Şömine ve odun sobası bacaları tütmeye başladığı şu günlerde, uzmanlar, yurdun birçok bölgesinde yayılan kötü kokuların, sağlıklı bireyleri dahi tehdit ettiğini belirtirken, Çevre Dairesine giden şikayetlerde artış yaşandığı görüldü, yetkililer harekete geçti.
Fehime ALASYA
Soğuk havanın kendini hissettirdiği bugünlerde, ısınma olanakları da çeşitli şekillerde kendini gösterdi. Elektriğe ve tüp gaza gelen zam nedeniyle birçok ailenin şömine ve odun sobalarına daha fazla ilgi göstermeye başlaması, hava kirliliğinin de giderek yayılmasına neden oluyor.
Uzmanlar, özellikle de yerleşimin yoğun olduğu bölgelerde solunan yoğun dumanın, hem insan sağlığı, hem çevre açısından zarar olduğuna işaret ederken, şömine sobalarda yakmak için bilinçsizse kesilen ağaçların da, bu anlamda bir katliama neden olduğuna işaret ediyor…
Yapılan çeşitli araştırmalarda ortaya çıkan acı tabloda hava kirliliğinin bedelini sadece insan sağlığının değil doğanın da ödediğini belirten Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir,
şömine veya odun sobası kullanımının öteki boyutu ise ağaç katliamı olduğunu kaydetti.
Hava kirliliğinin yol açacağı sağlık sorunlarına değinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fadime Tülücü ise şömine ve sobalardan yayılan zararlı kokulardan en çok çocuk, yaşlı kronik solunum yolu hastalığı olan kişilerin etkilendiğini belirterek, bu ortamlardan uzak kalınması konusunda uyarıda bulundu.
Çevre Dairesi’nden yapılan açıklamada ise son günlerde kendilerine ulaşan şikâyetlerin arttığı belirtildi.
Biyologlar doğayı araştırma ve koruma derneği Başkanı Niyazi Türkseven, soba ve şöminelerin standartlara uygun olmadığı için bu kadar kirliliğin yaşandığına dikkat çekti.
Sokak lambalarının ışıkları altında görünen duman ürkütücü…
Soğukların bastırmasıyla tüm şehri etkisi altına alan kötü koku, özellikle Lefkoşa-Surlariçi bölgesinde kirlilik gündeme gelmeye devam ediyor.
Yakılan şömine ve odun sobalarından özellikle akşam saatlerinde yayılan duman, sis gibi şehrin birçok bölgesine çökerken, adeta nefes alınmasını zorlaştırıyor.
Sokak lambalarının ışıkları altında görünen duman tabakası, çoğu zaman görüş mesafesini düşürecek kadar yoğun oluyor.
Nüfusun her geçen gün arttığı, hayat pahalılığının durmadan yükselişte olduğu ifade eden uzmanlar, şömine ve odun sobası kullanımının derhal denetim altına alınması gerektiği görüşünde.
Denetim ve destek şart…
Ülkede bulunan soba ve şöminelerin standarda uygun olup olmadığı, bakım ve temizliklerinin düzenli yapılıp yapılmadığına, yakılan maddelerin doğru olup olmadığına ilişkin pek çok noktada denetimin şart olduğu belirtilirken, devletin, elektrik ve tüp gaza yapılan zamlara karşın, gelir düzeyi düşük bölgelerin yurt dışında olduğu gibi ısınma modellerinin desteklemesi gerektiğini savunuldu.
Sahir: “Bunlara yetecek odunumuz yoktur”
Şömine ve odun sobalarının kayıt altına alınması gerektiğine değinen Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, ülkemizde bu yönde hiçbir çalışma bulunmadığını ifade etti.
Özellikle son dönemlerde onun sobalarına neden bu kadar fazla gereksinim duyulduğunun sorgulanması gerektiğini kaydeden Sahir, sosyo-ekonomik durumun ele alınıp sorunun kökten çözülmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Sayısız odun sobamız ve şöminemiz var fakat bunlara yetecek odunumuz yoktur. Bu olay ağaçlarımız ve doğamızı da çıkmaza sokuyor” diyen Sahir, çok fazla kontrolsüz kesimlerin yaşandığına dikkat çekti.
