Hasan Karlıtaş
Hareketli suyun büyük bir coşku ile yüksekten düştüğü akıntıyı, şelale olarak tabir edebiliriz. Doğal akışla oluşan bu coşkunun, yaratmış olduğu görsel zenginlik ve farklılık her zaman için insanların ilgi odağı olmuştur. Doğanın bu etkileyici şöleni adeta seyrine doyum olmayan, ritmik bir dansı andırıyor...
Kıbrıs’ın kuzeyinde şelale olduğunu biliyor musunuz?
Kıbrıs’ın kuzeyinde şelale var mı sorusuna cevap, aslında ufak çaplı olsa da, kuzey Kıbrıs’ta şelalelerimiz var. Bir başka deyişle yüksekçe bir noktadan akan sular var. Yaptığım gözlem araştırmasına göre; Girne bölgesindeki Malatya-Ilgaz-İncesu Şelalesi, Kayalar köyündeki şelale, Tatlısu (Akatou) köyündeki şelale, Değirmenlik bölgesindeki su akıntıları, Serhatköy (Filya) köyü yakınlarındaki şelale ve İstanbul Marmara Üniversitesinde, Siyasi Coğrafya sahasında doktora tahsili yapmış olan, doğasever Mustafa Özilmen’in Karşıyaka köyü Ahlat Vadisi Yürüyüş Parkuru yakınında yeniden keşfettiği ve ismine ‘Yedi Gözlü Şelale’ dediği doğal mucize dikkat çekiyor.
Yağış durumuna göre yılda sadece birkaç ay faal olan, ya da bazıları ne yazık ki uzun zamandır faal olmayan bu şelaleler, tabiat ananın bize sunduğu en önde gelen güzellikler arasında geliyor.
Kıbrıs’ın güneyinde şelaleler
Kıbrıs’ın güneyinde bilinen en önemli şelale ise, Trodos Dağı yakınlarında yer alan Platres köyündeki, Milomeri ve Kaledonya Şeleleleridir. Özellikle Kaledonya ve Milomeri Şelallerine ulaşmak için yürünen doğa parkuru, doğaseverlere seyrine doyum olmaz manzaralar sunuyor. Yaklaşık 10 metreden dökülen suyun akışının yarattığı coşku insan ruhuna hem tazelik, hem de fotoğraflık manzaralar sunuyor. ... Yine Trodos yakınlarındaki, küpleri ile meşhur Fioni köyünde yer alan, ‘Chantara Şelalesi’ bir diğer önemli doğal oluşumdur.
Dünya’daki ve Türkiye’deki önemli şelaleler
Dünya’da özellikle turizmde söz sahibi ülkelerde, doğal şelaleler, apayrı bir çekim merkezi olarak kabul edilir. Her yıl, milyonlarca turistin akınına uğrayan dünyanın en büyük üç şelalesi şunlardır; Venezüella’daki ‘Angel’, Güney Afrika’daki ‘Tugela’ ve yine Venezüella’daki ‘Coquenan’. Dünya’nın bilinen en ünlü şelalesi ise Kuzey Amerika ile Kanada sınırında bulunan Niagara’dır. Yılda ortalama 20 milyon turistin ziyaret ettiği şelale, bu ünün hakkını veren görkemli bir akışa sahiptir. Çin’deki Huangguoshu ve Hırvatistan’daki Plitvice Şelaleleri de bilinen diğer önemli şelalerdendir..
Türkiye’de en fazla bilinen şelaleler ise, Antalya bölgesindeki Düden, Kurşunlu ve Manavgat Şelaleleridir. Konya ‘Yerköprü Şelalesi’, Erzurum ‘Tortum Şelalesi‘, Sinop ‘Aybastı Şelalesi’, Ayder ‘Gelintülü Şelalesi’, Düzce ‘Saklıkent Şelalesi’, Bursa ‘Muradiye Şelalesi’ ve en yüksekten dökülen Ordu ilindeki ‘Aybast Şelalesi’ muhteşem doğal oluşumlar olarak doğanın yansımasını sunuyor... Türkiye’nin diğer farklı coğrafi bölgelerde, haklı bir üne sahip başka şeleleler de bulunmaktadır.
Yeşil Rotalar Turizme kazandırılmalı
Kıbrıs’ın kuzeyindeki şelalelerin ya da yüksekten akan suların tümü küçük ölçekte olsa da etkileyici olup, ziyarete değerdir. Temennim, Kıbrıs’ın kuzeyindeki doğal alanların, paha biçilmez bir değer olarak değerlendirilmesi ve gerekli çevre düzenlemelerinin yapılarak doğa turizmine kazandırılmasıdır.
Turist beklentileri neticesinde, değişerek klasik tanımının dışına çıkan turizm, yürüyüş yolları ve köy turları gibi faaliyetlerle çeşitlenerek, boyut ve anlam değiştirmiştir. Turizmin geleceği olarak kabul edilen özel ilgi turizmi açısından ülkemiz, son derece büyük bir potansiyel taşıyor. Bizi biz yapan kültürel ve tarihi değerler yanında, doğal miraslar da, sürdürülebilir doğru planlama anlayışı ile geleceğe taşınmalıdır. Yeşil rotalar, farklı bakan gözler ve yürekler tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Keşfedin!