2013 yılı içerisinde başlayan ve kontrolsüz bir şekilde yükselişini sürdüren dövizin, Türkiye’de siyasi istikrarın sağlanmaması halinde, daha da artması bekleniyor… YENİDÜZEN’e konuşan ekonomistler, “döviz kurlarına müdahalenin mümkün olmadığını” söyledi.
Ekonomistler, hükümetin dövizde yaşanan artışın yarattığı mağduriyetler ve riskleri azaltabilme adına çalışma yapılabileceğini dile getirerek, bununla birlikte KDV ve vergi indirimine gidilebileceğini kaydetti
• Akifler: “Hükümet dövize müdahale edemez”
• Besim: “Döviz kurunu aşağıya çekme kapasitemiz yok”
• Güryay: “Vergi ve KDV’de indirime gidilebilir”
Ayşe Güler
Dövizde ardı ardına yaşanan artış, ‘kurlara müdahale edilebilir mi’ sorusunu da gündeme getirdi.
2013 yılı içerisinde başlayan ve son günlerde kontrolsüz bir şekilde yükselişini sürdüren dövizin, Türkiye’de siyasi istikrarın sağlanmaması halinde, daha da artması bekleniyor.
Türk Lirası’nın döviz karşısında günden güne değer kaybetmesi paniğe neden oluyor.
Dövizde yaşanan yükseliş, hem vatandaşları hem de iş dünyasını olumsuz etkiliyor.
Ekonomistler, “döviz kurlarına müdahalenin mümkün olmadığını” vurgularken, bu konuda hükümetin KDV ve vergi indirimine gidebileceğini kaydetti.
YENİDÜZEN’e konuşan ekonomistler, ‘kredi faizlerini indirmek adına’ hükümetin Merkez Bankası ile birlikte çalışma yürütmesi gerektiğine işaret etti.
Akifler: “Hükümet dövize müdahale edemez”
Ekonomist Ünal Akifler, Türk Lirası’nın Türkiye’nin yönetiminde bulunduğunu dile getirerek, Hükümetin dövize müdahale etmesinin söz konusu olmadığını vurguladı.
Dövizde yaşanan artış ile ilgili hükümetin gerçek hayat pahalılığını çalışanlara vermesi gerektiğini ifade eden Akifler, bununla birlikte ayni oranda asgari ücrete de artış yapılabileceğini kaydetti.
Akifler, dövizdeki yükselişten dolayı Kıbrıslı Türklerin, Güney Kıbrıs’tan yaptıkları alışverişlerde düşüş yaşandığını dile getirerek, “Ticarette Güney Kıbrıs’a göre daha ucuzladık. Hükümetin, iç piyasada gıda güvenliğine ve ürün kalitesine önem vermesi gerekiyor. Böylelikle gelirler daha da artacak” dedi.
Ülkeye ithal edilen ürünlerin fiyatlarında da artış yaşandığını dile getiren Akifler, vatandaşların ithal edilen ürünlere değil, yerel ürünlere yöneleceğini, böylelikle iç piyasada hareketlilik yaşanacağını söyledi.
Besim: “Döviz kurunu aşağıya çekme kapasitemiz yok”
Ekonomist Mustafa Besim, hükümetin mevcut şartlarda döviz kurlarına müdahale etme gücünün olmadığını kaydetti.
‘Kredi faizlerini indirmek adına’ hükümetin Merkez Bankası ile birlikte çalışma yürütmesi gerektiğine işaret eden Besim, hükümet ve Merkez Bankası’nın döviz kurunu aşağıya çekme kapasitesinin bulunmadığını vurguladı.
Besim, dövizde yaşanan artışın yarattığı mağduriyetler ve riskleri azaltabilecek adımlara yönelik çalışma yapılabileceğini ifade etti.
Dövizdeki artışla birlikte, bankalarda özellikle kredi faizlerinde ciddi yükselme yaşandığını söyleyen Besim, Merkez Bankası’nın komisyon ve masraflarda indirime gitmesi halinde bankaların daha düşük faizli krediler verebileceğini, böylelikle finansman maliyetinin artmayacağına dikkat çekti.
Besim, “Piyasaya ucuz döviz satarsanız, arzı artırırsınız. Böylelikle dövizin değeri düşer. Türkiye Merkez Bankası’nın şu anda yaptığı budur. Ancak döviz satsa bile, kurları istediği seviyeye çekemiyor” şeklinde konuşarak, Türkiye’de ‘faiz artırımına’ gidilmesi gerektiğini savundu.
Böylelikle yabancılar için Türkiye’nin daha cazip geleceğini dile getiren Besim, “Yabancılar paralarını faizi yüksek ülkelere getirmek ister. Faizler yukarı çekilirse hem yabancı yatırımcı ülkeye gelir, hem de ülkedeki yatırımcılar başka bir yere kaçmaz” dedi.
Güryay: “Vergi ve KDV’de indirime gidilebilir”
Ekonomist Doç. Dr Erdal Güryay ise dövize direk müdahalenin mümkün olmadığını kaydederek, dövizin değer kazanmasına karşın hükümetin maliye politikaları belirlemesi gerektiğini, vergi ve KDV oranlarında indirime gidilebileceğini söyledi.
Dövizin değer kazanmasına karşın hükümetin maliye politikaları belirlemesi gerektiğini Türk Lirası’ndaki faiz oranının( –) faiz olduğunu dile getiren Güryay, bankalardaki Türk Lirası’nın değer kaybettiğini dile getirdi.
Güryay, yıllık enflasyonun yüzde 10 civarında olduğunu söyleyerek, faizlere müdahalenin çok zor olduğunu ifade etti.
Faiz oranlarının yükselmesini ‘normal’ olarak değerlendiren Güryay, Türkiye’de siyasi istikrarın sağlanmaması halinde dövizin daha da yükseleceğine işaret etti.
Güryay, ülkede kiraların ya da üniversite harçlarının sabitlenmesinin de söz konusu olmadığını belirtti.