ABD ile Türkiye arasındaki vize krizi ekonomide ciddi bir etki yarattı, döviz tırmanışa geçti. Ülkemizde birçok kalemde kullanılan Sterlin dünkü sabaha 4,90’ı görerek başladı, uzmanlar bu hareketliliğin devam edebileceğini ön görerek uyardı: "Devam edecek"
Ekonomik knjonktürde gelecekte ekonomik sorunlar görüyorum hem KKTC’de hem de Türkiye’de…”
Fehime ALASYA
Türkiye’de yaşanan vize krizi sonrasında döviz kurları tırmanışa geçti.
ABD’nin Türkiye’deki vize süreçlerini durdurması, Türkiye’nin de buna karşılık vermesiyle döviz piyasası çalkalandı.
Dövizdeki fırlamayı ve Türkiye’deki iktisadi durumu değerlendiren ekonomistler, Türkiye’de yaşanacak ve ülkeyi de etkisi altına alacak ekonomik birtakım sorunların öngörüsü konusunda hemfikir…
Ekonomist Doç. Dr. Erdal Güryay, dövizdeki hareketliliğin en büyük nedeninin vize restleşmesi olduğunu belirterek, bunun yanında yer alan farklı etkenler olduğunu da belirtti.
Güryay, birçok farklı nedenden ötürü, özellikle yılsonuna dek bu çalkalanmanın devam edebileceği görüşünde.
Euro 4,38’i aşarken, Sterlin 4,90’ı görür oldu…
Geçen akşamdan dün sabaha dek Euro, 4,38’i aşarken, Sterlin 4,90’ı görür oldu. Euro gün içerisinde 4,20 sularında seyrederken, Sterlin de 4,70 sularında görüldü.
5 Ekim Perşembe günü 4,20 sularında olan Euro, 9 Ekim Pazartesi sabahına 4,38’in üzerinde güne başladı. Vatandaşın birçok kalemde kullandığı Sterlin ise 5 Ekim’de 4,7 dolaylarında seyrederken, dünkü sabaha 4,90’ı görerek başladı.
Merkez Bankası döviz kurlarına göre, dün gün içerisinde seyreden başlıca kurlar, EUR alış: 4,2168, satış: 4,2244, Sterlin alış: 4,7024, satış: 4,7269. USD alış: 3,6041, satış: 3,6106 TL dolaylarında görülürken, dövizin yükselişte olduğu belirtildi.
“Faiz ve enflasyon açısından oldukça negatif bir gerçekleşme”
Vize hizmetlerinin askıya alınmasının, diplomatik krize dönüştüğünü belirten İktisat Bank Hazine Müdürü Emre Değirmencioğlu, bunun Türk Lirası’nda ciddi anlamda tahribat yarattığına değindi.
Sabah saatlerinden akşamüzerine dek kurların seyrinde değişiklik görüldüğünü ifade eden Değirmencioğlu, “Sabahtan akşamüzerine dek, gün sonuna doğru kurlarda yükseliş olduğunu gözlemledim” dedi.
KKTC Merkez Bankası döviz kurlarına göre:
EURO / Alış: 4,2168, satış: 4,2244
STERLİN / Alış: 4,7024, satış: 4,7269.
DOLAR / Alış: 3,6041, satış: 3,6106
Vize restleşmesi ile başlayan döviz tırmanışının öncesinde ve sonrasında tahmini öngörüler ile artabileceğine değinen Değirmencioğlu, yaptığı yazılı açıklamada konuya ilişkin görüş ve düşüncesini aktardı.
Türkiye’de ve dünya piyasasında yaşanan birtakım olaylara değinen Değirmencioğlu, “Türk Lirası’nın sepet bazında değeri psikolojik 4 seviyelerinin üzerine yükseldi” diyerek böyle bir kur seviyesinin, faiz ve enflasyon açısından oldukça negatif bir gerçekleşme olduğuna değindi.
