Dünyadan ve ülkemizden insan manzaraları

Ödül Muhtaroğlu

Bugünkü yazımda sizlere biri ülkemizde, diğeri ise ülkemiz dışında yaşanmış 2 olaydan bahsedeciğim. Bu olaylar içlerinde dürüstlük, ahlak, vicdan ve insanlık dersleri barındırmaktadır.

Kenyalı koşucu Abel Mutai'yi, bitiş çizgisine sadece birkaç adım uzaklıktayken, işaretleri karıştırarak durdu ve yarışı tamamladığını düşündü.

Hemen arkasında olan İspanyol koşucu Ivan Fernandez, durumu fark etti ve Kenyalıya koşmaya devam etmesi için bağırmaya başladı. Mutai, İspanyolca bilmiyordu ve ne olduğunu anlamadı.

Fernandez, olanları fark ederek Mutai'yi yarışı kazanması için, arkasından  bitiş noktasına doğru itti.

Bir gazeteci Ivan'a sordu: "Bunu neden yaptın?"

Ivan cevapladı: "Hayalim, bir gün hepimizin birbirimizi destekleyip, yardım ederek kazandığı, bir topluluk yaşamı olmasıdır."

Gazeteci ısrarla sordu: "Ama neden Kenyalı'nın kazanmasına izin verdin?"

Ivan cevapladı: "Ona kazanmasına izin vermedim, o zaten kazanacaktı.

Yarış onun hakkıydı."

Gazeteci yine ısrar etti: "Ama sen kazanabilirdin!"

Ivan ona baktı ve şöyle dedi: "Ama yarışı benim kazanmam bir anlam ifade etmeyecekti. O madalyanın benim için bir onuru olmayacaktı.

Ayrıca, Annem bunun hakkında ne düşünürdü?"

Değerler nesilden nesile aktarılır.

Biz çocuklarımıza hangi değerleri öğretiyoruz? Çocuklarımıza kazanmanın yanlış yollarını ve araçlarını öğretmeyelim.

Bunun yerine, yardımseverliğin güzelliğini ve insanlığını aktaralım.

Çünkü dürüstlük ve ahlak, gerçek kazançtır!"

Diğer olay da, geçtiğimiz günlerde ülkemizde yaşanan ve Karpaz’da milli park da bulunan özgür eşeklerden 14 tanesinin av tüfeği ile vahşice vurularak katledilmesidir. Kıbrıs’ın simgesi durumundaki bu masum hayvanlar, canice öldürüldüler. Olay duyulur duyulmaz, ülkede büyük bir üzüntü ve tepki yarattı.

Özellikle hamile olan ve doğum yapmaya çalıştığı sırada bebeği ile katledilen eşek içimizi parçaladı. Arazide yapılan ilk tespitlerde hayvanların yakın mesafeden vurularak öldürüldüğü belirlendi.

Bazı kişiler, tarlalara, ekinlere zarar veriyorlar dese de, halkın çoğunluğu eşek katliamına büyük tepki gösterdi. Hayvanlar ekinlere zarar veriyorsa, tarlaların etrafı tellenmeli ve eşeklere yem tedarik edilmelidir. Elbette, bu desteği de köylülere devlet sağlamalıdır.

Devlet makamları, bu olayla ilgili soruşturma başlatmalı ve konuyla ilgili gerekli yasa en caydırıcı şekilde düzenlenmeli ve eşekleri katledenler cezasız kalmamalıdır. Bu masum hayvanların öldürülmesi, insanlık adına ve ülkemiz doğasına verilen büyük bir zarardır.

Hayvanlara uygulanan saldırılar, insanlığın değerlerini de sorgulatmaktadır. Hayvanlara yönelik vahşet, şiddetin normalleşmesini de tetikleyebilir Hayvanlara uygulanan şiddet olağanlaşırsa, insanlara yönelik şiddeti de normalleştirebilir.

Ben de, eşeklere uygulanan bu canice saldırıyı kınıyorum. Hayvanlara karşı işlenen her türlü şiddet eylemine karşı tedbirler alınmalı ve toplumsal farkındalık mutlaka artırılmalıdır.

Doğada yaşayan tüm canlıları korumak, insan olmanın vazgeçilmez bir gereğidir. Herkes, tüm canlıları korumalı ve onlara uygulanan şiddetle her platformda mücadele etmelidir. Sağlıklı, huzurlu, barış içinde yaşayan bir toplum yaratmanın en önemli unsurlarından biri de doğada yaşayan tüm canlıları korumaktan geçmektedir.

Hayvan hakları için, komiteye geri gönderilen Ceza (Değişiklik) Yasası süratle Meclis’ten geçirilmelidir. Bu yasanın geçmesi için iktidar ve muhalefete mensup tüm vekillere görev düşmektedir.

Turizm Bakanlığı eski müdürlerinden sevgili Orhan Tolun ile yaptığımız sohbette öğrendiğime göre, Karpaz’daki eşeklerin korunması için iki binli yılların başında bir proje yürürlüğe konmuştu.

Eşekleri korumak için, uzun yıllar önce Turizm Bakanlığı bütçesinden hatırı sayılır kadar bir bütçe ayrılmaktaydı. Eşekleri korumak için, kademeli olarak bölge insanlarından personel istihdam edilmekte, eşeklerin bulunduğu alanların etrafı tellenmekte ve hayvanların yem ihtiyaçları karşılanmaktaydı.

Fakat yıllar içinde, bu personel sayısı artmış, ancak hayvanlara yem almak için bütçede kaynak kalmamıştı. Bütçe tamamen personel giderlerine harcanmaya başlamıştı. Daha sonra burada görevli personeller, o görevlerden alınarak, başka dairelerde görev yapmaya başlamışlardı. Tam da bizim ülkeye uygun bir durum yaşanmış demek. Bu olay, bana da hiç sürpriz gelmedi.

Karpazda yaşayan yaklaşık 3 bin eşek yardım bekliyor. Bir buçuk yıldan beri hayata geçmesi beklenen Eşek Yönetim Projesi, bütçe yetersizliklerinden dolayı faaliyete geçmedi.

Karpaz’daki eşeklerin öldürülmesinden sonra bir tutuklama haberi de duymadık. Bölgede kamera da olmadığı söyleniyor. Bakalım bu katliamı yapanlar ortaya çıkarılabilecek mi? Kamuoyu, bu konuda suçluların yakalanmasını bekliyor.

Yazımın başında değindiğim yarışta gösterilen insan davranışı ile Karpaz’da yaşanılan olaydaki insan davranışı bize çok şey anlatıyor. Tüm insanlığın ihtiyacı, ahlaklı, vicdanlı, dürüst, adil bireylerin çoğalmasıdır.