Bugün adaya gelmesi ve Güney Kıbrıs Başkanı Nikos Anastasiadis ile Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’yla görüşmesi beklenen BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’in, görüşmeleri sonrasında New York’a gideceği ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a bilgi vereceği bildirildi. Fileleftheros gazetesi, Eroğlu ve Anastasiadis’le görüşmesinin ardından New York’a gitmeyeceği yönünde daha önce Kıbrıs Rum basınında yer alan haberlerin aksine Downer’in New York’a gideceğini yazdı. Gazete, diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde, bugün adaya gelmesi beklenen Downer’in Eroğlu ve Anastasiadis’le yapacağı ayrı ayrı görüşmelerin yanı sıra, iki liderle yemekte bir araya gelmesinin de ihtimal dahilinde olduğunu belirtirken Downer’in daha sonra New York’a giderek Ban’a bilgi vereceğini yazdı. Habere göre Downer, Ban’ı bilgilendirmesinin yanı sıra BM Kıbrıs Genel Sekreterliği yetkilileriyle de bir araya gelecek ve BM tarafından atılacak adımlar ve özellikle de Güven Arttırıcı Önlemler (GYÖ) konusunu ele alacak. Gazete, Downer’in BM Güvenlik Konseyi üyelerini bilgilendirmeyeceğini ancak müdahil ülkelerin daimi temsilcileriyle görüşme yapmasının olası olduğunu belirtirken, Kıbrıs Rum tarafının ekonomik durum istikrar kazanana kadar müzakere sürecinin başlamamasını istemesine karşın aksi gelişmelerin yaşanabileceğini öne sürdü. Haberde, üçüncü tarafların, özellikle de İngiltere’nin baskısı sonrasında, “her iki tarafın da ekonomik zorluklar yaşadığı bu dönemin, her şey karşılıklı tavizlerle ilişkilendirilebileceğinden, anlaşmaya varmak için uygun bir zaman olduğu anlayışının hakim olması olasılığından” bahsedildi.
Doğalgaz Kıbrıs Sorunu’nun çözümü için katalizör
Öte yandan Kathimerini gazetesi, ABD ve İngiltere’nin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinden çıkarılacak doğalgazın Türkiye üzerinden AB’ye götürülmesini Kıbrıs sorununun çözümünde katalizör olarak gördüklerini ve bu çerçevede Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) hazırlığında olduklarını iddia etti. Gazete, bugün adaya gelecek olan Downer’in 13 Mart tarihinde Anastasiadis’le görüşeceğini belirtirken Downer’in 17-21 Mart tarihlerinde New York’ta bulunacağını ancak Güvenlik Konseyi üyelerini bilgilendirmeyeceğini yazdı.
Anastasiadis’in müzakerelerin başlamasının yıl sonuna kadar ertelenmesi görüşünü taşıdığı, ancak bu tarihi en erken Eylül ayına kadar çekebileceğini ileri süren gazete, Downer’in ekibi ve İngilizlerin, müzakerelerin başlamaması durumunda enerji kaynaklarının kullanımını içeren GYÖ’lerin ileri götürülmesini talep edeceklerini öne sürdü. Gazete, her iki tarafın da ekonomik kaynağa ihtiyaç duyduklarını göz önüne alarak GYÖ’lerin ileri götürülmesi düşüncesi taşıyan bu çevrelerin, en önemli GYÖ ve Kıbrıs sorununun çözümünün katalizörü olarak, doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya götürülmesi konusunda anlaşma sağlanmasını gördüklerini yazdı. Doğalgaz gelirinin orantılı şekilde paylaşılmasının da bu GYÖ’lar arasında yer aldığını ifade eden gazete, her iki toplumun çıkarına olacak bir anlaşmaya varılmasının Türkiye’nin bölgedeki stratejik önemini arttıracak olmasından dolayı da, Türkiye’nin tepkilerini de ortadan kaldıracağını belirtti. Türkiye’den adaya su getirilmesi konusunun da bu GYÖ’ların arasında olacağını, bu unsurun Kıbrıs Rum tarafının kazanımı olarak görüldüğü ifade edildi.
Anastasiadis’in kabul etmesi zor
İngiltere ve Downer’in bazı çalışma arkadaşlarının yukarıda belirtilen GYÖ’leri kulislerde gündeme getirseler dahi resmi olarak şu ana kadar dile getirmediklerini belirten gazete, bu önerilerin Anastasiadis tarafından kabul edilmesine olanak tanınmadığı yorumunda da bulundu. Gazete, müzakerelerin gecikmesi durumunda yukarıda belirtilen GYÖ’lerin yerine, kapalı bölge Maraş’ın açılması karşılığında Ercan Havaalanının uluslararası uçuşlara açılması önerisinin gündeme gelmesinin de olası olduğunu, ancak Anastasiadis’in bunu da kabul etmesine pek olası bakılmadığını belirtti.
