Yine bir ağustos ayındayız. Fakat dergiyi hazırladığımız temmuz ayında maalesef hazmetmesi çok zor olaylar yaşandı. Karpaz açıklarında batan bir gemi ve ölen onlarca insan, 20 temmuz harekatının yıldönümü dolayısıyla artan ırkçı söylemler ve “Önem Taşıyan Kelimeler: Kıbrıs’taki Gazetecilik için Bir Sözlük” kitabının yazarlarından Maria Siakalli’ye gelen tehditler, temmuz 2018’de ülkemizde yaşananlardan bazılarıydı.
Dünyanın başka bir yakın coğrafyasında ise bir felaket yaşandı. Yunanistan’daki büyük yangın sonucunda birçok insan hayatını kaybetti. İnsanlar evlerinden oldu. ‘Acınız, acımızdır!’
Temmuz ayının sicili maalesef çok kabarık. Gazeteci Kutlu Adalı da bir temmuz gecesi öldürülmüştü. Üstünden yirmi yılı aşkın bir zaman geçti ancak failleri hâlâ bulunumadı. Paçamızdan failler akıyor, ekonomik alım gücümüz durmaksızın düşüyor ancak biz temmuz sıcağında tören alanlarında tankçılık, tüfekçilik oynamaya devam ediyoruz. Birçok insan 20 temmuz yıldönümü için ‘Şafak Nöbeti’ne gitti. Şafak bastığında ise geriye pet şişe ve çöp yığını kalmıştı. Bu manzara her sene tekrarlanıyor. Öte yandan sosyal medya paylaşımları da ikiye bölünmüştü. Bir taraftan KKTC’nin bağımsızlığını kutlayanlar, diğer taraftan ‘acıların bayramı olmaz’ diyenler. Hangi düşüncede olursanız olun, yeter ki bir insana ne düşünmesi gerektiği konusunda zorlama yapmayın. Benim bu sayının editörü olarak, asıl vurgulamak istediğim nokta bu. Fikir özgürlüğümüz gitgide elimizden alınıyor.
Muhtemelen sadece temmuzun değil ama son zamanların en sevindirici haberlerinden biri, İsveçli genç bir aktivist olan Elin Ersson’un THY uçağında yaptığı eylem ile bir Afgan mültecinin sınırdışı edilmesine engel olmasıydı. Jean Jacques Rousseau ‘nun dediği gibi:
“İnsanın özgürlüğü; istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.”
Sayıda emeği geçen tüm dostlara teşekkür ediyorum.
Gaile’mizi okuyan ve paylaşan tüm okurlara selam olsun…
Hayalleriniz sizi güçlü ve özgür kılsın…
Uygar Erdim