Sizin niyetiniz nedir?
Hem sağlığı hem ekonomiyi çökertmek mi?
Hem turizmi baltalamak, hem de insanları telaştan çıldırtmak mı?
* * *
Size yaşanmış bir örnek anlatacağım.
Hollanda’dan bir turist geldi, önceki akşam…
Larnaka Havaalanı’na indi ancak adanın güneyi değil kuzeyi için geldi.
Hollanda’da üç gün önce PCR testi yaptı.
Larnaka Havaalanı’na iniş yaptıktan sonra yeniden test yaptı.
Tüm testleri ‘negatif’ sonuçlandı.
Mağusa’da özel bir turistik tesiste rezervasyonu var.
Turist!
Döviz!
Ekonomi!
* * *
Mağusa Akyar barikatından kuzeye geçmek istedi “yok” dediler.
Niye?
Testleri de var.
“Kermiya’ya git” dediler.
Çünkü ‘B’ grubuna girişte ‘test’ gerekirse eğer Mağusa’da bu testler yapılmıyormuş meğer!
Turiste ihtiyacımız yok ya eziyet çektireceğiz ki bir daha gelmesinler (!)
* * *
Kermiya’ya gitse yani Ay Demet’e bu kez de Kıbrıslı Rum bırakmayacak.
Böyle de garip ve lanet bir “uzlaşı” var.
Düğüm atmışlar coğrafyanın orta yerine...
Birinin açtığı kapıyı diğeri kapıyor, birinin kapattığını öteki açıyor.
* * *
Bulgaristan’dan gelenler de vardı, Hollanda gibi yine ‘B’ grubu…
Mağusa ya da Pile’den gelenleri Lefkoşa’ya gönderiyorlar.
Lefkoşa’ya gideni, bu kez, karşıdan Mağusa’ya yönlendiriyorlar.
İnsanlar barikatlarda rezil oluyorlar.
* * *
Peki ‘yönetenler’ ne yapıyor?
Birbirlerini suçluyor, ötekine sorumluluk yüklüyor, sürekli hayıflanıyor, sabaha karşı yeni kararlar alıyorlar.
Sonuç?
Ne sağlığa dair geleceği görebiliyoruz, ne de ekonomi…
* * *
Ne diyorlardı hepimize?
“Krizi fırsata çevirebiliriz, çünkü pandemi sürecinde vaka ve ölüm oranımız çok düşük, yabancılar tatil için Kıbrıs’ı seçecekler.”
Şimdi “turisti” kovuyoruz ne güzel!