Döviz kurlarında olan tırmanışla, borsa cephesinin de gün içerisinde sert bir değer kaybıyla karşılaşabileceği tahmininde bulunan Değirmencioğlu, Türk mali piyasalarının seyri için ilginç bir benzetmede bulundu.
Değirmencioğlu; “Basit bir yaklaşımla, iyimserlikte bin kişilik odaya yavaş yavaş giren bin 500 kişinin, yangın alarmı çalması ile odadan panik ile çıkmaya çalışması, bugünkü Türk mali piyasalarının seyrinin bir benzetmesi olarak görülebilir” dedi.
Kıbrıs İlim Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ekonomist Doç. Dr. Erdal Güryay “Türkiye’deki bütçe açığı büyümeye başladı, gelecekten beklentiler konusunda Türkiye’de de sorunlar öngörülüyor. Tüm bunların birleşimi de hareketliliğin devam edeceğine dair işaretlerdir.
Kıbrıs İlim Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ekonomist Doç. Dr. Erdal Güryay:
“Hareketlilik devam edecek”
“En büyük neden vize restleşmesidir tabi ama bunun haricinde de Amerika Merkez Bankası faiz arttıracağı beklentisini yarattı. Kasım veya aralık ayında bir artış olacak. Bunun haricinde de piyasadan para çekip piyasası küçültmeye gidiyor. Yani dünya piyasasında dolaşan dolar azalacak anlamına geliyor. Tüm bunlar birleşince döviz de yükselmeye geçti. Bunun haricinde de başka bir etki görmedim. Türkiye’deki bütçe açığı büyümeye başladı, gelecekten beklentiler konusunda Türkiye’de de sorunlar öngörülüyor. Tüm bunların birleşimi de hareketliliğin devam edeceğine dair işaretlerdir.
Ekonomik Konjonktürde gelecekte ekonomik sorunlar görüyorum hem KKTC’de hem de Türkiye’de…
Üstelik bu işler yılsonuna doğru karmaşıklaşmaya başlar, bütçe verileri ortaya çıkar, o yüzden kurlar yılsonuna dek de çalkalanmaya devam edecektir.
Tüm bu nedenler bizleri de olumsuz yönde etkileyecektir.”
İktisat Bank Hazine Müdürü Emre Değirmencioğlu “Basit bir yaklaşımla, iyimserlikte bin kişilik odaya yavaş yavaş giren bin 500 kişinin, yangın alarmı çalması ile odadan panik ile çıkmaya çalışması, bugünkü Türk mali piyasalarının seyrinin bir benzetmesi olarak görülebilir”
İktisat Bank Hazine Müdürü Emre Değirmencioğlu:
“Türk Lirasında ciddi anlamda tahribat yarattı”
“ABD ile Türkiye arasında diplomatik krize dönen vize hizmetlerinin askıya alınması, Türk Lirasında ciddi anlamda tahribat yarattı.
Haftayı 3,6160 seviyesinde tamamlayan USD/TL kuru, dün akşam sağlıklı olmayan fiyatlarla 3,92 seviyelerine kadar satışlara sahne oldu.
İşlem hacminin sabah saatlerinde oturması ardından kurun ilk etapta 3,70 - 3,73 Aralığında dengeye bulmaya çalışacağını görüyoruz.
Türk Lirası’nın sepet bazında değeri (½ usd/tl + ½ eur/tl) psikolojik 4 seviyelerinin üzerine yükseldi. Böyle bir kur seviyesi, faiz ve enflasyon açısından oldukça negatif bir gerçekleşme.
Doların küresel anlamda değer kazanmaya başladığı son haftalara ilaveten Türkiye’nin kendi riskleri ile ön plana çıkması ilave kırılganlık yaratabilir.
