“DP-UG ile UBP birleşecek”

Genel Başkan Denktaş’ın “kucaklayıcı olmadığını” savunan Kemal Öztürk, UG tabanının partiye katılması, hükümet ortağı olunmasının ardından Denktaş’ın “ulaşılmaz” olduğunu kaydetti

İstifalarının ardından ilk kez YENİDÜZEN’ e konuşan DP-UG eski Lefkoşa İlçe Başkanı Kemal Öztürk ile DP-UG eski Gençlik Örgütü Başkanı Münür Öztürk, genel başkan Serdar Denktaş’a sert eleştirilerde bulundu

 

Ayşe GÜLER

Demokrat Parti Ulusal Güçler(DP-UG)’deki görevlerinden istifa eden DP-UG Lefkoşa İlçe Başkanı Kemal Öztürk ile DP-UG Gençlik Örgütü Başkanı Münür Öztürk ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu.

Uzun yıllar partiye hizmet verdikten sonra geçtiğimiz hafta sürpriz bir şekilde partideki görevlerinden ayırılan baba-oğul, geriye dönüşün olmadığını vurguladı.

DP-UG Lefkoşa eski İlçe Başkanı Kemal Öztürk , özellikle Genel Başkan Serdar Denktaş’ın koalisyon ortağı olmasının ardından “tavır değişikliğine” gittiğini, “ulaşılmaz olduğunu” savundu.
Öztürk,  28 Temmuz seçimlerindeki sloganın “biz geliyoruz” olduğunu ancak bu anlayışın sözde kalarak, yerini “ben geldim” anlayışına bıraktığını vurguladı.

“Bir diğer sloganımız da ricayla yaşama düzenine sondu. Gelinen bu noktada biz neredeyse başkanın kapısında ricacı pozisyonuna girme durumunda kaldık” şeklinde konuşan Öztürk, istifasının ardından genel başkan Denktaş’ın kendisini bir kez bile aramadığını söyledi.
Öztürk, üst kademede ya da hükümette görev alan kişilerin iktidar zamanı tanındığını vurguladı.

DP’ye katılan UG kanadı ile ilgili de” sindirmek ve bütünselliği sağlamak bir süreç olayıdır. Bu süreçte tüm üst düzey yöneticilerin kucaklayıcı pozisyonu bunu belirleyecek” şeklinde yorum yapan Öztürk, yeni oluşumun partiye büyük bir oy artışı sağlamadığını da savundu.
Öztürk, tabanın şu an, “içinden konuştuğuna” dikkat çekerek, şikayetlerin “fısıltı” halinde dillendirildiğini belirtti.
Partinin Şubat ayında kurultaya gideceğini ifade eden Öztürk, başkanın kucaklayıcı olmaması halinde
kurultayda başka adayların da çıkabileceğini savundu.

Öztürk, önümüzdeki süreç içerisinde DP-UG ile UBP’nin birleşeceğini de kaydetti.
Öte yandan DP-UG Gençlik Örgütü eski Başkanı Münür Öztürk de Genel Başkan Denktaş’ın tavrının yanlış olduğunu dile getirerek,  başkanın tek başına hareket ettiğini, “doğru yolda” olduğunu düşünmediği için istifa ettiğini açıkladı.


“Başkan, ulaşılmaz oldu”


DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın “kucaklayıcı olmadığını” savunan Öztürk, başkanın sadece UG tabanını değil, tüm partiyi kucaklamadan uzak bir pozisyonda bulunduğunu vurguladı.

Öztürk, partiye UG tabanının katılması, hükümet ortağı olunmasının ardından Denktaş’ın “ulaşılmaz” olduğunu kaydetti.
Sadece Lefkoşa İlçe başkanı olarak değil, 37 örgüt başkanını temsilen bu görevi yürüttüğünü söyleyen Öztürk, “Onların isteklerine, düşüncelerine cevap veremezsen her geçen gün ilçe başkanlığında değersizleştirilirsin, bu süreç devam ederse de sonunda kaybolursun” şeklinde konuştu.
Öztürk, yeni hükümetin kurulmasının ardından kendisiyle birlikte, ilçeye ve Lefkoşa tabanına gerekli kucaklamanın yapılmadığını dile getirerek, bu yüzden “değersizleştirilme noktasına” gelindiğini kaydetti.

