Düzen bozmak !

Cenk Mutluyakalı

 

Yanıldım!..
UBP Kurultayı'nın "ikinci tur" oylamasında katılım düşer sanmıştım!..
Yine 6 binden fazla üye oy kullanmış.
İyi iş!..
Tüm ülke, medya, herkes ilgili ilgisiz 'naklen' UBP'yi izledi.

***

Yanılmadım!..
Özgürgün yine kazandı.
Siyasi partilerin tabanı kolay kolay sevmez değişimi...

***

HÜKÜMET yerli yerinde böylece.
Ya 'yıpranacak' iyice...
Ya da gerçekten göreceğiz ülkenin değiştiğini!..
İcraat için kurultay bahanesi de yok şimdi.

***

UBP'nin çok içinden biri dedi ki, "Sen bakma bunların bu kadar Özgürgün'e oy verdiğine, ilk seçimde çoğu Özersay'a koşacak..."
Özersay'ı da dinledim!..
"Başkalarının günahıyla aziz olmak peşinde" gibi gördüm.
Değiştireceğini söylüyor da....
"Kimin düzenini bozacak da değişim gelecek" anlatmıyor bana.
SİYASETÇİYİ eleştirmek yetmiyor, işin en kolayı bu sonuçta.

***

Sağlık Bakanı'nı okudum YENİDÜZEN'de.
Pek çok önemli söz veriyor, umut aşılıyor, "değiştireceğine" inanıyor.
Ama "kimsenin düzenini bozmadan" bir değişimi öneriyor yine...

***

"Hekim dışarıda ikinci iş yapmıyor, mesleğini yapıyor, mesleği da insan hayatı" diyor Sağlık Bakanı!..
Tehlikeli bir söylem.
Çünkü mesele "meslek" değil ki kamu görevinin ticarileşmesi.
Yoksa evinde özel ders veren öğretmen de "musluk tamirciliği" yapmıyor ki?
Mesleğini yapıyor!..
Bu yaklaşımla kamudaki telefon teknisyeni özel ofisine taşır işleri, Bayrak Televizyonu'ndaki arkadaş uydu anteni takar damlarda!..

***

Şimdi bir hekim devletin hastanesinde hastasından "ücret" isterse, bu ayıp olur değil mi?
Peki aynı hekim hastanede değil de özelde isteyince "insan hayatı" mı oluyor?
'Sol'dan bir yerden bakınca, kamu hizmeti "ticarileşiyor" ve "dur" demek cesaret istiyor bu tehlikeli gidişe!..

***

Bu ülkenin realitesi değişmiyorsa, siyaset kurumu "kaos"tan ürktüğü, toplum da bu şifreyi çözdüğü içindir!.
"Yanılmışım" yazmaktır umudum!..