Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif, DP-UG’nin çatısını bozmaya çalışanlara parti tüzüğüne göre gereğinin yapılması gerektiğini söyledi
Ödül Aşık Ülker
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif, DP-UG’nin çatısını bozmaya çalışanlara parti tüzüğüne göre gereğinin yapılması gerektiğini söyledi.
“DP ile UG arasında bir sorun yoktur” diyen Kaşif, “Artık UG kanadı diye birşey yoktur. DP-UG vardır, kanat yoktur, tek çatı vardır. Kanat olursa kanadın biri kırılırsa uçamaz” dedi.
Kaşif, tüzük kurultayında DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ve Genel Sekreter Bengü Şonya arasında yaşanan tartışmanın “beklenmeyen bir olay” olduğunu söyleyerek, “Olgun insanların, bir partinin birinci ve ikinci adamının bu şekilde olmaması gerekirdi. Ama oldu ve yaşandı. Artık bundan sonra partide disiplinin tam teşekküllü olarak yerine oturması için disiplin suçunu kim işlemişse partinin, kurultaydan sonraki en yetkili organı olan parti meclisi olayı irdeler ve gereğini yapar” diye konuştu.
Kaşif, Demokrat Parti Ulusal Güçler tüzüğünde yapılmak istenen değişikliklerin daha iyi bir yapılaşma amaçladığını savundu.
Soru: Sabit telefonlarda yapılacak görüşmeler konusunda geçtiğimiz günlerde yeni bir uygulama başladı. Pazar günleri tam gün ve diğer günlerde de 19:00-07:00 saatleri arasında sabit telefonlardan sabit telefonlara ücretsiz görüşme olanağı sağlandı. Bu konuya ilgi nasıl?
Kaşif: İlgi gördü ki ev telefonu talebinde artış oldu. Bu ilgi bizi sevindiriyor çünkü telefonda yapılan her görüşme devlete katkı demektir. Diğer saatlerdeki tarifeler de cep telefonlarıyla görüşmelere kıyasla çok düşiük olduğu için, insanlarımızın bu alışkanlığı yeniden edinmesi hem ucuz, hem kaliteli, hem de daha rahat konuşma imkanı sağlıyor.
GSM- ara bağlantı ücretlerinde iyileştirme...
• Soru: GSM görüşmelerinde bir indirim olabileceği de açıklanmıştı. Bu konuda çalışmalar ne aşamada? Ara bağlantı ücretleriyle ilgili bir çalışma var mı?
• Kaşif: Perşembe gün Bilgi Teknoloji Haberleşme Kurumu’nda bir toplantı yaptık, GSM operatörleriyle yaptıkları toplantıların neticesini bana ilettiler. Bakanlığa geldiğimden beri söylediğim sonlandırma ücretlerinde yani ara bağlantı ücretinde düzenleme, iyileştirme de gündemde. Şu anda sabit telefondan cep telefonu arandığında 13 kuruş, cep telefonundan sabit telefon arandığında 3 kuruş ödeniyor. Bu konuda 1 Ocak 2014’ten başlamak üzere bir iyileştirme yapma gayretindeyiz. Ilk etapta %15-20 civarında bir iyileştirme yapmayı planlıyoruz.
• Soru: Bu ücretlerin tamamen eşitlenmesi için öngördüğünüz süre nedir?
• Kaşif: 3-5 yıl. Dünya ekonomik bir daralmadan geçiyor, ülkemizde de ekonomik sıkıntılar var. İnsanımızın haberleşmesinde de elbette ki bir sıkıntı olacak çünkü o da ekonomik bir durumdur. Amacımız insanlarımıza en güzelini sunabilmektir.
GSM operatörleri zaten sabit telefonlardaki uygulamadan sonra bazı kampanyalar yaptılar. Demek ki bu tür çalışmalar yapıldıkça diğer operatörlerde de halkımızın ucuz haberleşme olanaklarını sağlayacak olaylar gündeme geliyor.
“Telekomünikasyon Dairesi’nin rekabet edebilir bir durumu yok”
• Soru: Telekomünikasyon Dairesi’nin rekabet edebilirliğini nasıl sağlayacaksınız?
• Kaşif: Şu anki yapısıyla rekabet edebilir bir durumuı yok. Rekabet edebilir bir duruma gelmesi için Telekomünikasyon Dairesi’nin yani telekom operatörümüzün altyapısının güçlendirilmesi lazım. Şu anda o çalışmaları yapıyoruz. Daire müdürü ve teknik ekiple toplantı yaptık ve nasıl güçlendirebileceğimizi konuştuk. Daha önce açıklanan “fiber to all” projesi de bitme aşamasındadır. Her yatırım gibi bunun da mali tarafı var. O mali kaynağı kendi bütçemizle kaşlayabilir miyiz yoksa bunu sağlayacak başka yöntemlere mi yöneleceğiz, bunu proje tamamlanınca göreceğiz. Ama öncelikle proje ve maliyetin ortaya çıkması gerekiyor.
