Ebrulî bugün rengi

Derya Beyatlı

 

Pazarları boş olur hep bu şehir, terkedilmiş. Dükkanları kapalı, sokakları ıssızdır çoğunlukla. Şehir Merkezi’nin koşuşturması yerini martı çığlıklarına bırakır Pazar sabahları. Akşamları çıldırtıcı bir sessizlik paralar kulaklarınızı, boş meydanlarında.

Hüzündür Pazarın ismi, uçuk sarıdır rengi, bu diyarlarda.  Kitabını alıp gelen bir kaç entelin, bir grup yolunu kaybetmiş turistin, bir de akşamdan kalma gençlerin dışında pek ziyaretçisi yoktur heybetli eski limanın. Hazırlıksız yakalanmışsanız Marsilya pazarına, aç uyumanız hiçtendir, ya da Amerikan kültürüne sığınırsınız son çare, Starbucks’ta, McDonalds’ta.

Bu Pazar capcanlı buluyorum sokakları, her zamankinden farklı. Dükkanların hepsi istisnasız açık, hediyelerini son dakika tamamlamaya çalışan çılgın bir kalabalıkla dolup taşıyor. Çam ağaçları karşılıyor gelen müşterileri, dükkan girişlerinde. Boy boy, çeşit çeşit süslenmiş ağaçlar dizilmiş kaldırım kenarlarına.

Kar yok bu şehirde, yağdığı zaman olay oluyor Lefkoşa misali. Ağaçların üzerinde kar taklidi yapan köpükler komik kaçıyor, parıldayan güneşin altında. Yaratıcılıklarını konuşturmuş yine esnaf, köpükleri çeşitlendirmiş. Mavili, kırmızılı, morlu ağaçlarla bezenmiş vitrinler bu yıl. Eski limanda tavan yapıyor şehrin ince mizahı. Bir vapurun güvertesinden denizin üzerine uzanan platformda üç Noel Baba oturuyor, sarkıtmış ayaklarını denize balık avlıyor.

Deniz kıyısına kurulmuş kocaman dönme dolaptan martılarınkını bastıran çocuk çığlıkları yükseliyor, korku mu kaynakları, heyecan mı belirsiz. Noel pazarında   sanatçılar son kreasyonlarını sergiliyor meraklısına. İlginç hediye fikirleri sunanlar, yerel ürünlerin sergilendiği sehpalara pek bir caka satıyor, kendilerinden emin.

Sıcak şarap satan stand hiç gitmiyor bugünkü hava koşullarında, güneş sıcacık gülümserken. Önünden geçen kürke bürünmüş madam kadar yabancı kaçıyor kompozisyona, bir o kadar da zavallı duruyor köşesinde.

Hüzünden eser yok bugün şehirde, cıvıl cıvıl ortalık. Akşam beklenememiş, tüm ışıkları yakılmış Noel süslemelerinin. Kocaman birer ışık topuna dönüşüyor meydanlar ayrı ayrı. Yapmayın, elektriğe daha yeni zam geldi, ne bu israf gündüz gündüz, diye söyleniyorum, sitemkar. Sonra oops şehirler karıştı, ‘burada elektrik bizdekinin yarı fiyatı!’  ince ayarını atıyorum zihnimin frekansına.

2013 yılında gururla üstlendiği Avrupa Kültür Şehri ünvanını Riga (Letonya) ve Umea’ya (İsveç) devretmeye hazırlanıyor Marsilya yılın bu son günlerinde. Kapanışı oldukça görkemli yapma çabası ile tüm şehre bir panayır havası kazandırmış Belediye Başkanı. Yaklaşan yerel seçimlerin de bu çabada yeri büyük tabii.

Havalı alışveriş caddemiz de payını almış günün canlılığından. Sonu gelmez bir kalabalık, cadde boyunca adeta akıyor. Bir köşesinde minik ceylanlar ile elfler el ele vermiş, çocukların Noel Baba’ya yazdığı mektupları topluyor. Karşı kaldırımda Noel şarkıları söyleyen bir grup, şarkılar ritminde yanıp sönen şapkaları ile büyülüyor gelip geçenleri. Birazdan limanda yer alacak Yeni Yıl koşusu için kostümünü son bir kez gözden geçiriyor köşebaşındaki Noel Anne. Pamukşeker, karamelli fıstık, kestane ve krep satıcılarının yüzü her zamankinden daha çok gülüyor bugün, önlerinde oluşan minik kalabalıklar sayesinde.

Yan yana dizilen standlarda hediye paketliyor genç gönüllüler harıl harıl. Hediye paketiniz için harcayacağınız bir kaç kuruş, başkalarına umut olsun yazıyor arkalarındaki dev panolarda. Yılın son günleri daha az şanslıları düşünme zamanı bu şehirde. Paketinizi gönüllülere yaptırtarak, Sivil Toplum Örgütlerinin hazırladığı yeni yıl kartlarından satın alarak, Afrika’ya ilaç gönderebilir, Nepal’deki bir çocuğun eğitimine katkı koyabilir veya kanser araştırmalarına fon yaratabilirsiniz. Banka şübelerinin de kapıları açık bugün, ‘bizimle yapacağınız her STÖ bağışı için bir o kadar da bizden’ diye cesaretlendiriyorlar yıl sonu iyice yufkalaşmış yürekleri.

Beyazlar giyinmiş palyaço defilesi ile biraz daha şenleniyor meydana kurulmuş atlıkarınca ve etrafına dizilen Santon (minyatür) kulübeleri. Sokak sanatçıları tüm köşeleri tutmuş. Akardiyondan çıkan latin ezgileri, az ötedeki viyolonsel tınılarına karışıyor. Brezilyalı gençler birbirlerinin üzerinden atlayarak sundukları Capeoira dansı ile nefeslerini tutturuyor izleyenlere. Hemen arkalarındaki Roman kimbilir kaçıncı genç kadına 2014 yılında hem Aşk, hem Para, hem de Mutluluğu bulacağını anlatmak için avazı çıktığı kadar bağırıyor. Küçücük bir leğenin içinden güneşte renklenen sabun köpükleri yaratan genç adam, çocukların beğenisini toplamakta en az balonları eğip bükerek çeşitli hayvanlar yaratan İtalyan kadar iddialı.

Eşsiz bir Pazar yaşıyor bugün şehir, renkli, coşkulu, heyecanlı. Yorgun yılı sonlandırmanın huzurunu, birlikteliğin neşesini ve yeni yılın umudunu soluyor, solutuyor her bir köşesinde. Ebrulî bugün rengi şehrin, ismi sevgi.


22 Aralık 2013
Marsilya