Dostça bir uyarı

Cenk Mutluyakalı

 

Cumhuriyetçi Türk Partisi Kurultayı’nın ardından ‘dinmeyen’ tartışmalar çok ‘hayra alamet’ değil…
Parti ‘kendi içinde’ böyle çekişirse…
HÜKÜMETE nasıl konsantre olur ki?

***

Oysa ki KURULTAY sonuçlandı.
Ve bir irade çıktı ortaya…
Partide “bütünlük” isteniyor ama…
Bu istenç dahi “oncular” ve “buncular” üzerinden dile geliyor…
“Karşısındakiler” ve “yanındakiler” söylemi üzerinden bir tartışma, toplumun genelini “ürkütür” sadece…

***

İşin aslı şu ki!..
CTP’nin “iç sancıları” çok da ilgilendirmez yurttaşın genelini...
Çünkü insanlar hayatlarına bakar…
Yarınını düşler…
Sizin ona “dokunmanızı” ister…

***

KURULTAY sonrası süreç bir “travma”ya dönüşür… Ve “oncular” -  “buncular” diye sürer giderse eğer…
Kimseye yaramaz bu…
Ve tam da “bumerang” etkisi gösterir, tüm taraflar adına…

***

CTP “disiplinlerini” ciddi anlamda yitirmiş bir görüntü veriyor.
Bir önceki KURULTAY sonrası da benzer süreç yaşanmıştı.
Radyo – televizyon -internet ya da geleneksel medya üzerinden bir “görünür” olma yarışı var adeta…
Bu yarış “proje, istatistik, yasa tasarısı” yani “memleket” üzerinden olduğunda bir sorun yok.
Ama yüzünü “içe dönünce” aktörler, o halde “usanç”a dönüşüyor.
Doğrusu medyayı ‘seven’ bu akımı, medya da seviyor…
Çünkü “polemik” müşteri buluyor!
Oysa bu “enerji”nin daha doğru kullanılmasıdır özlenen...

***

Böyle giderse “benzeştirme” heveslisi yığınlar, haklı çıkacak…
“İrsenci”, “Kaşifçi”, “Dervişçi”, “Denktaşçı” tayfasından sonra…
Bir de “Özkancı”, “Asımcı”, “Ferdici”, “Ömerci”, “Oktaycı” tanımları girecek lügatımıza…
Eğer girmemişse daha…

***

Lütfen bize ‘toplumsal’ meseleleri anlatınız, “kriz” yerine “çözüm” üretiniz...
Ve iç “kavgalarınızı”, kendi içinize çözmeyi başarınız, kendiniz saklayınız.
Yoksa pek çok “medyatik” isyan, zamanla “kişisel” bir “hesaba” yorumlanacak...
Dostça bir uyarı bizimkisi...