“KKTC telekom vardır, var olacaktır”
• Soru: 2013-2015 programında da telekominikasyonuın fonksiyonlarının gözden geçirileceğine, yeniden yapılandırılması için çalışma başlatılacağına, ayrıca hisse devrinin, işletme hakkının uluslararası standartlara göre yapılmasına dair ifadeler vardı. Özelleştirme de sürekli konuşuluyor. Bu konudaki tutumunuz nedir?
• Kaşif: Anavatan Türkiyemizin telefonu özelleşti mi? Sadece bazı işlevleri özele devredildi. Bizde de KKTC telekom vardır, var olacaktır. Ama az önce söylediğimiz büyük projeyi hayata geçirirken ya bu işi kendi mali olanaklarımızla ya da kendi olanaklarımız yoksa yap-işlet-devret modeliyle veya kendimize bir ortak bularak işletme gelir ortaklığı yöntemiyle yapacağız. Bu konular üzerinde hem çalışanlarımız, hem de hükümetle konuşacağız. Ben inanıyorum ki devlet otoritesinin ve yönetiminin olmadığı yerde devlette bütünsellik olmaz. Telekom stratejik bir noktamızdır. Aslında bu ülkede haberleşmede özelleşme 1995’te GSMlerin gelmesiyle de başlamıştır.
• Soru: Ülkeye yeni bir GSM operatörünün gelmesi gündemde midir?
• Kaşif: Şu anda yeni bir GSM opratörünün gelmesi gündemde yok, öyle bir görüşme yapmadık. Ama eğer çıkacağımız projede bir operatör gelip bizimle gelir ortaklığı veya başka bir şekilde gelirse bunun insanlarım için niye kullamayayım?
• Soru: Programda bunların yapılması için öngörülen tarih Haziran 2013’tü. Bu aşamada öngördüğünüz tarih nedir?
• Kaşif: Haziran 2014 olabilir.
------------------------------
Tel-Sen’e mesaj:
“Hala daha soru işaretleri varsa, konuşabiliriz”
• Soru: Tel-Sen binayı başka bir kuruma devretmek ve yeni bina yapmak istemenizi aldatmaca olarak nitelendirdi. Bu konudaki durum nedir?
• Kaşif: Ben katılımcılığı severim ve işleri, devamlı katılımcılıkla yürütmeye çalışırım. Telekomünikasyon binası yanında üzerinde “bu bina bizimdir” yazan bir pankart olan karkas bir bina vardı. Daireden arkadaşlar “bu bina bizimdir, vermeyiz” dediler. “Önce pankartı indireceksiniz sonra konuşacağız” dedik. Sağolsun arkadaşlar pankartı indirdi. Bu bina e-devlet olayının hayata geçmesi için merkez bina olarak kullanılacak. “Bu binayı verirsek, ben size aynı bina karkasını yapacağımın sözünü verirsem kabul eder misiniz” dedim ve bu konularda iki önergeyi hem Maliye Bakanlığı hem de muhalefetle görüşerek Bakanlar Kurulu’na götürdüm. Önergeler yandaki araziye aynı binanın karkasınının 2014’de yapılması şartıyla mevcut karkas binanın e-devlet projesine verilmesiydi. Bu iki önerge bu şekilde geçti. Bu önergelerden sonra arkadaşlar açıklama yapma ihtiyacı hissetti. Ben Genel Müdürü aradım ve “aradaşlara selam söyle, olay budur. İsterlerse gelsinler kendilerine yüz yüze de anlatayım. Yine tatmin olmazlarsa karar kendilerinindir” dedim. Konuyu Maliye Bakanı ile tekrar görüştüm, Planlama İnşaat Dairesi’ne de talimat verildi. Hemen ihale dosyası hazırlanıyor. Proje zaten hazır, dosya hazırlanacak, bütçe açılınca, ki herhalde 15 Ocak’ta açılır, Maliye Bakanı da karkas bina için hemen ihaleye çıkabileceğimizi söyledi. Ben sizler vasıtasıyla arkadaşları bir kez daha düşünmeye davet ederim ve hala daha soru işaretleri varsa bunları da açıkça konuşabiliriz.
Yeni havayolu şirketi...
• Soru: Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, yeni bir havayolu şirketinin 2014’te açılacağını söyledi. Bu konuda bir çalışma var mı, ne aşamadadır?