“Biz geliyoruz dedik, ama ben geliyorum oldu”

“Bu partiyi biz evimiz kabul ettik” şeklinde konuşan Öztürk, iktidara gelirken “hükümet hepimizdir” prensibiyle yola çıktıklarını söyledi.
Öztürk,  28 Temmuz seçimlerindeki sloganın “biz geliyoruz” olduğunu ancak bu anlayışın sözde kalarak, yerini “ben geldim” anlayışına bıraktığını vurguladı.

“Başkanın kapısında ricacı pozisyonuna girdik”

Belirtilen durumun kendisini derinden yaraladığını açıklayan Öztürk, ideallerin bunlar olmadığını ifade etti.
Öztürk, “bir diğer sloganımız da ricayla yaşama düzenine sondu. Gelinen bu noktada biz neredeyse başkanın kapısında ricacı pozisyonuna girme durumunda kaldık” şeklinde konuştu.


“İnsan, hükümette görev alanları iktidar zamanı tanırmış!”

Muhalefet yıllarının zor yıllar olduğunu,  insanın, “dostunu ve düşmanını” bu yıllarda tanıdığının doğru bir tespit olduğunu aktaran Öztürk, bununla birlikte üst kademede ya da hükümette görev alan kişilerin de iktidar zamanı tanıdığını vurguladı.
Öztürk, Genel Başkan Serdar Denktaş’ın şu anki tavrı ile muhalefet yıllarındaki tavır arasında çok büyük farklar olduğuna dikkat çekti.

“Başkan istifamın ardından bir kez bile beni aramadı”

Bu durumu kabullenecek kişiliğe sahip olmadığı için de 23 Eylül Pazartesi günü partiden istifa ettiğini aktaran Öztürk, “o gün parti MYK toplantısı başladığı an, müdür müsteşar ataması olabileceğini de varsayarak, bunlar olmadan istifamı verdim ve 24 saat boyunca kimseyle konuşmadım.” dedi.

Öztürk, istifasının ardından Genel Başkan Serdar Denktaş’tan tek bir telefon dahi almadığını açıklayarak, “neden istifa ettiğimi dilekçemde izahat etmiştim. Ama, başkan bugün oldu bana bir telefon açarak ya neden istifa ettiğimi sordu, ya da bunca yıllık emeklerin için teşekkür etti” diye konuştu.

“Taban şu an içinden konuşuyor, doğru değil”

DP-UG tabanının şu an, “içinden konuştuğunu” vurgulayan Öztürk, şikayetlerin “fısıltı” halinde dillendirildiğini kaydetti.
Öztürk, “Taban, yedi senedir muhalefettedir. Bu süre içerisinde horlanmış ve dışlanmıştır. Haklı olarak insanların bir takım beklentileri vardır. O beklentiler içerisinde sessizdirler” diye konuştu.

“Bunlar menfaat olarak görülmemeli” diyen Öztürk, tabanının içinden konuşmasını doğru bulmadığını, bu yüzden istifa ettiğini aktardı.
Öztürk, tabanının beklentisinin kişisel olmadığını, örgütlerin karar alma mekanizmasına katılmayı talep ettiklerini söyleyerek, “biz geliyoruz, biz varız dedik. O zaman bu insanların karar alma mekanizmasının içerisine katılması gerekir” dedi.


