Okumak ve yazmak, insanlığın öğrenebildiği en önemli iki kazanım…
Ne var ki günümüzde okuryazarlık dediğimiz şey okuma ve yazma becerisi bilmekten çok daha öte bir şeydir.
Eğitim aldığınız alandaki bilgilerini zihninizde depolayabilir, size sorulduğunda da ezberden söyleyebilirsiniz belki. Ancak artık çağın istediği okuryazarlık bu değil.
Fen okuryazarlığı, matematik okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, kent okuryazarlığı, ekonomi okuryazarlığı, çevre okuryazarlığı gibi kazanımlara sahip olamayan birisine iyi eğitim almıştır demek mümkün değildir.
Öte yandan “Okumasını bilen ama hiç okumayan biri ile okumasını bilmediği için okumayan biri arasında fark var mıdır?” sorusuna verilecek yanıt da önemlidir.
Başka bir ifadeyle sistem bize dil bilgisi kurallarını tüm detaylarına kadar öğretiyor ama kitap okutmuyor. Matematiğin, fen bilgisinin, tarihin, coğrafyanın kısaca tüm müfredatı ezberletiyor ama gerçek hayat problemlerini nasıl çözeceğimizle ilgilenmiyor.
Oysa bu çağda okuryazar olmak; bilgileri davranışa, davranışları da eyleme dönüştürebilenlerin ayakta kalacağı bir yüzyıldayız.
Özgür ve düşünebilen, sağlıklı kararlar alabilen, yaşamlarını ve seçimlerini bu kararlara göre şekillendirebilen, deyim yerindeyse maruz kaldıkları her türlü mesajı anlamlandırabilen birey olmak farklı alanlardaki okuryazarlık becerisine sahip olmakla yakından ilişkilidir.
Yazım kurallarını tüm detaylarını bilen renksiz insanlar yerine; sanatla ilişki kurabilen, soran, sorgulayan, aydınlığı arayan, gelecek nesli düşünen, vardığı çözümleri başkaları ile paylaşan kısacası oyup, yazan insanlar yetiştireceğimiz okullara ihtiyacımız var.
Sözün özü; eğitim sistemimiz “a”, “b”, “c” ve diğer harflerle kelimeler yazma veya okuma vizyonunu on yıllar önce tamamlamış olmalı. Eğitim sisteminin en önemli vizyonu toplumun tamamını yukarıda anlatmaya çalıştığım birçok alanda gerçek birer okuryazar yapmak olmalıdır.
Buraya Dikkat
Eğitim 5.0
Eğitim 5.0; Toplum 5.0’a yani, teknolojik gücü doğru yönetecek akıllı toplum felsefesine ulaşmanın anahtarı olarak tanımlanmaktadır. Geleceğin toplumunu yaratmanın temelini oluşturan, kişiselleştirilmiş eğitim, öğrenim esnekliği, sürekli gelişim, eleştirel düşünme ve problem çözme, veri yorumlama, öğrenci katılımlı müfredat, proje bazlı öğrenme ve en önemlisi de teknoloji ve eğitim birlikteliği dinamiklerine dayanan geleceğin eğitim modelidir. Eğitim 5.0’ın şu boyutları içermektedir.
- Kişiselleştirilmiş Eğitim: Eğitim 5.0 kişiselleştirilmiş eğitim anlayışına göre; her bireyin öğrenme yöntemi, hızı, merak duyduğu alan ve gelişim basamakları birbirinden farklıdır ve eğitim buna göre düzenlenmelidir.
- Öğrenim Esnekliği: Öğrenme sürekli olarak devam edebilir, zaman ve mekan olarak sınıf ortamına, klasik sınıf düzenine ve materyallerine yani öğretmenin anlatıcı ve öğrencinin dinleyici olduğu düzene ve kitap-deftere bağlı değildir.
- Sürekli Gelişim: Öğrenme süreklidir ve zaman, mekan, öğretmen ve müfredatça sınırlandırılamaz.
Anlayana Gülmece
Beş Maymun
İçerisinde bir maymunun bulunduğu kapalı odaya merdiven, merdivenin üzerine de bir muz koyarlar. Maymun, muzu almak için merdivenden her çıkmayı çalıştığında üzerine yukarıdan su dökülerek maymunun merdivene çıkamaması sağlanır.
Bir süre sonra odaya başka bir maymun daha alınır. İkinci maymun merdivene çıkmaya çalıştığında, ilk maymun yukarıdan su döküleceğini bildiği için yeni geleni tartaklayarak durdurur.
Bir süre sonra odaya üçüncü maymun alınır. Üçüncü maymun merdivene çıkmaya çalıştığında ilk iki maymun onu döverler.
Odaya dördüncü maymun alınıp o da merdivene çıkmaya çalıştığından ilk üç maymun onu feci şekilde döverler. İşin ilginç yanı en çok da üçüncü maymun döver.
Sonra ilk iki maymunu odadan çıkarırlar. Artık o dayağın niye atıldığını bilen yoktur.
Odaya beşinci maymun alınır, üçüncü ve dördüncü maymun yeni geleni öldüresiye döverler ancak niçin dövdüklerini bilmezler.
Okumuş muydunuz?
Savaşın vahşetinden daha büyük bir "vahşet" diye bir şey yoktur.
Sidney J. Harris