Ali Denizkan
Bugün Türk müziğinde doğmuş sert, kendinden emin, ezilen ve hakkını savunmaya çalışan Türk gençliğinin arkasında dimdik yerini alan benim de böylesi tanınmayan bir kesimde barışçıl yanımı kabartan ve bütün gerçekleri yüzüme tokat gibi vuran Anadolu Rock türüne geçiş yapmak isterim…
Tabii ki bu asil türü tek yazıda anlatmam mümkün olmaz ama bu bir başlangıç olsun.
Anadolu Rock dediğimde aklınıza gelecek ilk altı isim eminim şöyle olacaktır;
Cem Karaca, Barış Manço, Erkin Koray, Edip Akbayram, Fikret Kızılok ve Selda Bağcan.
Bu ozanların yapmış olduğu eserler genellikle içlerinde ülkelerinin karanlık taraflarını yansıtan ya da barışçıl mesajlar barındırdığı için yönetim tarafından bir baş kaldırış ve halkın gözünü açma olarak kabul edilmişti. TRT ve Kenan Evren tarafından yasaklanıp, sanatçı kişiliklerine rağmen acı cekmiş, baskı yemiş, hapislerde süründürülmüş ve kendi topraklarından sürgün yemiş ozanlardır. Bütün bu yaşadıklarına rağmen hayata bakış açılarınının ve yaptıkları türün arkasında onurlu bir şekilde dimdik durdukları için halktan biri olarak kabul edilirler...
Şimdi diyeceksiniz ki “Cem Karaca sürgün yedi, geri geldi, dönek denildi, verdiği mesajları değişti…” Sonuçta Yusuf İslam benim için bugün hala daha Cat Stevens ise Cem Karaca da bir ‘Gel Gel’, ‘O leyli’, ‘Gurbet’ ve ‘Üryan Geldim’ olarak kalacaktır.
Anadolu Rock, Türk halk müziği ve Rock’un birleşimden dolayı ortaya çıkan hem türkünün getirdiği toprağa, kırsal yaşama ve vatana olan sevgiyi şairsel romantikliğin Rock asiliği ile birleşiminden doğan önemli bir türdür… Bu türde türkü düzenlemeleri, halk ozanlarının şiirlerinden bestelenen şarkılar ve türkü formunda bestelenen şarkılar yapılmaktaydı.
Yurtdışında Rock türü ilk dönemlerde The Beatles, daha sonraları Rolling Stones, Pink Floyd ve bir çok grubun oluşmasıyla sağlamlaşıp Türkiye’de de esmeye ve Türkiye’de ilk olarak türkülere yapılan yeni düzenlemelerle piyasaya yayılmaya başlar. 60’ların sonunda Barış Manço, Erkin Koray, Cem Karaca, Edip Akbayram gibi isimlerin de gelmesiyle daha da türkleşen rock akımı Aşık Mahzuni şerif gibi aşıkların yazdığı şiirlere besteler yapılmasıyla daha da özgünleşir.70’lerde siyasete karşı da tepkileşmesiyle Psychedelic türüne dönüşür ve Anadolu Rock adını alır.
Bu tarz eserler yapmaya başlayan sanatçılar Yerli Malı, Yurdun Malı felsefesini uygulayarak Amerika’da oluşan rock türünden farklı olarak asileşebilen ama asıl hammaddesi halk müziğinden geldiği için nerden geldiğini unutmayan, özünden vazgeçmeyen ve toprak sevgisini demokratik bir şekilde aşılayan bir tür oluverir.
1970ler’in içinde daha da gelişen Anadolu Rock akımı,1980ler’in gelmesiyle sona ermiş, Barış Manço ve Erkin Koray gibi baba isimler çalışmalarının yönünü değiştirmiştir. İnternetin gelmesiyle Anadolu Rock, tarzından dolayı dünya festivallerinde ismini duyurmaya, topraklarında küllerinden yeniden doğmaya ve Selda Bağcan gibi isimlerin de yurtdışında ünlenmesine sebep olacaktır.