“Tabanın istekleri kale alınmazsa, istifalar çığ gibi gelecek”

Söz konusu beklentilerin bir iki ay içerisinde yerine getirilmeyeceğinin taban tarafından görüleceğini aktaran Öztürk, temenni etmese de partideki istifaların daha da artacağını vurguladı
Öztürk,”istifa etmeden önce hiç kimseye ben ayrılıyorum, benimle gelin demedim. Herkesin beklentilerine saygı duydum. Kimseyi istifa et diye de teşvik etmedim, bundan sonra da etmeyeceğim” dedi.
Öztürk, tabanın istekleri ve düşüncelerinin kale alınmaması halinde parti içerisinde istifaların “çığ” gibi geleceğine dikkat çekti.


“Kucaklama olmazsa kurultayda, başka adaylar çıkabilir”

Öztürk, DP-UG’nin Şubat başında kurultaya gideceğini ifade ederek, bu süreçte dileyen herkesin aday olabileceğini belirtti.
Genel başkan Serdar Denktaş’ın kurultaya kadar tüm tabanı kucaklaması temennisinde bulunan Öztürk, aksi halde kurultayda başka adayların da çıkabileceğini savundu.
Öztürk, “başkan daha fazla kucaklayıcı olmalıdır. Kargaşa içinde olmak istemedim. Ben bir ekiple çalışırım. Bu ekipte kucaklama, birliktelik görmediğim için ayrıldım” dedi.


“DP-UG ile UBP birleşecek”

DP-UG ile UBP’nin önümüzdeki süreç içerisinde birleşeceğini vurgulayan Öztürk, “UG’nin DP’ye katılması, bunun yanı sıra Taçoy’un açıklamaları bunu gösteriyor” dedi.
Öztürk, genel başkan Denktaş’ın da bu konuda “ tabana göre hareket ederim” şeklinde açıklaması olduğunu hatırlattı.


“Sandıktan çıkan sonucu beklemiyordum”

“Seçimlerde sıra düzenlemelerinde yapılan yanlış davranışlar, bizi kazanmama noktasına götürdü. Bunun yanı sıra birtakım ispatlanamayacak olaylar da maalesef bizi milletvekili yapamadı” şeklinde konuşan Öztürk, sandıktan çıkan sonucu beklemediğini kaydetti.
Öztürk, 2009 yılında da milletvekili seçimlerine katıldığını hatırlatarak, söz konusu dönemde partinin teşviki ile aday olduğunu, Genel Başkan Serdar Denktaş’ın ardından Lefkoşa’da üçüncü sırada çıktığını dile getirdi.
“2009 yılındaki seçimi kaybettikten bugüne kadar Lefkoşa İlçe Başkanlığı görevini yürüttüm, başkanlığı yaparken de kendi yağımla kavruldum” diye konuştu.


“Sindirmek süreç gerektiriyor”

UBP’den istifa eden sekiz milletvekilinin, DP’ye geçmesinin Parti Meclisi’nde oy birliği ile alınan bir karar olduğunu belirten Öztürk,  “sindirmek ve bütünselliği sağlamak bir süreç olayıdır. Bu süreçte tüm üst düzey yöneticilerin kucaklayıcı pozisyonu bunu belirleyecek” dedi.
Öztürk, “başlangıçtaki olay bir heyecan bir acabadır. Bunu belirleyecek olan süreçti” şeklinde konuştu.


“Sıralamayı kabul etmek zorunda kaldık…”

Öztürk, 28 Temmuz seçimlerindeki sıralamanın son gün açıklandığını, itiraz etmek için sürenin kalmadığını belirterek, “Daha önce genel başkan Serdar Denktaş’la yaptığımız görüşmelerde ilçe başkanlarının ilçelerinde birinci sırada aday olacağını konuşmuştuk. Lefkoşa’da birinci genel başkan olacağı daha sonra 2. , 3. ve 4. sıraların Arabacıoğlu, Şonya ve benim aramda bölüşüleceğimiz konuşuldu. Sıralamalar son gün açıklandı, itiraz etme zamanı kalmadı” dedi.
Öztürk, “Ya tamam, ya devam diyecektin. Dolayısıyla son gün açıklanan sıralamayı kabul ettik.  Yarı ister, yarı istemez bir şekilde kabul etmek zorunda kaldık, hatta arkadaşlarımızla temas edemedik” şeklinde konuştu.


