‘Don’ eylemleri ile aydınlanma ummak

Cenk Mutluyakalı

Don eylemi kaldı aklımda, senenin son günlerinden geriye...

Birileri bunu ‘mücadele yöntemi’ olarak gösterebilir.

Bu kadar mı kolay?
Bu kadar mı ucuz?
Her ne kadarsa, bu kadar ‘düzeysiz’ olmamalı...

Evet, hiç çekinmeden söylüyorum bunu, böylesi eylemlerde insanların çoğunluğu belki gülümser, belki konuşur, belki hayret eder ama günün sonunda ‘düzeysizliğe’ dair bir algı oluşur beyinlerinde...

***

Hayatı iyileştirmez, geliştirmez, hiçbir yaraya pansuman olmaz böylesi eylemler.
Üstelik, yönetimlerin yanlışlarına ya da eksiklerine dair bir etki de yaratmaz.
Tam aksine, elini güçlendirir sorumsuz sorumluların, iktidarsız iktidarların.

***

Üstelik bir ‘öğretmen sendikası’ için elde ‘don’la not düşmek tarihe, bilgi toplumunun ayıbıdır sadece.
Öğretmenler, ışığıdır bu ülkenin.
Bunu laf ola söylemiyorum.
Bir bakınınız tarihimize, tüm mücadele aşamalarında, aydınlanma süreçlerinde, bilgeliği ve emeğiyle vardır yeri.
Böyle mi olmalı şimdi?

***

‘Sendikacılık’ ya da ‘örgütlenme’ artık pek çok kesim tarafından ‘kaos’ ya da ‘baş ağrısı’ gibi sunuluyorsa...
Çok ciddi bir ‘güven erozyonu’ yaşıyorsa sendikal mücadele...
Evet, böylesi eylemlerin belleklerde bıraktığı tortudur sebebi.

***

‘Particilik’ üzerinden atanmış yöneticiler, ‘plansız’ yönetimler,  ‘popülist’ kararlar yanlışa yanlış ekledi senelerce...
Ve zamanla ‘rezillik’ kazandırır oldu, her alanda.
Ama siyasi iktidarlar gelir, geçer.
En nihayetinde ‘sandık’ta hesabını verir, eğrisiyle doğrusuyla...

Siyaset bir kültür meselesidir.
Ve bu kültür içerisinde demokrasinin en önemli güvencesi de sivil toplumdur, sendikalardır, örgütlü mücadeledir.


Bu kurumların ‘saygınlığını’ korumak, gözetmek o kadar hassas ve önemlidir ki...

Hep ‘karşı çıkmak’ üzerine kurulu anlayışlarla nereye geldik, görüyoruz.

Hayata dair ‘önermesi’ olmayan, içerik üzerinden ilerlemeyen, işbirliğini denemeyen, projesini ortaya koymayan bir ‘sendikacılık’ anlayışı duvara toslar günün sonunda...

İşte asıl o zaman ‘donumuza’ kadar alır birileri, ‘saygınlık’ sıfırlanınca.