• Kaşif: İçimiz cız etse de milli havayolu şirketimiz gitti. KTHY iflasını ilan ederken hem seyehat ettiği yerlerde, hem yurtiçinde, hem de çalışanlarına borçları vardı. Yurtiçindeki borçları erteleyebilirsiniz, yurtdışında olanları ödemek de zor. Hele konu hukuka gitmişse, KKTC’nin devlet havayolu ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin havayolu o ülkelere giderse uçaklara ve para yatıran insanlarımıza yazık etmiş oluruz, uçaklara hukuksal olarak el konabilir. Bunların her yönü araştırılacak, hukuksal olarak kimseyi sıkıntıya sokmayacak modeli arkadaşlar çalışıyor. Bize bu konuda görüş veren, bizlerle birlikte çalışmak isteyen şirketler var. Oluşturduğumuz komite onlarla görüşüyor. En son şeklini bize getirecekler ve biz de en son şeklini hükümette değerlendirip hayata geçireceğiz. KTHY’den farklı olarak özel girişim de olacak. KTHY’nin kaybedilen uçuş hakları gibi hakları da sağlanacak. Sayın Denktaş geçen hafta İngiletere’de yaptığı görüşmelerde bu konuyla ilgili temaslar da yaptı. Uçuş haklarının yeni şirket hayata geçtikten sonra kısa bir sürede alınabileceğinin müjdesini aldı.
• Soru: Bu konunun çok kolay aşılamayacağı da söyleniyordu ancak siz bir sıkıntı olmayacağını söylüyorsunuz…
• Kaşif: Esas büyük sıkıntı şirketin uluslararası işler hale hukuksal olarak gelebilmesidir. Adım atıldığı anda, ki adım atılmıştır, en erken 10 ay sonra uçuş mümkün olabilir.
• Soru: 1997 yılından beri alınmayan konma ücretlerinin de 1 Ocak 2014’ten itibaren Türkiye’den Kıbrıs’a gelecek uçaklardan alınacağı söyleniyor. Bu konuda bilginiz var mı?
• Kaşif: Sanırım bu sadece Antalya Havalimanı için geçerli olacak. Bu bilgi geldikten sonra Anavatan Türkiyemizin Haberleşme, Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım ile görüşme için temasa geçtik. Bu hafta içinde yüzyüze görüşüp Sayın Bakan’dan KKTC’ye seyehatler konusunda, bilhassa bu ekonomik dar günlerde ülkenin biraz daha ayağa kalkması için destek rica edeceğiz. İnanıyorum ki destek alacağız.
----------------------------------
Bilet fiyatları...
• Soru: Türkiye’deki uçak bileti fiyatlarında tavan fiyat belirlendi. Kuzey Kıbrıs’ta bu tür bir uygulama gümdemde mi?
• Kaşif: Anavatan Türkiye’de iç hatlarda biletlere belirlenen tavan fiyat 299 TL olacak. Geçen hafta tüm havayolu şirketleri ile bilet fiyatlarını nasıl düşürebilir diye toplantı yaptı. Onlar da vergilerden şikayet ettiler, Türkiye’de 7 TL olan yolcu çıkış vergisinin, Kuzey Kıbrıs’ta 47 TL olduğunu söylediler. Bu durumda ya hükümet olarak vergi sistemimizi ya vergilerimizi gözden geçireceğiz ya da daha ucuz bilet sağlamak için ne gibi önlemler alabileceğimiz konusunda çalışma yapacağız. Bu konuyu hükümete aktardım. İnanıyorum ki bütçe görüşmelerinden sonra bir iyileştirme yapmış olacağız. Çok küçük bir adımla bilet fiyatlarına güzel bir indirim olabilir.
DP-UG’de tüzük değişikliği...
• Soru: DP-UG’de tüzük kurultayı çağrıldı ancak sorunlar yaşandı, kurultay ertelendi. Önce tüzükteki değişiklikler konusunda bazı tartışmalar yaşandı. Yapılmak istenen değişikliklerle Genel Sekreter’in dışlanmak istendiği, yetkilerinin azaltılmak istendiği yazıldı. Siz değişiklikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Kaşif: Tamamen yapılaşmada daha iyi, daha etkin, hem örgüt hem de sandık bazında yapılanma, sandık bazında kontrol ve denetimin, seçimlere katılımın nasıl oluşabileceğine dair bir yapının ortaya çıkması isteniyor.
• Soru: Örgüt başkanlarının yetkisizleştirildiği veya delegelerin oy kullanamayacağından da bahsediliyor.
• Kaşif: Hayır, öyle birşey yoktur. Kendi içimizde biz bunu değerlendirdiğimiz zaman tamamen tersinin olduğunu söyleyebilirim. Demek ki bu değişikliklerin kitlesel olarak konuşulması ve eğer aksaklık varsa ondan sonra gündeme gelmesi daha doğru olur. Düşünülen model sandık bazında örgütlenmedir. Her mahalle kendi sandığına sahip çıkacak. Tüm sandıkların bir araya gelmesinden de bir belde başkanı ve yönetimi oluşacak.