Mahi gazetesi ise, Downer’in Anastasiadis’le “öbür gün” (12 Mart) görüşeceğini yazdı. Gazete, Anastasiadis’in görüşmede Downer’e, önceliğin ekonomik sorunların çözülmesi ve memorandumun imzalanması olduğunu ve müzakerelerin şimdi başlamasını uygun görmediğini ileteceğini belirtti.
Türkiye Ercan’ın BM gözetiminde açılması önerisini gündeme getiriyor
Fileleftheros gazetesi ise, Türkiye’nin Ercan Havaalanı’nın BM gözetiminde uluslararası uçuşlara açılması önerisini uluslararası alanda gündeme getirmeye başladığını iddia etti. Gazete, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın, Ercan’ın uluslararası uçuşlara BM’nin gözetimi altında açılması şeklindeki bir öneriyi uluslararası kulislerde gündeme getirmeye başladığını, ancak bu öneriyi kapalı bölge Maraş’ın açılması unsuruyla ilişkilendirmediğini öne sürdü. Kıbrıslı Türklere doğrudan ticaret konusunda verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini düşünen Türkiye’nin bu öneriyi ilk kez 2010 yıllında, Belçika AB dönem başkanıyken gündeme getirdiğini, Belçika’nın da bu öneriyi Rum tarafına ilettiğini belirten gazete, Rum tarafının ise “tuzak” olarak nitelendirdiği bu öneriyi görüşmekten kaçındığını vurguladı. O dönemden beridir önerinin bir daha gündeme gelmediğini yazan gazete, ancak son günlerde Türkiye’nin bu öneriyi yeniden gündeme getirmeye başladığını öne sürdü. Türkiye’nin bu önerinin uygulanabilirliğini uluslararası örgütlerle ele aldığını öne sürmesine karşın, bu bilginin doğrulanamadığını ifade eden gazete, BM’nin böyle bir girişimi üstlenip üstlenemeyeceği ve uçuş güvenliğinin sağlanabilirliğinin de bilinmediğini belirtti.
Neofitu Ban’a mesaj götürdü: “Önce ekonomi sonra müzakereler”
Gazete bir diğer haberinde, ABD’de temaslar gerçekleştiren Kıbrıs Rum Meclisi Dışişleri ve AB Meseleleri Komitesi Başkanı Averof Neofitu’nun Cuma günü BM Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliason’la görüştüğünü, görüşmede Anastasiadis’in müzakerelere ilişkin “önce ekonomi” mesajını ilettiğini yazdı. Habere göre Neofitu görüşmede, Anastasiadis’in önceliğinin ekonomik istikrarın sağlanması olduğu ve çözüm müzakerelerinin başlamasının uygun olmadığı düşüncesini taşıdığı mesajını iletti. Bunun aksine, müzakerelerin başlaması için daha olumlu bir ortamın yaratılmasını sağlayacak GYÖ’lerin hayata geçirilmesinin çok yapıcı olacağı görüşünü dile getiren Neofitu, GYÖ’lerin hiçbir şekilde öze ilişkin çözüm çabalarının yerini alamayacağını ifade etti. Neofitu, “Çözülmesi gereken özlü unsurların işgal gücüne ilişkin olduğunu ve Türk askerinin çekilmesi, yerleşiklerin (TC kökenliler) adadan ayrılması ve prensip olarak bir AB ülkesinde yeri bulunmayan garantörlük haklarını içerdiğini” belirtti.
Kıbrıslı Türklerin çözüm öncesi doğalgazdan yararlanması imkansız
Gazete, Neofitu’nun Eliason’la görüşmesinde doğalgaz konusunun da gündeme geldiğini ve Neofiru’nun “Kıbrıs sorununun çözümü öncesinde Kıbrıslı Türklerin doğalgazdan yararlanması yönündeki önerilerin görüşmeye açık olmadığı” mesajını verdiğini yazdı. Neofitu, “doğalgazın kullanımından sağlanacak çıkarların, Kıbrıs sorununda bütünlüklü çözüm yönünde yapıcı tutum sergilemesi için Türk tarafına yönelik teşvik olarak kullanılması gerektiğini” öne sürdü. Gazete, Washington’da birçok temasta bulunan Neofitu’nun New York’ta ayrıca BM Genel Sekreteri’nin Özel Kalem Müdürü Susanna Malcorra ve Amerikan Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Dimitrio’yla da görüştüğünü, temasları sırasında Anastasiadis’in Kıbrıs sorununun çözümü için BM’ye işbirliği yapmaya hazır olduğu mesajını verdiğini yazdı. (tak)