Düşün Artık Yakamızdan

Ünal Fındık

    

Evlerimize kapanalı bugün tam 40 gün oldu. Doğumda da, ölümde de 40 gün çok önemlidir. Doğumdan 40 gün sonra “artık kırklandı, sokağa çıkabilir” derler. Ölümden 40 gün sonra da “kırk mevlidi” okutulur.

Demek 40 gün insanların yeniden normal yaşama dönmesi için önemli bir süredir.

Ama bizi yönetenler maalesef hala ne yapacaklarını bilmiyorlar. 40 gün bizi eve kapattılar, ekonomiyi durdular ama hiçbir tedbir almadılar.

Sağlık bakanımız ve Başbakanımız başta olmak üzere bütün bakanlarımız televizyon, televizyon gezerek bir şeyler anlatıyorlar, ama yalnızca anlatıyorlar. Hiçbir şey yapmıyorlar.

Covid-19 dünyada görülmeye başladığı gün KKTC’ye de geleceği belli idi. Bu nedenle daha gelmeden bazı tedbirler alınmalı, hazırlıklar yapılmalıydı, yapılmadı.

Covid-19 KKTC’ye uğradıktan sonra eve kapanmamız gerekiyordu, kapandık.

Eve kapandıktan sonra bizi yönetenlerin bazı tedbirler alması gerekiyordu, almadılar.

Özetle ne corona bize gelmeden önce, ne de geldikten ve bizi eve kapattıktan sonra hiçbir tedbir alınmadı.

Ne yapılmalıydı?

Nüfusumuz az, yüzölçümümüz küçük ve nüfus yoğunluğumuz da çok çok az olduğundan az bir çabayla bu virüs sorununu en kısa sürede ve en az zararla atlatabilirdik.

Bunun için;

  1. Zamanında yeteri kadar test kiti temin ederek çok sayıda güvenilir PSR testi yapacak ekibi hazırlamalıydık.
  2. Mümkün olduğu kadar en yaygın biçimde test yaparak hastaları ve temaslılarını izole edebilirdik.
  3. Aralık ayında Çin’de ortaya çıktığı ve dünyaya yayılmaya başladığı gün bunun bir “Pandemi” olduğu konuşulmaya başlanmıştı. Bu durumda herkes gibi bizim da bir “Pandemi Hastahanesi”ne ihtiyacımız olacağı belli olmuştu. O gün bu konuyu ciddiye almadık. Mart başında ilk vaka görüldü ve bir pandemi hastahanesi ihtiyacı o gün konuşulmaya başlandı. O günden bu yana 40 gün geçti hala bir pandemi hastahanesine ihtiyacımız olduğunu konuşuyoruz. Hade biz konuşuyoruz. Başbakan da, sağlık bakanı da, öteki bakanlar da konuşuyor.
  4. Bu virüsün kısa sürede bitmeyeceği ve bu virüsle yaşamaya alışmamız gerektiği artık herkes tarafından kabul ediliyor. Vaka ve ölüm sayısı bakımından bizden çok daha kötü olan kimi Avrupa ülkeleri birer birer gerekli tedbirleri alarak, yaşamı sürdürme kararları açıklıyorlar.
  5. KKTC ise hala günlük vaka sayısı şu, ya da bu diyerek hiçbir tedbir almadan coronanın kendi kendine yok olmasını bekliyor.
  6. Sağlık çalışanları, virüs konusunun uzmanları “pandemi hastahanemiz olmadan sakın ola evlerden çıkmayalım, bu bulaşı kaldıramayız” diye uyarıyorlar.
  7. Covid-19’a karşı aşı çalışmaları başladı. Ancak uzmanlar aşının en erken 12-18 ay sonra yaygın kullanımına başlanabileceğini söylüyorlar.

Bu durumda biz neyi bekliyoruz?

Aşıyı beklersek, 18 ay daha evlerimizde kapalı kalmamız gerekir.

Pandemi hastahanesini beklersek, bu gidişle 6 ay daha evdeyiz, güvendeyiz.

Virüsün kendi kendine yok olmasını beklersek, ömür boyu evdeyiz, güvendeyiz.

Ancak insanların evde güvende olabilmesi için başka ihtiyaçları da var.

Hükümet edenler vaka sayıları ile coronadan kaybettiğimiz hasta sayısına bakarak çok başarılı olduklarını, krizi çok iyi yönettiklerini, süreci iyi götürdüklerini tekrarlayıp duruyorlar.

Bugüne kadar ne yaptınız?

Bugünden sonra ne yapacaksınız?

Nasıl bir yol haritası hazırladınız?

Bir stratejik planınız var mı?

Yok.

Hiçbir şey yapmadınız. Yapmaya niyetiniz de yok.

Seyrediyorsunuz ve bekliyorsunuz.

Ama neyi beklediğinizi de bilmiyorsunuz.

Bırakın artık. Toplumu daha fazla oyalamayın.

Düşün yakamızdan.