• Soru: Partide herhangi bir göreve gelmek için 6 ay önceden aday olma zorunluluğu da kaldırılmak isteniyor…
• Kaşif: Yeni oluşumdan dolayı bu değişmezse olağan kurultayda çoğunun delege olma ve oy kullanma hakkı olmaz.
• Soru: Yani bu UG ile DP’yi kaynaştırma çalışması mıdır?
• Kaşif: Evet, tam bir birleştirme.
“Disiplin suçunu kim işlemişse parti meclisi gereğini yapar”
• Soru: Ancak tüzük kurultayı olaylı oldu ve yapılamadı…
• Kaşif: Sadece iki maddede değişiklik yapılacaktı. perşembe gecesi kurultay çağrılmıştı ve kurultay başlayacağı saat Başbakan Yardımcılığı’nın yani Başkan Sayın Serdar Denktaş’ın bütçesi görüşülüyordu. Benden rica etti, takip edip notları alıp, iletip, cevap vermek üzere ben mecliste kaldım. Sayın Serdar Denktaş arkadaşlarla birlikte kurultaya gitti. Galiba nisap sorunu olmuş, ki daha önce Genel Yönetim Kurulu toplantısında nisap sorununun yaratılmaması, hava muhalefeti dolayısıyla katılımın az olacağı konuşulmuştu. Ona rağmen 400’ün üzerinde katılım olmuş. Sayın Genel Sekreter tüzüğe göre nisap olmadığını söylemiş ve itiraz etmiş. Karşılıklı sözler söylenmiş, bu beklenmeyen bir olaydı. Olgun insanların, bir partinin birinci ve ikinci adamının bu şekilde olmaması gerekirdi. Ama artık oldu ve yaşandı. Artık bundan sonra partide disiplinin tam teşekküllü olarak yerine oturması için disiplin suçunu kim işlemişse partinin, kurultaydan sonraki en yetkili organı parti meclisi olayı irdeler ve gereğini yapar.
• Soru: Şimdi de genel sekreterin görevden alınması gündemde…
• Kaşif: Genel Sekreter’in görevden alınmasını tüzüğe göre genel başkan isteyebilir, kararı da parti meclisi verir. DP ile UG arasında bir sorun yoktur. Farkındaysanız olay DP’nin eskiden beri gelmiş genel başkanı ve genel sekreteri arasında bir sorundur.
• Soru: Siz her fırsatta DP-UG’nin bir bütün olduğunu söylüyorsunuz ancak parti başkanı Serdar Denktaş da tüzük kurultayında genel seçimlerden sonra parti içerisinde Ulusal Güçler ile Demokrat Partililer ayrımı yapıldığını söyledi. Bu olay da bir tarafın UG’yi sahiplenip diğer tarafın sahiplenememesi gibi görünüyor….
• Kaşif: Ben onu hissedemedim. Ama eğer öyle birşey varsa ve hangi taraf bunu yapıyorsa parti tüzüğünün gereği neyse onun yapılması gerekir. Eğer buna niyeti olanlar veya bunu sürgit haline getirmek isteyenler varsa bütünselleşen bu partinin, DP-UG’nin çatısını bozmaya çalışanlara parti tüzüğüne göre gereğinin yapılması gerekir. Süreç geçtikçe kaynaşma daha da iyi olacak, artık DP-UG vardır ve herhangi bir sıkıntı yoktur.
• Soru: Sizin parti üst düzey yönetiminde görev almak gibi bir talebiniz veya niyetiniz var mı?
• Kaşif: Öyle bir talebim veya niyetim yoktur.
• Soru: UG kanadından arkadaşlarınızın var mı?
• Kaşif: Artık UG kanadı diye birşey yoktur. DP-UG vardır, kanat yoktur, tek çatı vardır. Kanat olursa kanadın biri kırılırsa uçamaz.
“Hayırlı olsun”
• Soru: Sayın Şonya başkanlığa aday olacağını da açıkladı. Bu konudaki düşünceniz nedir?
• Kaşif: Hayırlı olsun.
• Soru: Son olarak ne söylemek istersiniz?
• Kaşif: Biz bu göreve geldikten sonra insanlarımız, ülkemiz ve devletimiz için en iyisini nasıl yapabiliriz çalışması içerisine girdik. Ben ve ekibim o şekilde çalışıyoruz. Hükümette de o şekilde hareket ediyoruz. Her ne kadar da yazılanlar, çizilenler olsa da elbette ki mutlu bir evlilikte bile bazen tartışmalar olur. Tartışma olmazsa zaten güzelliği yakalamamız mümkün değil. Tartışmalar olacak ki güzelliği yakalayalım. Bence konuşarak, gerektiği zaman tartışarak, en sonunda da uzlaşarak herşeyin en iyisini yapma gayreti içerisindeyiz. Herkes artık uzlaşma kültürünü benimsesin.