“… Bir yandan ‘bağımlı olmayalım’, diğer yandan ‘ver, ver, daha çok ver’… Bu bir yerde olmaz. Aksi takdirde hep birlikte ters düşeriz… Ama siz de o kaymak tabakadan alın o vergileri, bu ülkede bir adaletli vergi dağılımını sağlayın. Savurgan devlet politikasının önüne geçin.”
Yenidüzen- Kanal SİM
Ek mesai ödeneklerinin her yıl daha da arttığına vurgu yapan Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, ‘bazı alanlarda vardiya sisteminin kaçınılmaz’ olduğunu ifade etti.
Sendika ve sivil toplum örgütleri ile masaya oturulup ülke gerçeklerinin açıklık ve şeffaflıkla konuşulması gerektiğini de kaydeden Özyiğit, bu anlamda Maliye Bakanı Birikim Özgür’ün başlattığı ‘olumlu’ toplantıların sürmesi gerektiği görüşünü belirtti.
Bazı örgütlerin bir yandan ‘Ankara’ya bağımlı olmayalım’ derken, diğer taraftan da ‘daha çok’ istemenin çelişkili olduğuna vurgu yapan Özyiğit, Hükümet’in de ‘ayrıcalıklı kesim yaratmaması’, ‘adaletli vergi dağılımını’ sağlaması gerekliliğine vurgu yaptı.
“Çıkın halka anlatın…”
Kanal SİM’de yayınlanan Radyo Gazetesi Programı’nda Damla Dabiş Özel’in konuğu olan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, iç siyasetten, dış siyasete, Türkiye’de yaşananlardan, Kıbrıs Sorunu’na birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Soru üzerine sendikalarla ilişkilere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Özyiğit, Maliye Bakanı Birikim Özgür’ün ilk kez bütçe görüşmeleri öncesi sendikaları görüşmeye çağırmasının olumlu bir şey olduğuna ve bunun uzun yıllardır olmayan bir şey olduğuna vurgu yaptı.
Yapılması gerekenin sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların çağrılması ve sorunların konuşulması olduğu görüşünü belirten Özyiğit, “Umarım arkası gelir” şekline konuştu.
Hükümetlerin halka ‘biz geldik her şey güllük gülistanlık’ mesajı verdiğini kaydeden Özyiğit, “Ya da biz geldik çözeceğiz ama bırakmıyorlar gibi açıklamalar yapılıyor… E kim bırakmıyor, neyi bırakmıyor, bunları ortaya koyacaksınız” dedi.
Aylardır ‘kendi olanaklarımızla maaş ödemelerini yapıyoruz’ dendiğine işaret eden Genel Başkan Özyiğit, “Bunları çıkın halka anlatın. Sivil toplum örgütlerini, sendikaları çağırın bunları anlatın. Uzun kulaktan bir takım haberlerle olmuyor bu işler, masada konuşalım bunları…” şeklinde konuştu.
“Bir yandan ‘bağımlı olmayalım’, diğer yandan ‘ver, ver, daha çok ver’…”
Maliye Bakanı Birikim Özgür’ün sendikalarla başlattığı olumlu toplantının devam etmesi gerekliliğine işaret eden Özyiğit’in konuyla ilgili açıklamaları devamla şöyle:
“Buna bu toplumun ihtiyacı var. Ben de 1995 yılında sendika genel sekreteriyken, üstelik Eğitim Bakanlığı ile de yoğun bir mücadelemiz vardı, Sayın Talat Eğitim Bakanı, ben de Sendika Genel Sekreteri idim, tam da 3. Milli Eğitim Şurası toplandığı dönemdeydi bu olay.
Beşparmak Dağları’nda büyük bir yangın oldu ve bu yaraların sarılması gerekiyordu. Ben başta olmak üzere diğer sendikacı dostlarla birlikte Hükümet’e 6 ay maaşlarımızdan kesinti önerdik. Bu toplum bu fedakarlığı biliyor, yapıyor. 1963-67’lerde yaptı, yeri geldiğinde yeniden yapıyor.
Bugün eğer santrallerimiz varsa, bu santrallerin alımında toplumun da büyük katkısı var. Mızıkçılık eden yok mudur, var. Ufak tefek şikayetler eden… Bunlar da olacak. Çok sesli bir toplumuz, bunlar da olacak ama anlatılması gerekir.
Bir yandan da aynı örgütlere dikkat edin, ‘Ankara’ya bağımlılıktan kurtulalım’ diyorlar. O zaman bağımlılıktan kurtulmanın yolu nedir, bunu masada konuşalım. Açık yüreklilikle konuşalım. Aksi takdirde hep birlikte ters düşeriz. Bir yandan ‘bağımlı olmayalım’, diğer yandan ‘ver, ver, daha çok ver’… Bu bir yerde olmaz. Ama siz de o kaymak tabakadan alın o vergileri, bu ülkede bir adaletli vergi dağılımını sağlayın. Savurgan devlet politikasının önüne geçin.
“Bazı alanlarda vardiya sistemi kaçınılmaz…”
“Ek mesai denen kavram her sene artıyor. Korkunç bir şekilde artıyor. Ek mesai kalemi son üç yılda 50 milyondan, 80 milyona geldi. Bu ülkelerde bazı alanlarda vardiya sistemi kaçınılmaz. Vardiyanın şeklini şemalini, içeriğini konuşmak lazım. Örneğin şimdi hep şikayet edilen bir nokta var, saat 3 buçukta mesai bitiyor, 4’ten sonra gümrük işlemleri parayla yapılıyor. Veya Tapu’da öğleye kadar çalışılıyor, öğleden sonra parayla çalışılıyor… Bütün bunlar olacak iş değildir, bunlarla ilgili bir takım düzenlemeler kaçınılmazdır, vardiya sistemi açık yüreklilikle konuşulmalıdır.”
“Devlet de birilerine ayrıcalık sağlamamalı…”
“Devletin olanakları şeffaf bir şekilde konuşulmalıdır ama devlet de birilerine ayrıcalık sağlamamalıdır. Biz Digitech’e 17 milyonluk KDV bağışlanmasını protesto ettik, bir yandan hukuksal boyutu ile uğraşırken, bir yandan da Meclis araştırması önerdik. Maalesef Meclis’te bizim önerimiz kaale alınmadı, bir kenarda kaldı, Milletvekili arkadaşlarım yeniden araştırma önergesi verdi. Biz bunların peşini bırakmayacağız ama Hükümet de bırakmasın. Hükümet de işine geldiğine birilerine göz yumarak, dar ve sabit gelirlinin ensesine çöreklenmesin. Vergi gerçek kazanç sahiplerinden alınmalıdır.
Bu günlerde kim ne kadar vergi verdi, yayınlanmaya başladı. Bu ülkenin dünya çapında listelere girmiş hatırı sayılı zenginleri vardır, bu ülkeye ne verdiklerine bakın. Adalet mi bu? Hükümet’in bir görevi de budur.”