Yazmaya başladığımda henüz seçim süreci devam ediyordu. Ancak siz bu yazıyı okuduğunuz sırada Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu tamamlanmış, sonuçlar ortaya çıkmış olacak. Dört iddialı adaydan hangisinin kazandığı veya hangilerinin ikinci tura kaldığı atık belli… Sonuç ne olursa olsun belli olan bir şey daha var: Değişim ihtiyacı…
Hiç kuşku yok ki bu durum içinde yaşadığımız çağın bize söylediği bir “olmazsa olmazdır”. Yakın zamana kadar yüzyıllara sığan gelişmeler ve değişmeler artık yıllara, aylara, hatta günlere sığmaktadır. Her alandaki yöneticilerin ama özellikle eğitim yöneticilerinin bu gerçeği göz önünde bulundurarak yapısal ve davranışsal düzenlemeleri hayata geçirme gerekliliği kaçınılmazdır… Bunun da ötesinde yöneticilerin, olayları sadece takip eden değil, olayları hazırlayan, oluşturan ve geleceği kendisi kestirerek yenilikleri başlatan ve geliştiren bir lider konumunda olmaları gerekir. Değişimi doğru algılayan toplumların lider ve yöneticilerinin davranışı bu olmalıdır.
Oysa bizim eğitim sistemimiz bu olgulardan çok uzaktadır… Ne yazık ki geleneksel anlayışımız kronikleşmiş bir hastalık gibi sağlıklı olarak gelişmemizi engelliyor… İşte değişmemiz, ivedilikle değiştirmemiz gerekenler:
1- Öğretmenlik Mesleği ve Mesleki Tükenmişlik
Öğretmenlik sıradan bir meslek ya da bir geçim kaynağı olarak görülmemeli. Öğretmenliğin görev ve sorumluluk alanı sınıf ile sınırlandırılmamalı, sınıfa girip ders anlatıp çıkıldığında biten bir meslek olarak algılanmamalıdır.
Öğretmenler, toplumun aydın bireyi olmalıdır. Bu nedenle yapılması gereken ilk şey, öğretmen yetiştirme sistemimizde değişiklikler yapılarak sınıfta ders anlatan bir öğretmen değil, eğitim lideri aydın birey olan bir öğretmen yetiştirilmelidir. Görevde olan öğretmenlerimiz içinse uzun süreli, ihtiyaca dönük ve profesyonel anlayışlarla hizmet içi eğitim yapılanması kurulmalıdır.
Mesleki tükenmişlik, meslek algılamalarıyla da doğrudan ilişkili bir sorundur. Tükenmişlik bütün boyutlarıyla ele alınarak nedenleri ortadan kaldırılarak daha kaliteli bir eğitim sağlayabiliriz. Ne yaptığını bilen, mesleki doyuma ulaşmış öğretmen tükenmek bir yana her yeni güne tazelenerek başlayacaktır. Bu sağlamanın yegane unsuru da hem ekonomik hem de sosyal açıdan tüm zamanını mesleğine ayırabilecek bir yapı kurulmasını sağlamaktır.
2- Eğitimde Başarı, Tutumlar ve Değerler
Eğitimde başarı, sadece akademik beceriler bakımından değerlendirilmemelidir. Eğitimde başarı, sadece puanla ölçülemez. Her öğrenciden aynı kapsamda ders başarısı beklenmesi eğitim sistemlerini başarısızlığa götüren en büyük etkendir. Her birey kendi özelliklerine göre kendi kişisel başarısına yönlendirilmelidir.
Akademik başarının tek başına bir şey ifade etmediğini, bunun yanın da tutumlar, değerler, öz güven özelliklerinin de öğrencilerin için önemli bir ihtiyaç olduğu artık dikkate alınmalıdır.
3- Psikolojik Danışmanlık, Rehberlik ve Yönlendirme
Okul öncesinden, lise son sınıfa kadar her alan ve kademede öğrencilerin ilgi istek ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmesini sağlayacak bir yapı kurulmalıdır. Bunun atılacak ilk adım; ilkokullara da Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmenlerin istihdam edilmesinin önünü açmaktır. Buna ilaveten yarışmacı sınav anlayışlarını terk etmeyi de başarabilmeliyiz…
4- Sosyalleşen Öğrenci
Öğrencilerin sosyalleşmesi sağlamalıyız. Özgüvenli olarak yetişmelerinin en önemli unsuru, onların sosyalleşmesini sağlamaktır. Öğrencinin sosyalleşme olgusu, onun eğitim süreci içindeki gelişiminin temel kriteri olarak kabul edilmelidir.
