TRT'nin Mağusa'daki özel bir gala ile yayınlamaya başladığı "Bir Zamanlar Kıbrıs" dizisi tartışmaların gündemi oldu.
Tarihi ve sosyal yanlışlarının yanı sıra, Kıbrıs Türk toplumunu "etkisiz ve aciz gösterdiği" eleştirilerinin yoğunlaştığı diziye bir itiraz da Dr. Fazıl Küçük'ün ailesinden geldi.
1969 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Muavini, Kıbrıslı Türk toplum lideri olarak Kıbrıs'ın bağımsızlık anlaşmasına imza atan Dr. Fazıl Küçük'ün oğlu Mehmet Küçük, "Liderimize ve tarihi gerçeklerimize saygısızlık" yorumunu yaptı.
Mehmet Küçük, kurucusu Dr. Fazıl Küçük'ün olduğu ve direktörlüğünü yürüttüğü Halkın Sesi gazetesinin manşetinde yer alan haberde, "Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük dizide adeta yok sayıldı" dedi.
"İkinci, üçüncü adam gibi sunulan liderimiz Dr. Küçük silik bir karakterde gösterilmiştir" şeklinde konuşan Mehmet Küçük, bunun vefasızlık olduğunu da dile getirdi.
Mehmet Küçük'ün şu sözleri dikkat çekti:
“Kıbrıs tarihi baz alınarak bir dizi yapılacaksa, kişiler de isim ve sıfat olarak kullanılacaksa ve canlandıran aktör de Dr. Fazıl Küçük’e bekletilecekse tarihe dikkat etmek gerekiyor. Bu bir belgesel değildir belki ama siz gerçek isimleri kullanacaksanız ve görüntüsünü de benzetecekseniz, doğru bir kurgu da yapacaksınız”
Dr. Fazıl Küçük’ün hiçbir zaman Makarios’un ikinci adamı olmadığını vurgulayan Mehmet Küçük, “Umarım ilerleyen bölümlerde hatalar düzeltilir” temennisinde bulundu.
"Bu iş tamamen bir fiyaskodur.”
Dizinin tarihi örgü açısından çok ortadan başladığını kaydeden Mehmet Küçük, “Sokaklarda koşuşan insanlar, diğer yandan Enosis diye bağıran adamlar. Ne Enosis’in ne olduğu anlatıldı. Ne EOKA’nın ne olduğu anlatıldı. Şapkanın üzerine EOKA yazmakla bu iş olur mu? Tarihe aykırı ve gerçeği yansıtmayan çok şey var. Dizi çekecekseniz çekin, içerisine aşk koyacaksanız koyun ama tarihi değiştiremezsiniz. Siz tarihi yanlış anlatıyorsunuz. Madem Rıza Vuruşkan’ın ismini değiştiriyorsunuz o zaman Denktaş’ın da adını değiştirin. Dr. Küçük’ün de adını ve yüzünü değiştirin. Madem benzetecektiniz o zaman tarihi de doğru aktaracaksınız. Dizinin ilk bölümünden anladığımız bu iş tamamen bir fiyaskodur.” diye konuştu.
“İngilizlerin adadan ayrılacağı artık belli olmuştu. Rumlar İngilizlere karşı ayaklanmaya başlamıştı. EOKA’nın 1 Nisan 1955’te kurulmasıyla birlikte Yunanistan tarafından desteklenen 300 EOKA askeri vardı. İngiltere, Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Kıbrıs gibi sömürgeleri yavaş yavaş terk etmeye başlamıştı” diyen Mehmet Küçük, “Dr. Fazıl Küçük, İngiltere’nin adayı terk ederken Kıbrıs’ı esas sahibi olan Türkiye’ye geri vermesi gerektiğini savunuyordu. O dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı ‘Bizim Kıbrıs diye bir davamız yoktur’ demişti ve Türkiye Kıbrıs’ı geri almayı kabul etmiyordu. Aylarca Dr. Küçük Türkiye’de kaldı fakat Türkiye yetkililerinden randevu bile alamadı. Büyük uğraşlar ve mücadeleler neticesinde Hürriyet Gazetesi sahibi Sedat Simavi’nin desteklemesi, Adnan Menderes’in de sahip çıkmasıyla Türkiye, Kıbrıs davasını başlattı” anımsatmasında bulundu.