler, gönderdiler. O gençler nişanlıydı, evlendi, çoluk çocuk sahibi oldu ve daha hakkından faydalanamadı. Bundan geri adım atmayacağım, insanlarımızla kimse alay edemez. Gençlere arsa dağıtılmalı bu gerekliliktir, ama insanları kandırmasınlar.

Çok da öfkeliyim, bu gençler arasında arsa yerine bilmeyen gençler var. Dikmenden her genç arsa sahibi olmak ister elbet fakat öncelik her zaman benim burada yaşayan gençlerimindir. 2011 yılında 129 parsel dağıtıldı, 89 kişi Dikmenlidir, açık törenle belgeler verildi, diğerlerine de bakanlıkta verildi. Bunu halk nasıl değerlendirir bilemiyorum.

Yeni kayıtlar başlamış, gençlerimiz göç etmesin, Dikmen’de yaşasın ama siyasi kimlik aranmadan, hakkıyla dağıtılmalı... Kağıt üzerindeki bir tarlayı "Alın size arsa verdik" diyerek dağıtmak olmaz.

Beni kimse sevmeyebilir ama herkes görevini yapsın. Ben Dikmen belediye başkanı olarak halka hizmet götürürken kimsenin elin tutmuyorum, her kurum ve her birimle işbirliği yapmaya hazırım. Bunlar işin bahanesidir...”

“2015’te yanılmadık”

2011 yılında dağıtılan ve hiçbir işlem yapılmayan kırsal kesim arsalarının ardından 2015 yılında yeniden 44 parsel arsa dağıtılmasına ilk etapta karşı çıktığını belirten Çelebi, “Ben o yıl da tepki vermiş, altyapısı ne olacak diye sormuştum, geldiler, söz verdiler ve uyguladılar. Arada hükümet değiştiği için biraz uzadı ama oldu... Bana yoğun olarak arsa dağıtılmayacağını, dağıtılacak olanların da altyapısının yapılacağı sözü verildi. Bu yüzden karşı çıkmadım, inandım. Zaten buraya 44 arsa dağıtıldı ve tümünün de alt yapısı yapıldı. Sadece yolları asfaltlanmadı. Bir tek o kaldı...” diyerek aydınlatıyor.

"Tekrar bu sorumluluğu üstlenmeyeceğim, belediyemin bütçesine darbe vurmalarına izin vermeyeceğim"  

1992 yılında Dikmen'de arsa dağıtımına başlandığını dile getiren Çelebi, beş ayrı bölgede yer açıldığını belirtti, burada yaşayan vatandaşın, 20 yıl geçmesine rağmen, yollarının asfaltlanmadığını anımsatarak "Biz halkımıza karşı sorumluyduk ve belediye olarak, 2010 yılında kendi kasamızdan asfaltladık ve halkımızı büyük bir dertten kurtardık. Bu sorumluluk merkezi hükümetindi fakat biz üstlendik" diyerek, Dikmen'in hükümet tarafından ihmal edildiğinin altını çizdi. "Tekrar bu sorumluluğu üstlenmeyeceğim, belediyemin bütçesine darbe vurmalarına izin vermeyeceğim" diyen Çelebi, başka köylerde yapılan alt yapının Dikmen'de de yapılması gerektiğini kaydetti.

 

 

Özel Haber Haberleri