Dr. Özdemir Berova yeni Milli Eğitim Bakanı olarak atandı… Bir eğitim bilimci olarak Sayın Berova’ya en içten duygularımla başarılar diliyorum. Dahası başarılı olmak zorunda olduğunu düşünüyorum… Çünkü eğitim gerçekten krizler yumağı haline dönüşmüş durumda...
Peki, bir tıp doktoru olan Sayın Berova başarılı olabilecek mi? Elbette olabilir. Uzmanlık alanı veya mesleğinin tıp alanında olması buna engel değildir… Ben bakanların, sorumluluklarını taşıdıkları bakanlığın alanından olması ya da o konuda uzman olması gerektiğini düşünmeyenlerdenim… Çünkü bir konuda uzman olmak başka bir şey, o konuda siyaset geliştirme, politika üretmek başka bir şey… Kanımca sorunların, krize dönüşme nedenlerinden biri de bu ayrımı yapamadan sorumluluk üstlenmektir…
Öncelikle eğitimin içinde bulunduğu durumu kısaca bir özetleyelim:
- Bir taraftan öğretmenler üzerinde ciddi bir ders yükü dengesizliği yaşanırken, diğer taraftan da Okul Müdürü, Müdür Muavini, öğretmen açığı sorunu kronikleşmiş…
- Deneyimli öğretmenler bir yandan tükenmişlik ve bıkkınlık yaşarken, göreve yeni atananlar da hem oldukça düşük maaş, hem de ülkenin en doğusu ve en batısındaki okula aynı anda atanmış olmanın motivasyonsuzluğunu yaşıyorlar…
- Ders yüklerini daha adil dağıtmak için mevzuatlar elinizi-kolunuzu bağlamış olmasına karşın, eğitim sendikaları patlamaya hazır bomba gibi… Her an büyük eylemler, grevler başlayabilir.
- Okullardaki öğretim ise beceriden çok uzakta… Öğrenci neredeyse hiç düşünmüyor, düşünülmüyor… Öğrenci merkezli eğitim yapılacak diye yola çıkılmış ancak “öğretmen” ve “ders” merkezli bir eğitme varılmış…
- Denetim, hizmet içi eğitim, özel eğitim, yönlendirme, fırsat eşitliği gibi çağdaş eğitim sistemlerinin vazgeçilmez unsurları bizim eğitim sistemimizde yok…
- Yakın gelecekte kapımızı çalacak, önemli problemler var…
- Ve en önemlisi; öğrencilerimiz, kendi yaş grubundaki diğer ülke öğrencilerinde çok geride. Yabancı dil konuşturamıyoruz, fen bilimlerini öğretemiyoruz, mantıksal matematiksel problemleri çözdüremiyoruz, müzik aleti kullandıramıyoruz, sporcu yetiştiremiyoruz…
Peki, ne yapmalıyız? Eğitimde yapılması gerekenler neler olmalıdır? Nerden başlamalı, hangi adımları atmalıyız?
Kanımca yapılması gereken ilk ve en önemli şey; eğitimle ilgili sorunların çözümünde siyasi kaygılarla karar vermekten vazgeçmek olmalıdır. Bu bağlamda Sayın Berova’ya düşen ilk görev; herkes tarafından kabul edilecek, çağdaş eğitim yaklaşımlarını içeren açık, şeffaf ve amacı anlaşılır eğitim politikaları belirlemek olmalıdır. Bu politikalarla beraber, tam bir katılımcılık anlayışla;
1. Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkez örgütü çağdaş eğitim sistemlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak biçimce yeniden yapılandırmak.
2. Bugünün ihtiyaçlarına yanıt veremeyen; yer değiştirme, kayıt kabul, sınıf geçme, dıştan bitirme gibi hayati öneme sahip tüzüklerin güncellenmesini sağlamak.
3. Milli Eğitim Bakanlığı’nın geleceğe dönük tek çalışması olan “Temel Eğitim Program Geliştirme Projesi”ni desteklemek ve bu proje kapsamında ortaya çıkacak sonuçları eğitim sistemine entegre etme planlarını geliştirmek.