“Partinin büyük hayalleri gerçekleşemedi…”

28 Temmuz seçimlerini değerlendirirken, Lefkoşa Türk Belediyesi seçimlerine bakılması gerektiğini söyleyen Öztürk, belediye başkanın değil, meclis üyelerinin aldığı oylara bakarak, “gerçekçi” bir rakam verilebileceğini ifade etti.
Öztürk, belediye meclis üyelerinin yüzde 22 oranında oy aldığını, alınan bu oyun da “UG” kanadının, partiye pek fazla katkı yapmadığının göstergesi olduğunu vurguladı.
Öztürk, alınan oy nedeniyle “partinin büyük hayallerinin” gerçekleşemediğine dikkat çekti.

“Şonya, partinin temel taşlarından biri ”

DP-UG Genel Sekreteri Bengü Şonya’nın “partinin temel taşlarından” biri olduğunu vurgulayan Öztürk,  Şonya’nın muhalefet yıllarında bu görevi üstlendiğini ve şu an karar verme mekanizmasının “göbeğinde” olmadı gerektiğini kaydetti.
Öztürk, “Şonya’ya takınılan tavır bize takınan tavır gibiyse, ne kadar itiraz etse veya daha değişik davransa hakkıdır” şeklinde konuştu.


“Umarım bizim istifamız örnek olur”

Öztürk, hükümet programını gazeteden öğrendiklerini dile getirdi.
Kendilerinin istifalarının bundan sonraki süreç için “bir örnek veya bir ders” olmasının temenni eden Öztürk, tabanının, örgütlerin ve ilçelerin karar alma mekanizmasının içerisine dahil edilmesini istedi.


“İstifa kararını almak çok zor oldu”

Öztürk, istifa karanının kendisi için oldukça zor olduğunu ifade ederek,” uzun yıllar sabah kalktığım zaman iki elim kanda olsa, istisnasız Pazar hariç her gün partideydim. Bir boşluk hissettim” dedi.

İstifa etmeden önceki iki haftalık süreçte gidişatın iyi olmadığını, karar alma mekanizmalarının içerisine katılamadıklarını, böyle giderse istifa edeceğini her ortamda dile getirdiğini söyleyen Öztürk, “parti üyesi olsaydım belki daha fazla beklerdim. Ama siz bir ilçe başkanısınız, 37 örgüt başkanı, birçok üyeniz vardır. Onların karar alma mekanizması içerisine katılmanızı sizin sağlamanız gerekirken, o mekanizmasının içerisinde değilseniz o tabana neyi anlatacaksınız?” diye sordu.

Öztürk, kendisinin, tabanı ve örgüt başkanlarını daha fazla yıpratmamak adına parti ile yollarını ayırdığını dile getirdi.
İstifa ettiği için pişman olmadığını aktaran Öztürk, parti için birçok ideali olduğunu, karar alma mekanizmasının içerisinde olmak istediğini ancak bunun gerçekleşmediğini kaydetti.
Öztürk, bu açıdan bir burukluğunun olduğunu dile getirdi.


“İlçe başkanları toplantıya çağrıldı ama gündemi bilmiyordum”

Geçtiğimiz günlerde partideki ilçe başkanlarına çağrı yapılarak, genel sekreter Şonya’nın istifasını istemeleri için toplantı yapıldığı iddiası ile ilgili de açıklama yapan Öztürk, “Böyle bir toplantıya çağrı aldık ama gündem yoktu. Sadece başkanlar toplantıya çağrılmıştı” şeklinde konuştu.
Öztürk, o dönem açıklamasa da partiden istifa etme kararı aldığını, bu yüzden de toplantıya katılmadığını belirterek, “gündemin bu olduğunu bilseydim,o toplantıya katılır, böyle bir öneri karşısında en sert bir şekilde Şonya’nın yanında dururdum” dedi.