Piyasa Özeti ve Yorumu:
Maalesef Türk Mali piyasaları hatta Nato müttefiki olan Türkiye açısından hoş olmayan bir güne başlıyoruz. ABD, Suriye, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen’den sonra Türkiye’den gelen vize başvurularını askıya aldığını duyurdu. Akabinde, Türkiye karara misilleme yaparak ABD vatandaşlarının vize başvurularını askıya aldığını duyurdu. Haliyle karşılıklı atılan bu adımlar, diplomatik bir krize işaret ederek, gece geç saatlerde açılan Asya piyasalarındaki döviz işlemlerinde ciddi anlamda yankı buldu.
Haberleri taradığımızda, ön plana 3 başlığın çıktığını görüyoruz. ABD İstanbul başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz, firari eski savcı Zekeriya Öz’le irtibatı tespit edildiği gerekçesiyle FETÖ soruşturması kapsamında 4 Ekim’de casusluktan tutuklanmıştı. İkinci olarak hafta sonu patlak veren İdlip operasyonu. Operasyon kapsamında Türkiye’ye sızma ihtimali olan teröristler nedeniyle ABD’nin güvenlik riskini bir kademe daha artırma isteği ön plana çıkarken, Türkiye’nin Rusya ve İran ile hareket etmesi de eleştirilerin odağına oturdu. Elde ettiğimiz izlenim, kısa bir süre önce patlak veren, diz üstü bilgisayarların ABD uçuşlarında kabine sokulma yasağının kısa sürede kaldırılmasını aksine, vize yasağının daha uzun soluklu bir süreç alacağına işaret ediyor. ABD’de yaşayan Türk vatandaşları, dün akşam THY’nin ABD’den kalkan ve Türkiye’ye gelen uçağı, öğrenciler, iş adamları derken sürecin nasıl bir hal alacağı pek kestirilemiyor. Öte yandan, vizesi olan Türkiye vatandaşlarını ABD girişlerinde daha sıkı kontrole tabi tutulacakları da konuşuluyor. İlginç bir nokta daha gözümüze çarptı. Türkiye vatandaşları, Türkiye dışında, komşu ülkelerden, ABD Konsolosluk ve Elçiliklerine vize başvurusu yapabilecekler. Elbette, işin politik ve diplomasi tarafı bu satırların amacının ötesinde olsa da, dilimizin döndüğü kadar sade bir giriş ardından konunun piyasa yansımasına geçmek istiyoruz.
İlk olarak Cuma günü ABD’de sarkan tarım dışı istihdam raporuna bakalım. ABD ekonomisinin sağlığına yönelik en ciddi ipuçları verdiğine inanılan istihdam raporu, uzun bir süreden sonra beklentilerden daha iyi sonuçlandı. Her ne kadar manşet istihdam artışı kasırgalar nedeniyle artış yerine düşüş kaydetse de, işsizlik oranı % 4,2 seviyesine geriledi. Aslında buraya kadar önemli bir sapma olduğunu söyleyemeyiz. Lakin, piyasalar, uzunca bir süredir ABD istihdam piyasasının tam istihdama yakın seyretmesi nedeniyle, manşet istihdam artışı veya işsizlik oranı yerine daha fazla raporun alt kalemlerinden olan enflasyon etkisine bakmayı tercih ediyor. Saatlik kazançlar veya aylık maaş artışı % 0,3 olan beklentinin ötesinde % 0,5 açıklanırken, geçen aya ilişkin rakam da yukarı yönlü revize edildi. Bu sonuçla, yıllık maaş artışı % 2,5 seviyesinden % 2,9’a yükselmiş oldu. Uzunca bir süredir, artan istihdamın bir türlü enflasyon yaratamadığı ve FED’in de bu verilerin ışığında faiz artıramayacağı gerekçesi ile Dolar değer kaybeden taraftaydı. Geride bıraktığımız haftalarda, FED’in Aralık ayına yönelik faiz artırım isteğinin artması ve dahası bilanço küçültme operasyonun da bu ay başlayacak olmasının bir yansıması olarak, ABD dolarında başlayan yükseliş eğilimi seyir, Cuma günü, FED’i destekler mahiyette sonuçlanan veri ardından daha da kuvvetlendi. Bol likidite ve destekler mahiyette küresel ortamdan ciddi anlamda faydalanan Türk Mali piyasalarında, hatırlanacağı üzere, geçen haftalarda USD/TL kuru 3,39 seviyesinin altının test etmesi ardından başlayan dolar alımlarına paralel Cuma gününe 3,5930 seviyelerinde bulunan 200 günlük teknik seviyeyi aşarak ABD verisi öncesinde 3,62 seviyelerini test etmişti. Açıklanan veri seti, enflasyonun artığına ve FED’in endişe ettiği enflasyonist ortamın oluşmaya başladığına işaret etmesi ardından, USD/TL kuru 3,6375 seviyesine kadar gün içinde yükselmesi ardından haftalık kapanışı 3,6160 seviyelerinde gerçekleştirdi.