5- Aile Eğitimi
Ne yazık ki çoğu zaman öğrencilerin ihtiyaç duyulan kazanımları elde edememelerin temel nedenlerinden biri de yanlış anne-baba tutumları gelmektedir. Bunu da en alt düzeye indirmek için “aile eğitimi” üzerinde durulmalı. Anne-baba tutumlarından başlayarak yeni bir eğitim-öğretim kültürü oluşturmaya yönelik atımlar atmayı başarmalıyız…
Sonuç
Eğitim, toplumun tüm unsurlarından etkilenen açık bir sistemdir. Ancak ne yazık ki bizim ülkemizde eğitim sistemi, toplumdaki statükonun en önemli örneği durumundadır. Bu nedenle geleneksel yapısından bir türlü kurtulamamaktadır. Oysa eğitim sistemlerinde başarının anahtarı; sistemin değişebilir, yenilebilir olmasındadır…
---------------------------------------------------------------
Anlayana Gülmece
Hizmetçiyi Kim Yedi?
Bir bakanlıkta 5 tane yamyam, teknik eleman olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:
- "Burada çalışıp iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek için bakanlığın kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız," der.
Yamyamlar da hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. Beş hafta sonra müdürleri gelir:
- "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız katınızdaki temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar.
Yamyamların hepsi “hayır” derler ve bu işle hiçbir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların en kıdemlisi yamyamlara dönerek:
- "Aranızdan hanginiz temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir : "Ben yedim."
Bunun üzerine şef söyle cevap verir:
- "Ulan aptal! Kimse farkına varmasın diye biz 4 haftadır müsteşarı, daire müdürlerini, üst düzey yöneticileri yiyip duruyoruz… Nasıl olsa onların bir işe yaradıkları yok. Durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?"
------------------------------------------------------
Aklınızda Bulunsun
Eğitim Gündeminden Haberler
2015 – Yerleştirme Sınavı Kılavuz Kitapçığı Yayımlandı
Öğrenim görmekte olan 8. sınıf öğrencilerinin katılabileceği, "2015 - Bülent Ecevit Anadolu Lisesi ve 20 Temmuz Fen Lisesi Yerleştirme Sınavı Kılavuz Kitapçığı” yayımlandı. 20 Haziran 2015 Cumartesi günü gerçekleştirilecek sınav kayıtları 4-15 Mayıs 2015 tarihleri arasında kılavuzda belirtilen sınav merkezlerinde yapılacak. Aday öğrencilerin kılavuzu, Milli Eğitim Bakanlığı resmi web sitesi www.mebnet.net adresinden indirebilecekleri gibi tüm okullardaki sekizinci sınıf öğrencilerine okul müdürlükleri aracılığıyla ulaştırılacağı da bildirildi.
Müdür, Müdür Muavini ve Öğretmenlerin Bekleme Listesi Yayımlandı
Genel Ortaöğretim ve Mesleki Teknik Öğretim Dairesi kadrolarına bağlı tüm Müdür, Müdür Muavini ve öğretmenlerin nakil işlemlerinde esas alınan 2014-2015 öğretim yılı bekleme listeleri Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi web sitesinde yayımlandı. Yapılan açıklamada bekleme listelerine itirazların ilgili daire müdürlüklerine yapılabileceği duyuruldu.
2012 LYS Başvurularında Yarın Son Gün
8 Nisan’da başlayan LYS’lere başvuru işlemleri, 21 Nisan’da (yarın) sona erecek. ÖSYM’den yapılan açıklama göre başvuru süresi uzatılmayacak. LYS başvuruları internet aracılığıyla bireysel olarak aday işlemleri sisteminden (ais.osym.gov.tr ) veya herhangi bir başvuru merkezinden yapılabiliyor. İşlemler, bir merkezden başvuru yapacak adaylar için 21 Nisan mesai saati bitiminde, internet aracılığıyla bireysel başvuru yapacak adaylar için 21 Nisan saat 23.59’da sona erecek.