Dr. Fadime Tülücü: “Hastalık seyrinin kötüleşmesine ve atakların meydana gelmesine neden oluyor”
Hava kirliliğinin yol açacağı sağlık sorunlarına değinen uzmanlar ise şömine ve sobalardan yayılan zararlı kokulardan en çok çocuk, yaşlı kronik solunum yolu hastalığı olan kişilerin etkilendiğini belirterek, bu ortamlardan uzak kalınması konusunda uyarıda bulundu. Kirli hava solunmasıyla oluşan en yaygın hastalığın Akciğer Hastalığı (KOAH) olduğuna değinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fadime Tülücü, kalp, akciğer hastalığı olanlarda hastalık seyrinin kötüleşmesine ve atakların meydana gelmesine neden olunduğunu kaydetti.
Kaymakamlık: “İlgili birim Çevre Dairesi, bize ulaşan bir şikâyet yok”
Kaymakamlığa ulaşan şikâyet olmadığını belirten Lefkoşa Kaymakamı İbrahim Basri ise “Bize şikayet ulaşmadı, bu şikayetler çevre dairesi ve belediyeye ulaşıyor. Kişiler, bu birimleri arıyor. Sanırım her yıl olduğu gibi şikâyetler bu yıl da başladı” diyerek ilgili birimin Çevre Dairesi olduğunu ifade etti.
Denetimler başladı, cezası 1,087 TL
“Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Önlenmesi Tüzüğü” kapsamında Çevre Koruma Dairesi tarafından denetlenen odun sobalarında, tüzüğe aykırı yakılabilecek maddelerin kullanılması durumunda aylık asgari ücretin yarısı kadar para cezası uygulanabileceği belirtildi.
Turizm ve Çevre Bakanlığı, Basın bölümünden yapılan açıklamada, artan şikayetler üzerine daireye “baca gazı islilik ölçüm cihazı” alınarak personele ölçüm için eğitim verildiği ve bu doğrultuda baca gazı ölçümlerinin başlatıldığı belirtildi.
Açıklamada denetimlerde yakılması uygun olmayan maddeler konusunda ev sahiplerinin uyarıldığı ve “islilik oranı yüksek” çıkan evlere de uyarı verildiği belirtildi
Turizm ve Çevre Bakanlığı:
“ ‘Aylık asgari ücretin yarısı’ ceza!”
Turizm ve Çevre Bakanlığı, Basın bölümünden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kış mevsiminin başlaması ile birlikte odun sobalarından kaynaklanan şikayetler arttı. Odun sobaları “Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Önlenmesi Tüzüğü” kapsamında Çevre Koruma Dairesi tarafından denetlenmektedir.
Bu Tüzükte sobalarda yakılabilecek maddeler belirtilmiş olup bunların dışındaki maddelerin yakılması durumunda asgari ücretin yarısı kadar ceza uygulanabilmektedir.
Yapılan denetimlerde yakılması uygun olmayan maddeler konusunda ev sahipleri uyarılıp bilgi verilmektedir.
Şikayetlerin artması üzerine daha önce dairede mevcut olmayan baca gazı islilik ölçüm cihazı alınarak personele ölçüm için eğitim verilmiş ve baca gazı ölçümleri başlamıştır.
Yapılan denetimlerde islilik oranı yüksek çıkan evlere uyarılar verilmektedir”.
K.T. Biyologlar Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği Başkanı Niyazi Türkseven:
“Standartlara uygun yapılmıyor”
“Odun sobası ve şömineler aslında çevreci bir ısınma aracıdır. Ama fosil atık kullanıldığı zaman havaya karbon salarak atmosferdeki karbon miktarını arttırırız ve küresel ısınmaya neden oluruz. Bu soba ve şömineler yapılırken standartlara uygun yapılmıyor, örneğin bacaları kısadır ve bu duman sokağa yayılır havaya değil.
En güzeli çevreci ve yenilenebilir güneş enerjisini kullanmaktır…
Ülkede bulunan soba ve şöminelerin standarda uygun olup olmadığı, bakım ve temizliklerinin düzenli yapılıp yapılmadığına, yakılan maddelerin doğru olup olmadığına ilişkin pek çok noktada denetimin şart…
Yapılan zamlarla tüp gaz ve elektrik kullanımından korkan vatandaş şömine ve odun sobalarına akın ederken, bunun yanında lüks şömineler de gün geçtikçe denetimsiz bir şekilde artıyor”.
Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir:
“Ağaçlar telef ediliyor”
“Şömine ve odun sobalarının kayıt alınması çok önemlidir. Bizde hiçbir çalışma yoktur ve hiçbir yönetime tabi değildir. Ülkede ekonomik olarak sorunlar olduğu için de birçok aile odun sobasını tercih ediyor ve bilinçsizce kullanıyor, ne buluyorsa yakıyor. Bu konuyu çok boyutlu incelemek gerekirse, odun sobalarına neden gereksinim duyulduğunu sorgulamalıyız. Toplumsal yapımızdaki sosyo-ekonomik durumu ele alıp sorunu kökten çözmeliyiz. Elektrik zamları gelir düşüşü ile adeta bu sobalar teşvik edilmiştir ve hiçbir kayıt yapılmadan çoğalmıştır.
Sayısız odun sobamız ve şöminemiz var fakat bunlara yetecek odunumuz yoktur. Bu olay ağaçlarımız ve doğamızı da çıkmaza sokuyor. Kontrolsüz çok miktarda kesimlerle karşılaşıyoruz. Budama adı altında odun kesilip ağaçlar telef ediliyor. Odun satışı yapanlar da denetime tabi tutulmalı.
Gazetelere dahi ilan veren kaçak kesim var ve denetim altına alınmıyor, ceza deseniz hiç yok… aldığımız duyumlara göre bir kısım devlet çalışanları dahi kaçak kesim yapıyormuş.
Birçok ülkede tarihten silinmesine rağmen kok kömürü adı altında petrokok kullanıyoruz. Yurt dışından getiriliyor ve vatandaşa da sızıyor. Bu çok tehlikeli bir gaz çıkaran ve kansorejen maddedir, birçok ülkede kullanımı dahi yasaklandı. Çünkü yurt dışında toplu ölümler olmuştu. Biz çağı atlayıp geriye gidiyoruz, ülkemizde hiç kullanılmayan bu maddeyi ithal etmeye başladık”.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fadime Tülücü;
“En çok yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar etkileniyor”
“Kirli havadan en çok çocuk, yaşlı ve kronik solunum yolu hastalığı olan kişilerin etkileniyor.
Kirli hava solunmasıyla oluşan en yaygın Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) hastalığıdır. Buna iç ortam hava kirliliği veya uzun süreli dış hava kirliği neden olurken, bu tarz kirli havalar daha çok astım hastalarının ataklarının oluşmasına neden olur. Kronik solunum yolu hastalığı olan kişilerde hastalık seyrinin ağırlaşmasında büyük etken.
Rastgele şeylerin yakılması veya zararlı ürünlerin yakılmasıyla oluşan duman, oksijenin azalmasına neden olunuyor ve birtakım sağlık problemleri yaşamamıza neden oluyor. Bunun yanında sağlığa zararlı olabilecek toksin gazların ve partiküllerin olması birtakım hastalıklara sebep oluyor, aynı zamanda kronik hastalığı olanlarda, kalp, akciğer hastalığı olanlarda hastalık seyrinin kötüleşmesine ve atakların meydana gelmesine neden oluyor.
Bu havadan en çok yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar etkileniyor ama herhangi bir hastalığı olmayan genç insanlar da kirli hava soluduğu için solunum yolu hastalıklarına yakalanma olasılıkları artmakta. Ayrıca temiz hava soluyamadığı için halsizlik, kronik yorgunluk hissi oluşturmakta.
Havanın temiz olabilmesi için binaların yükseklik düzeni, soba bacalarının yüksekliği, temizliğinin yapılması gibi etkenler de çok önemlidir.
Müstakil ev veya apartmanların yan yana olması hava akımının yayılmasını engellediği için bazı bölgelerde kirli havanın atmosfere eşit dağılmasını engelliyor ve o bölgedeki insanlar daha çok zara görüyor.
Kronik hastalığı olanlar, yaşlı ve çocuklar bu dönemlerde kirli hava kokusunun olduğu ortamlarda fazla vakit geçirmemesini öneriyoruz.
Yakıt kullanan insanların da çevreye karşı duyarlı olması gerekiyor. Kaliteli yakıt kullanın, uygun yakma yöntemleri kullanılarak az duman oluşturulması, bacaların temizliğine önem verilmesi gerekiyor. Doğru soba, doğru şömine kullanarak az yakıtla çok ısı üretilmeli ve evlerin de ısı izolasyonuna dikkat edilmeli”.
Fotoğraflar: Levent ÖZDAĞ