Şonya’nın partiye çok uzun yıllardır hizmet verdiğini hatırlatan Öztürk, “eğer Şonya’nın istifasını isteyin denmişse ben bunun karşısında kaya gibi dururdum. Ama gündemin ne olduğunu bilmiyorum” şeklinde konuştu.


“Geri dönüş olmaz, şaka olsun diye istifa etmedim”

Gelinen aşamada, kendisine istifadan başka bir yol bırakılmadığını söyleyen Öztürk, bu dönem içerisinde kendisiyle birlikte hareket eden kişilere teşekkür etti.

Öztürk, “istifanda haksızsın diyen bir kişi dahi bulmadım” şeklinde konuşarak, üst kademede parti organlarında görev alan kişilere de sabır diledi.
İstifa kararının kesin olduğunu, DP-UG’ye geri dönüşün söz konusu olmadığını vurgulayan Öztürk, “şaka olsun diye istifa etmedim” dedi.

“Belediye seçimlerinden sonra, kurumsal yapı çiğnendi”

DP-UG Gençlik Kolları Başkanı görevinden istifa eden Münür Öztürk’de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Öztürk, istifa kararının son günlerde alınan bir karar olmadığını kaydetti.

Öztürk, özellikle belediye seçimlerin ardından kurumsal yapının çiğnendiğinin herkes tarafından görüldüğünü, bu durumdan dolayı da huzursuz olduğunu kaydetti.Öztürk, bunların yanı sıra genel başkan Denktaş’ın koalisyon ortağı olmasının ardından telefonlara bakmamasının, mesajlara yanıt vermemesinin ve MYK toplantılarındaki tavırları nedeniyle kendisini “ben neçin bu partideyim” sorusuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.
Hiçbir söz haklarının olmaması, hükümet programında gençlik ile ilgili fikirlerinin sorulmaması nedeniyle derinden yaralandığını açıklayan Öztürk, “ideolojilerin yarışacağı, tartışılacağı seçim ve hükümet süreçleri umuyordum” dedi.

“Başkanın gerekli dersleri çıkardığını umuyordum”

Öztürk, yedi yıllık muhalefet döneminde genel başkan Denktaş’ın “gerekli dersleri” çıkardığını umduğunu kaydederek, hayal kırıklığına uğradığını vurguladı.
Belediye seçimlerinden bu yana görevini huzursuzca yürüttüğünü, genel başkan Denktaş’ın tavırlarının farklılaşmasıyla kesin istifa kararı verdiğini söyleyen Öztürk, babası Kemal Öztürk’ün gayretleri ile bu kararı ertelediğini ifade etti.

“Bu tavır, başkana yakışmıyor”

Öztürk, genel başkan Denktaş’ın “tavır değişikliğine” gitmesini beklemediğini dile getirerek, “Serdar bey bizim menfaat ve çıkar beklemeden çalıştığımızı en yakın bilenlerdendir. Eğer bekleseydik, iki milletvekiline kadar düşen DP içerisinde değil, başka bir parti içerisinde olurduk” şeklinde konuştu.

Karar alma mekanizmalarından uzaklaştırılmasının bu sonucu doğurduğunu dile getiren Öztürk, “başkanın yaptığı bunca yıllık siyaset içerisinde olan ve lider pozisyondaki bir kişiye yakışmıyor” dedi.
Öztürk, istifa kararının ardından genel başkan tarafından bir kez dahi aranmadığını aktardı.

“Başkan, doğru yolda değil, tek başına hareket ediyor”

DP-UG oluşumunun sağlıklı bir şekilde yürümesi için parti tabanını birleştirici bir pozisyonda olması gerektiğini ifade eden Öztürk, parti tabanının bu noktalarda herhangi bir adım atmadığını söyledi.

Öztürk, Genel Başkan Denktaş’ın “doğru yolda” olduğunu düşünmediği için istifa ettiğini dile getirerek, başkanın tek başına hareket ettiğini kaydetti.
Öztürk, partiye emek veren parti tabanının filmin sonunu hüsranla görmek istemediğini sözlerine ekledi.

Röportaj Haberleri