“Devlet okullarını kapatalım, çocukları dershanelere gönderelim” diyor, bir veli.
Gördüğü manzaradan öfkeli!
Bir grup öğrenci son kolej sınavına dershane tişörtleri ile katıldı.
Keşke sadece çocuklar olsa...
Kimi öğretmenler de...
Bir, üç, beş, on, yirmi değil...
Onlarcası...
Eğitim bu kadar sahipsiz mi?
Yarı(m) yurdumda disiplinsizlik, laçkalık, eşitsizlik işte bu noktaya geldi.
* * *
Senelerce “özel dersler”i yazdım.
Kamu kaynaklarıyla topluma hizmet sunması gerekenlerin, kendine çalıştıklarını anlattım.
“Tu kaka” olduk, yaftalandık.
Yapana değil yazana kızdılar.
Şimdi bağırıyorlar:
“Sosyal devlet nerede?”
Nerede olacak...
Para sayıyor, bitince gelecek (!)
* * *
Bir öğretmen arkadaşım şöyle özetliyor meseleyi:
“Türk Maarif Koleji’ni kazanmanın bedeli 40 bin sterlindir!”
“Çünkü koleji kazanmayan çocuk, özel okula gidecek.”
“Ve senede 5 bin sterlin ödeyecek.”
“O nedenle veliler, cebinden 40 bin sterlin çıkacağını biliyor, bunun yerine 12 bin lirayı dershaneye ödüyor.”
* * *
Bizi dershaneleri adına arayan kimi devlet öğretmeni dostlarımız var.
Öğle, akşam, gece yarısı terliyorlar.
Desen ki, “bu enerjiyi okulunda ortaya koyar mısın?”
“Dünyanın her yerinde” diye başlayan cümlelerle, öğretmenin ders yükü üzerinden bunun neden olamayacağını anlatacaklar.
Sendikalar mı dediniz?
Çok samimi görmüyorum.
Bir bakınız, hangisi çocuğunu bu yarışın dışında tutmuş acaba?
Ya da hiç duydunuz mu, özel ders rantı nedeniyle sendikada “disiplin”e gönderilen tek bir ismi?
Sendika üyesini, bakan partilisini, veli öğretmenini koruyor.
Ve öğrenciler dershane tişörtleriyle gidiyor sınava...
Bakana da giydirmek gerekiyor.
Ne o öyle gömlek, kravat.
Bu sistemde fazlaca “ciddi” kalıyor.