2021 yılında bilinmezliğe doğru doludizgin koşu yarışında herhâlde çoktan yeni seviyeler açtık. Dayanıklılığımızla uzun mesafede Mo Farah’ı, hızımızla da kısa mesafede Usain Bolt’u kıskandıracak bu hızlı yükselişimizi düşününce bilinmezliğe koşu diye olimpik bir spor dalı olsaydı, sanırım başarımız Fiji’nin yedili ragbi altınından ötede olurdu.
Mayıs ayına gelindiğinde özellikle para ve aşı akışı seyrine mahkûm, Cenevre sonrası uluslararası saygınlığımız cebimizdeki kimlikle fazlasıyla riske edilmiş, yarını her zaman olduğu gibi hiç de kestiremeyen bir hâldeyiz. Türkiye’nin durumu düşünüldüğünde dövizin iki katına çıkmayacağına dair hiç garantimiz olmaması da yarın için yıldızlı bir not. En azından bu yaz 2020 Olimpiyatları var, döviz çıksa da her gün izleyecek başka bir eğlence bulma şansımız olacak.
İç karartıcı duyulsam da aslında gelecek için ümidim her zamanki ile en azından eşit, hatta bazen biraz fazla. İşte böyle zamanlarda biraz okumak, biraz tartışmak hep iyi gelmiştir. Bu ay Gaile ile on dört yazı sizlerle oluyor. Eski modele alışmış ve muhakkak basılı olmak da isteyen benim gibi bünyelerin aksine aslında basılı olmamanın da getirdiği avantaj ile belki de ilk defa bu kadar çok yazı, uzunluk limiti olmaksızın sizlerle beraber. Benim de buradaki ilk editörlüğümde Gaile ailesi adına bu yazıları size aktarıyor olmaktan oldukça mutluyum.
Dört yüz seksen birinci sayıda tarih var, eğitim var, Cenevre var, Erenköy var, psikoloji var, emek ve emekçi var, cinsiyet var, film var, tıp var, pandemi var, laiklik tartışması var, var var var… Evren İnançoğlu önce Napoli sokaklarından bir hikâyeden alıp bizi melankoli üzerine bir yolculuğa çıkarttı ve sonra Beth Harmon ile Harry Potter arasında güzel bir mukayese yaptı. Fatma Dalokay bekâret testini bilimsel ve etik olarak inceledi. Fatma Türkoğlu eğitimde eşitsizlik kavramını irdeleyip pandemiyle gelişenleri döktü. Fevzi Kasap, Erenköy’ü bize Kemal Altınkaya perspektifinden aktardı. Hakan Karahasan ayın olayı Cenevre’ye giden süreci tarihsel örneklerle değerlendirdi. Hüseyin Bahca 1 Mayıs’ı geride bırakırken bir öyküyle bize emekçinin gerçeklerini hatırlattı. Koral Özkoraltay ve Müge Göymen Sönmez’in çevirileri ve özeti bize Thekla Kyritsi, Eleni Pashia ve Madgalene Andreou tarafından adanın güneyindeki Cinsiyet Eşitliği ve Tarih Merkezi (KIIF) adına hazırlanan genç kadın göçmenlere pandeminin etkileri üzerine raporu okuma şansı verdi. Nügen Derman Duru emek, iş ve eylem üzerine yine oldukça değerli bir 1 Mayıs yazısı yazdı. Oğuz Ufuk Haksever bize Livaneli’nin satırlarından başlayıp adamızın geleceği üzerine kaygılarından bahsetti. Sinan Evcan kapanmalarda ilişkilerdeki ruhsal sancıları yorumladı. Tuna Arkın laiklik tanımını tartışıp tarihçesini anlattı. Yılmaz Akgünlü ise bizi uzun bir yolculukta bizi kendi hikâyelerimizle baş başa bıraktı. Ben de bir ekleme olarak Cenevre ve ötesini değerlendirmeye çalıştım.
Özetle bol bol yazdık, gailelerimizle yazdık. Havaların ısınıp, ani ve seri şekilde sineklerin hayatımızın parçası olduğu bu günlerde vaka sayılarının düştüğü ve aşılamanın arttığı nice gaileli ve Gaileli günlere…
Mustafa Özbilgehan
Yayın Kurulu:
Ahmet Güneyli
Emel Kaya
Hakan Karahasan
Hakkı Yücel
Koral Özkoraltay
Mustafa Özbilgehan
Niyazı Kızılyürek
Pervin Yiğit
Seda A. Refik
Senalp Canlıbel
Serkan Tansel
Şevki Kıralp
Uygar Erdim
Yılmaz Akgünlü
Web editör:
Ülviye Akın Uysal
Yayıncı:
www.yeniduzen.com