4. Hala Sultan İlahiyat Koleji, bölge kolejleri ve diğer sınavla öğrenci alan okullarda çok kısa bir gelecekte karşılaşılacak ciddi problemler için şimdiden gerekli tedbirleri almak…
5. Ve en önemlisi; özellikle yeni atanan öğretmenlerin motivasyonsuz olarak göreve başlamalarına neden olan, öğretmenlerin atanma ve yükselme tüzüğünü günün ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemek…
Yukarıda bahsettiğim bu 5 önemli adım, kanımca atılması gereken en önemli adımlardır. Milli Eğitim Bakanı Dr. Özdemir Berova’yı zorlu bir görev beklemektedir. Ancak bu adımları kararlılıkla atması halinde başarılı olmaması için hiçbir neden yoktur…
Modern eğitim sistemlerinin ve okulun en temel işlevi, toplumun kültürel mirasını kuşaktan kuşağa aktarmak, ulusal ve uluslar arası değerleri içselleştirmek, çocukları yetişkin rollere hazırlamak ve sosyal değişmeyi sağlamaktır. Ne yazık ki bugün bu durumdan çok uzaktayız…
------------------------------------------------------------------------
Bunlara Dikkat
Türkiye’de Hristiyan Öğrencilere Din Bilgisi Dersi
TC Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, istenmesi durumunda azınlık okullarındaki Hristiyan öğrencilere din bilgisi dersinin verileceğini söyledi… Türkiye basınında yer alan haberlere göre Bakan Avcı; Hristiyan öğrencilere yönelik Din Bilgi Dersi müfredatını imzaladığını, diğer dinlere mensup öğrenciler için de çalışmalara başlandığını söyledi…
--------------------
Ek Yerleştirme Kayıtları Bugün Başlıyor
2014-2015 öğretim yılı için TC üniversiteleri içi ÖSYM tarafından açıklanan “ek yerleştirme” sonuçlarına göre kayıt hakkı elde eden öğrencilerin kayıt işlemleri bugün başladı.
Milli Eğitim Bakanlı web sitesinden yayımlanan duyuruya göre; Herhangi bir yüksek öğretim programına yerleştirilen öğrencilerin kayıt işlemleri ilgili üniversite tarafından 13-15 Ekim 2014 tarihlerinde yapılacağı ve adayların kayıt için gerekli evrakları Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler Dairesinden tamamlamaları gerektiği belirtiliyor.
-------------------------------------
Anlayana - Gülmece
Eski Müdür - Yeni Müdür
Eski daire müdürü, yerine atanan yeni daire müdürüne tavsiyelerde bulunduktan sonra 3 adet zarf verdi. Her biri numaralanmıştı… Eski müdür yenisine ileride her başı sıkıştığında bir zarfı açmasını söyledi. Ve yeni müdür ise başladı.İlk iki ay isler yolunda gitti. Fakat sonra sorunların ardı arkası kesilmedi. Ne yapacağını bilemeyen yeni müdür, en sonunda birinci zarfı açtı. Zarfta söyle yazıyordu:
- Kendinden önceki müdürü suçla...
Yeni müdür hemen bir basın toplantısı ayarladı ve sorunlar için kendinden önceki müdürün politikalarını suçladı. İşler bir süre daha yolunda gitti. Fakat sonra daha da büyük sorunlar çıkmaya başladı. Yeni müdür gecikmeden ikinci zarfı açtı. Zarfta şu yazıyordu:
- Sistemi suçla…
Yeni müdür hemen sistemin yanlış olduğunu, bu sistemle işlerin yürütülemeyeceği yönünde açıklamalarda bulundu. İşler düzelir gibi oldu ancak kısa bir süre sonra tam bir kaos yaşandı… Bunun üzerine yeni müdür tereddüt etmeden üçüncü zarfı da açtı. Zarfta şu yazıyordu:
- 3 zarf hazırla…