“USD/TL kuru 3,92 seviyelerine kadar satıldı”
Akabinde, geçtiğimiz akşam patlak veren, ABD’nin Türkiye’den gelen vize başvuruların askıya alma kararı ardından sığ piyasada gece yarısı öncesinde 3,65’li seviyelere çıkan USD/TL kuru, Türkiye’nin de ABD’den gelen vize başvurularını askıya alması ile diplomatik bir krizin başladığı yönünde inanışlara paralel gece geç saatlerde, Asya piyasalarında işlem gören USD/TL kurunun 3,92 seviyelerine kadar satıldığını görüyoruz.
“Kur girişkenliğinin enflasyon üzerinde yarattığı tahribat ile uğraşan TCMB’nin, yeni kur seviyeleri ile işinin kolay olmayacağının düşünüyoruz”
Paniğin ilk adımlarının atlatılması ardından, likiditenin de geri dönmesi ile, kurun da kademeli olarak 3,70 - 3,72 bandında denge bulduğuna şahit oluyoruz. Elbette, USD/TL kurunda yaşanan yükseliş, benzer bir şekilde Türk Lirası bacaklı diğer işlemlere de sirayet etmiş. EUR/TL kuru 4,25 ile tüm zamanların zirvesine otururken, GBP/TL kuru da, Brexit ve hükümet krizi ile boğuşan zayıf Sterline rağmen 4,93 seviyesine yükselerek tüm zamanların zirvesini test etti. Daha basit bir yaklaşımla, TL’nin sepet bazında değerini gösteren kur sepetinin de (½ usd/tl + ½ eur/tl) psikolojik 4 seviyelerinin üzerine yükselerek tüm zamanların zirvesine yaklaştığını not edelim. Kur girişkenliğinin enflasyon üzerinde yarattığı tahribat ile uğraşan TCMB’nin, yeni kur seviyeleri ile işinin kolay olmayacağının düşünüyoruz.
“Borsa cephesinin günü sert bir değer kaybıyla karşılayacağını düşünüyoruz”
Küresel iyimserliğin yardımı ile özellikle Ağustos ayında yüksek faiz sununa Türk Lirası varlıklara park eden fonların, geçtiğimiz akşam baş gösteren diplomatik kriz ardından zarar kes emirlerinin devreye girmesi ve satışların tetiklenmesi ile TL’den çıkarak tekrar dövize sığınma isteği, likit olmayan piyasada kurun istenmeyen noktalara doğru sürüklenmesine neden oldu. Teknik bir bakış açısı işe, 3,6650 seviyesinin üzerinde 3,73/ 3,75 seviyeleri; ötesinde ise 3,81 seviyeleri ön plana çıkıyor.
Elbette, Londra piyasalarından gelecek tepkiden de öte, Borsa cephesinin günü sert bir değer kaybıyla karşılayacağını düşünüyoruz. Benzer bir süreç faiz cephesi için de geçerli olacaktır. Basit bir yaklaşımla, iyimserlikte 1,000 kişilik odaya yavaş yavaş giren 1,500 kişinin, yangın alarmı çalması ile odadan panik ile çıkmaya çalışması, bugünkü Türk mali piyasalarının seyrinin bir benzetmesi olarak görülebilir.”